Mora’da yaşayan Türkler, bundan tam 200 yıl önce Yunanlar tarafından katledildi. Mora Yarımadası, bugünkü Yunanistan’ın güneyinde, Ege Denizi …
Mora Katliamı
Mora’da yaşayan Türkler, bundan tam 200 yıl önce Yunanlar tarafından katledildi.
Mora Yarımadası, bugünkü Yunanistan’ın güneyinde, Ege Denizi’nde yer alıyor.
Osmanlı Devleti, 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Mora’yı fethederek ülke topraklarına kattı.
90 BİNDEN FAZLA MÜSLÜMAN YAŞIYORDU
Fethin ardından yarımadaya yerleşen Müslüman Türk aileler, buradaki Yunanlılarla iç içe yaşamaya başladı. 1821 yılına gelindiğinde ise Yunanlar, isyan çıkararak Osmanlı Devleti’nden ayrılıp bağımsız olmak istedi.
İsyan, Mora Türklerinin Avrupa’nın gözleri önünde katliamına yol açtı. Tarihçiler, isyan başladığı dönemde Mora’da 90 binden fazla Müslüman nüfusun yaşadığını söylüyor.
MORA’DA YAKLAŞIK 40 BİN TÜRK KATLEDİLDİ
Mora bölgesine bağlı Tripoliçe şehri, 5 ay boyunca yaklaşık 60 bin Yunan tarafından kuşatıldı.
Tripoliçe’de bulunan 40 bine yakın Türk’ün neredeyse tamamı isyancılar tarafından vahşice katledildi.
AVRUPA’NIN DESTEĞİNDEN DOLAYI İSYAN BASTIRILAMADI
1821’deki isyan yaklaşık 10 yıl sürerken, İngiltere, Fransa ve Rusya Yunanlıların lehine diplomatik ve askeri hamleler yaptı.
Osmanlı Devleti’nin isyanı bastırması, Avrupalıların isyancıları açık destek vermesi nedeniyle imkansız hale geldi.
MÜSLÜMANLARA KARŞI YOK ETME POLİTİKASI UYGULANDI
ABD’li yazar McCarthy, “Ölüm ve Sürgün” adlı kitabında, Mora Yarımadası’nda Müslümanlara yönelik genel bir yok etme politikası güdüldüğüne vurgu yapıyor. Mora Katliamı
McCarthy, Tripoliçe katliamına ilişkin, “Kadınlarla çocuklar dahi öldürülmeden önce işkenceden geçirildiler.” ifadesini kullanıyor.
Tarihçi Nicolae Iorga da Yunan vahşetini, “Tripoliçe şehrinden yalnız duman tüten harabeden başka bir şey kalmamıştı. İsyancılar, Tripoliçe şehrinde hiçbir şey bırakmayacak biçimde yağma yaptı. Öyle ki, katliama katılan Manya Beyi, payına düşen ganimeti 20 katır ve 2 deve ile ancak taşıyabilmişti.” şeklinde aktarıyor.
Mora Yarımadası’nda Türk hakimiyeti döneminde ise hiç kimsenin dinine ve ırkına göre muamele görmediğine dikkat çekiliyor.
“YUNANİSTAN DIŞINA EKSİK RAPORLAR GÖNDERİLDİ”