Myanmar’da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolar ve genel grev kapsamında iş bırakmalar …
Myanmar’da askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolar ve genel grev kapsamında iş bırakmalar devam ediyor.
Başkent Nepido, Yangon ve Mandalay başta olmak üzere ülkenin birçok şehrinde geniş katılımlarla düzenlenen gösterilerde darbe karşıtları, güvenlik güçlerinin şiddetini kınadı ve seçilmiş hükümet üyelerinin serbest bırakılması talebinde bulundu.
Dün başlayan ve 22 Şubat 2021’den esinlenen “2222 Ayaklanması” kapsamında Yangon’da dükkanlarını kapatan çok sayıda işletme sahibi bugün de işletmelerini kapalı tuttu.
Ülkenin muhalif internet sitelerinde yer alan haberlerde, son 24 saatte en az 25 protestocunun gözaltına alındığı bildirildi.
Öte yandan protesto grupları, sosyal medya paylaşımlarında protestolara destek veren ve aralarında aktivist, sanatçı, yazar, gazeteci ve ünlülerin olduğu 78 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını açıkladı.
Açıklamada, gözaltı kararı çıkarılanlar arasında, 1988’deki büyük ayaklanmada rolü olan öğrenci hareketi lideri Min Ko Naing ve ayaklanmayı organize eden isimlerden Moe Thee Zun’un da yer aldığı bildirildi.
YURT DIŞINDAKİ MYANMARLI ÖRGÜTLERDEN PROTESTOLARA DESTEK
İngiltere merkezli Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN) ve İngiltere Burma Rohingya Organizasyonu (BROUK), protestocuların genel grev başlatması kararına destek açıklamalarında bulundu.
BHRN Direktörü Kyaw Win yazılı açıklamasında, 2222 Ayaklanması kapsamında yapılan protesto ve grevleri desteklediğini belirterek “Protestocuların genel grev kararından son derece memnunuz fakat güvenliklerinden endişe ediyoruz. Ordu, mevcut gücünü korumak için her türlü taktiği uygulayacaktır. Burma halkının birliği, başarının sağlanması için hayati önem taşımaktadır.” ifadesini kullandı.
Win, Myanmar ordusuna ülke idaresinden çekilme ve gözaltına alınan seçilmiş hükümet üyelerini serbest bırakma çağrısında bulundu.
BROUK lideri Tun Khin de Arakanlıların protestocularla dayanışma içinde olduğunu vurgulayarak “Uluslararası camiaya, Myanmar halkını güvenlik güçlerinin şiddetinden korumaya çağırıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Arakan eyaletinde 2017’deki katliamlarda yer alan 33. Hafif Piyade Tümenine (LID 33) bağlı askerlerin Mandalay’daki protestolara müdahale etmek üzere görevlendirildiği haberlerine tepki gösteren Khin, “Hayatını kaybedenlerin aile ve yakınlarının acısını paylaşıyoruz. Bu ölümler bize 2017’de LID 33 askerlerinin Arakan’da çok sayıda erkek, kadın ve çocuğa yaptığı katliamları hatırlatmaktadır.” dedi.
MYANMAR’DA ASKERİ DARBE
Myanmar ordusu, kendine yakın siyasi grupların 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atması ve ülkede yükselen gerilimin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
BM ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere uluslararası toplum darbeyi kınamış; Türkiye, en sert tepki veren ülkelerin başında gelmişti. ABD, Kanada ve İngiltere, darbede rol oynayan askeri yetkililere yaptırım uygulamıştı.
Halk, 6 Şubat’ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlarken polis yer yer göstericilere müdahalelerde bulunmuş, ordu bazı kentlerde sıkıyönetim kararı almıştı.
Darbe karşıtı gösterilerde şimdiye kadar 3 kişi, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybetmişti.
Gözaltına alınan üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları sürerken Suu Çii, 1 Mart’taki duruşmaya kadar gözaltında tutulacak.