Muhalefetin önerileri yine iktidara takıldı

Genel Şurada, gündem dışı konuşmalar ve küme başkanvekillerinin değerlendirmelerinin akabinde siyasi partilerin gündeme ait küme tekliflerine geçildi.

Saadet Partisinin “Merkezi Doktor Randevu Sistemi (MHRS)”, GÜZEL Parti’nin “yapı stokunun zelzeleye dayanıklılığı ve çöken binalar”, DEM Parti’nin “kayyum”, CHP’nin “Burdur Devlet Hastanesi’nde yaşananlar” ile ilgili küme teklifleri farklı başka görüşüldü.

Partisinin küme önerisi üzerine konuşan Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, iktidarın yanlış siyasetleri nedeniyle geçen yıl 2 bin 500’ün üzerinde tabibin çalışmak için yurt dışına gittiğini savundu.

Vatandaşların, doktor sayısındaki yetersizlik nedeniyle hastanelerde muayene randevusu almakta zahmet yaşadığını lisana getiren Kasap, “Evvelden hastanelerde kuyruk vardı lakin artık kuyruk, telefonda, internette. Sizin getirdiğiniz sistemle Türkiye’yi OECD ortalamasında en fazla muayene olan insan sayısına ulaştırdınız. 850 milyon muayene ve bunun 150 milyonu acil servise başvuruyor. Türkiye’de sıhhat sisteminde hastalara bir hastalık için ortalama iki, bazen de üç reçete yazılıyor. Bu, dünyada sahiden rezil bir durumdur. Üç tabibe müracaat ediyorsunuz. Neden? Getirdiğiniz saçma sapan randevu sistemi yüzünden.” değerlendirmesinde bulundu.

Kasap, birinci basamak sıhhat hizmetinden sevkli gelme uygulaması hayata geçirilmediği sürece sıhhatte şiddetin, randevu alamamanın ve hasta mağduriyetinin önüne geçilemeyeceğini ifade etti.

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Türkiye’nin hudutlu sıhhat kaynaklarının yabancı asıllı hastalara da tahsis edilmesiyle ekonomik yükün arttığını ve vatandaşların sıhhat hizmetlerine erişiminin giderek zorlaştığını söyledi.

DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın MHRS ile ilgili düzenlemeye yönelik “Sorunu çözeceğiz” açıklaması yaptığını anımsatarak, “Sağlık Bakanı sorunu çözdü, artık randevu falan yok. Olan randevularda da hastaya 3-5 dakikada teşhis konulacak, tedavi planlanacak, ilaç yazılacak. Beşerler randevu bulamadıkları için acil servise gelmek zorunda kalıyor.” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, 2002 yılında başlatılan Sıhhatte Dönüşüm Programıyla birinci basamak sıhhat hizmetlerinin gözardı edilerek hasta sevk sisteminin ortadan kaldırıldığını, tüm yatırımların tedavi edici hizmetlere, dev sıhhat işletmelerine yapıldığını ve sıhhatin, kar odaklı bir yapıya büründürüldüğünü savundu.

Koruyucu hekimliğin denetimsizce zayıflatıldığını, bu alandaki yükün ikinci ve üçüncü basamak sıhhat kuruluşlarına yönlendirildiğini aktaran Yaman, şunları söyledi:

“Hekime müracaat sayısı 2002 yılında 3,1 iken şu anda geldiğimiz noktada 10’dur. Yılda 10 kere doktor ziyaret edilmektedir. OECD ülkelerinde bu sayı yaklaşık yarısı kadardır. Tabibe yıllık müracaat sayısındaki artış iktidar tarafından ‘rahatça hizmete ulaşım’ üzere lanse edilse de aslında temel sorun kollayıcı hekimliğin yara almasıyla hayat şartlarının ağırlaşması, yoksulluğun derinleşmesiyle yetersiz beslenme ve çevresel etkenlerin yarattığı hasar ve gibisi nedenlerle hastalık yükünün artmasıdır. Derhal birinci basamak güçlendirilmeli, sevk sistemi gelmeli ve randevu mühleti milletlerarası kriterlere alınmalıdır.”

“TALEPLERİ SONLU KAYNAKLARLA KARŞILIYORUZ”

AKP Elazığ Milletvekili Erol Keleş, Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan MHRS’nin, hastanedeki tabip iş gücünün faal kullanılması gayesiyle 2010 yılında hayata geçirildiğini belirtti.

Türkiye’nin vatandaşlarına toplumsal güvenlik kapsamında bedelsiz sıhhat hizmeti sunabilen seçkin ülkelerden biri olduğunun altını çizen Keleş, “Ancak şunu da unutmayalım ki sınırsız talepleri sonlu kaynaklarla karşılamak durumundayız. MHRS üzerinden alınan randevuların büyük bir kısmı vatandaşların randevuya gelmemesi yahut son dakika iptalleri nedeniyle boşa gitmekteydi. Bu durum, hastanelerin kapasitelerinin yaklaşık olarak yüzde 30’unun kullanılamamasına neden oluyordu. Randevuların aktif bir halde yönetilebilmesi ve kaynakların daha verimli kullanılabilmesi emeliyle Onaylı Randevu Sistemi hayata geçirilmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.

Onaylı randevu periyoduyla vatandaşların randevuya sadakatinin yüzde 92’ye yükseldiğine dikkati çeken Keleş, randevusuna geleceğini beyan etmeyenlerin randevusunun saat sekiz prestijiyle otomatik olarak iptal edilmesiyle günlük ortalama 50 bin yeni randevu kapasitesinin açıldığını kaydetti.

Görüşmelerin akabinde yapılan oylamalarda, muhalefet partilerinin küme teklifleri kabul edilmedi.

Grup tekliflerinin akabinde Genel Konseyde, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine başlandı.