Tunceli’de 1971 yılında ulusal park ilan edilen ve Türkiye’nin alan bakımından en büyük ikinci yaban hayatı ve endemik tipleri bakımından en güçlü ulusal parkı olan Munzur Vadisi’nde farklı cinslerden çok sayıda hayvan yaşıyor. Park, vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisi ve ayı üzere hayvan cinslerine konut sahipliği yapıyor.
Sert geçen kışın akabinde karların erimeye başlamasıyla birlikte Munzur Çayı’nın su düzeyi yükseldi. Ulusal parkın girişinde bulunan Miskişah mevkisinde bir yaban domuzuyla bir hafta evvel dünyaya getirdiği 7 yavrusu, oluşan adacıkta mahsur kaldı.
‘YETKİLİLERİN DEVA ÜRETMESİNİ BEKLİYORUZ’
Adada bitki kökleri ve sürüngen böcekleri yiyerek hayatta kalmaya çalışan domuzları fark eden Haydar Çetinkaya, durumu yetkililere bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Tabiat Muhafaza ve Ulusal Parklar Şube Müdürlüğü grupları (DKMP) sevk edildi. Fakat takımlar, kurtarma süreci yapamadı.
Suyun debisinin çok yüksek olduğunu belirten Çetinkaya, “Anne buraya gelmiş ve doğumu burada yapmış. Sular yükselince de burada yavrularıyla mahsur kalmış. Bizler Tabiat Müdafaa ve Ulusal Parklar Şube Müdürlüğü yetkilileriyle de görüştük, kendileri hususla ilgileniyor. Lakin onları insanların kurtarmasını, suyun debisinin çok yüksek olmasından ötürü riskli görüyorlar. Hakikaten şu anda Munzur’un debisi epeyce fazla. Yaban domuzu ve yavrularının bir formda buradan çıkması ya da çıkartılması gerekiyor. Bu sene çok kar yağdığı için Munzur’un debisi daha da artacak ve ada su altında kalacak. Orada yiyecek kasveti da olabilir. Yetkililer ne formda yaparlar, botlarla mı oraya sarfiyatlar bilmiyoruz lakin bir biçimde kurtarılması gerekiyor. Yavrular azgın sularda boğulabilirler. Anne uygun bir yüzücü o kendini kurtarabilir. Yetkilerin bu mevzuda bir deva üretmelerini bekliyoruz” diye konuştu.
GÜNDE 2 SEFER TAKİPLERİ YAPILIYOR
DKMP takımları ise domuzların bitki köklerini yediklerini ve beslenmelerinden yana bir risk olmadığını belirtti. Yetkililer yaban domuzlarının günde 2 defa takibini yaptıklarını tabir ederek, suyun daha fazla yükselmesi durumunda, tüm riskleri göz önüne alarak, kurtarma sürecini yapacaklarını kaydetti.
