DOLAR
35,2031
EURO
36,7577
ALTIN
2.966,68
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
13°C
İstanbul
13°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C
Salı Az Bulutlu
14°C
Çarşamba Çok Bulutlu
12°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
10°C

Obezite Nedeniyle Covid-19’un Hedefi Olmayın

Obezitenin sadece çok yemek yemek nedeniyle ortaya çıkan fiziksel bir sorun değil, başlı başına tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğu …

Obezite Nedeniyle Covid-19’un Hedefi Olmayın
15/03/2021 12:10
263
A+
A-

Obezitenin sadece çok yemek yemek nedeniyle ortaya çıkan fiziksel bir sorun değil, başlı başına tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğu biliniyor. İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde ise hali hazırda birçok sağlık sorununa zemin hazırlayan obezitenin beraberinde getirdiği hayati risk pek çok insanı korkutuyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Obezite Tanı ve Tedavi Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Çağ, obezite hastalarının Covid-19’a karşı çok daha savunmasız olduğu konusunda uyardı ve koronavirüs ile obezite ilişkisi hakkında önemli bilgiler verdi.

Obezitenin yaşam sürenizi kısaltmasına izin vermeyin

Kişinin vücut kitle endeksinin (VKİ) yani boy kilo oranının 30’un üzerinde olması obezite tanısıdır, yani bu bir hastalıktır. VKİ’nin 35’in üzerinde olması ve buna infertilite, Tip 2 diyabet, solunum, eklem, kalp problemleri gibi hastalıkların eşlik etmesi cerrahi tedavi zorunluluğunu doğurmaktadır. VKİ’nin 40’ı geçmesi ise acil olarak cerrahi müdahale gerektiren bir hastalıktır. VKİ’nin 35’in üzerine çıkması dahi insan yaşamını oldukça kısaltmaktadır. Diyetisyen muayenesinde saptanan aktüel yaş ve gerçek metabolizma yaşı arasındaki fark, yaşamdan giden süredir.

Solunum sistemi önemli ölçüde zarar görebilir

Şişmanlık; boyunda, karında, karnın içinde ve kalpte yağ depolarının artmasından kaynaklanır. Dolayısıyla akciğerler yeterince havalanamaz ve nefes yetersiz kalır. Yürüyünce veya biraz hareket edince nefes almakta zorlanılır. Akciğerler yeterince temizlenemez ve kanı yeterince temizleyemez. Özet olarak solunum sisteminiz yetersiz çalışır, oksijenlenemezsiniz. Geceleri horlamaya sebep olur. Horlama boyundaki yağların sıkıştırması nedeniyle olmaktadır. Uyku apnesi adı verilen uykudan boğulur gibi uyanmaya sebep olan durumu nedeni de yine obezitedir.

Yorgunluk ve halsizlik kalıcı hale gelebilir

Şişmanlık hastalığı sadece bir ağırlık hastalığı değildir. Biriken yağ deposunun içinde adipokinler, sitokinler, hormonlar (östriol) üretilir. Bunlar, insanda romatizma ağrılarını oluşturur. Vücutta sürekli bir inflamasyon yani enfeksiyon, iltihap öncesi durum yaratır. Yorgunluk, bitkinlik, vücutta ödem, astım benzeri nefes yetmezliklerine zemin hazırlanır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki; tüm bu yaşam kalitesini düşüren süreçlerden dolayı VKİ 40’ın üzerinde olan kişilerin psikolojileri tıpkı organ nakli süreci yaşamış hastalar kadar hassas olmaktadır. Obez bireyler tüm bu sorunlarla savaşırken Covid-19 da bu hayati riskin çok daha fazla artmasına neden olmaktadır. Tüm bunlara ek olarak diyabet de şişmanlık hastalığının bir sonucudur. Kalbi saran ve hücrelerin içine giren yağ şişmanlık hastalığının bir sonucudur. Obezite nedeniyle vücutta üretilen adipokinler immün süpresyon yaparlar. Bilindiği üzere sitokin fırtınası Covid-19’un öldürücü bir fazıdır. Obez bireylerin vücudunda ise sitokinler zaten fazlasıyla bulunmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde yapılan araştırma sonucunda Covid-19 açısından hayati risk taşıyan gruplar şöyle sıralanmıştır:

  1. Erkekler
  2. 65 yaş üstü
  3. Obezite
  4. Kronik akciğer hastalıkları
  5. Kalp hastalıkları
  6. Diyabet
  7. Aktif kemoterapi görenler
  8. İmmunsupresif kullanan organ nakilli hastalar

Covid-19’a yakalanan obez bireylerin, kilo problemi olmayan kişilere göre ölüm riski 1.5- 3 kat arası daha fazladır. Bununla birlikte Covid-19’a yakalanıp yoğun bakıma giderlerse diğer insanlara göre entübe olma olasılığı 1.5 kat fazladır. Entübe olursa herkese uygulanabilen yüz üstü postür bu hastalara uygulanamamaktadır. Kan sulandırıcıların bu hastalara daha çok verilmesi gerekir. Çünkü ilaç dozu vücut ağırlığına göre hesaplanır. Ancak ilaç miktarı arttıkça kanama riski de artar. Dolayısıyla tedavi de zorlaşır. Tüm bu zor süreci atlatıp hayatta kalan kişilerin de çevresine olan bulaştırıcılık süresi obez olmayan insanlara göre daha uzundur. Yani obezite, kişinin yaşam kalitesini düşürerek pek çok sağlık sorununa yol açtığı gibi Covid-19’da da kişiye en zorlu süreci yaşatan insanlığın en büyük düşmanlarından biridir. Tüm bunları bilerek obeziteyi hala bir kader olarak görmek, sadece fiziksel bir sorun olarak kabul etmek, kişinin kendi ruh ve beden sağlık bütünlüğüne verdiği en büyük zarardır.

Obezite hastaları neden koronavirüsü daha ağır geçiriyor?

  • Karındaki ve karın içindeki yağ dokuları nedeniyle obezite hastalarında akciğerin havalanması kısıtlanmaktadır.
  • Tıpkı astım hastalarındaki gibi hava yollarında daralma olmaktadır. Böylece hem akciğer hastalığı hem de oksijen azlığı gibi sebeplerle diğer organlarda da hasara yol açmaktadır.
  • Yağlar; karaciğer, dalak, lenf bezleri ve timüs gibi organlarda birikerek bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Özellikle batın içi yağ dokusu iltihap tetikleyici sitokin ve kimyasalları salgılayarak sitokin fırtınasını kolaylaştırmaktadır.
  • Obezlerde kolesterol, hipertansiyon, damar hasarı gibi hastalıklar ve kanın pıhtılaşma özelliği daha yoğundur.

Obeziteden korunmak için bu tavsiyelere kulak verin

  • Düzenli fiziksel aktiviteyi hayatınızın bir parçası haline getirin. Örneğin her gün 40 dakika ya da haftada 3 gün 1 saat yürüyüş yapılması fiziksel aktivite ihtiyacınızı karşılayabilir.
  • Akdeniz tipi beslenin.
  • Fast food beslenme tarzını tamamen terk edin.
  • Raf ömrü uzun hazır gıdalar yerine ev yapımı ürünler tüketin.
  • Market alışverişini haftalık ya da aylık yapın.
  • Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı tercih edin.
  • Süt ve süt ürünlerini az yağlı tüketin.
  • Sağlıklı pişirme tekniklerini tercih edin.
  • Doğal olmayan şeker tüketmeyin ve günlük tuz tüketimini sınırlı tutun.
  • Düzenli olarak balık tüketin, ancak yağda kızartma yöntemi ile değil; ızgara, fırın ya da buğulama yöntemleriyle pişirin.
  • Hazır meyve suları, gazlı, asitli ve şekerli içeceklerden uzak durun.
  • Obezitenin gelişigüzel diyetlerle çözülebilecek bir sorun olmadığını fark edin ve tedavi desteği almaktan çekinmeyin.

Obezite cerrahisinde kişiye özel yöntem seçimi önemli

Obezite hastalığı olan ve buna eşlik eden sağlık problemleri yaşayan bireyler mutlaka uzmana danışmalıdır. O güne kadar diyet ve spora rağmen kişi fazla kilolarından kurtulamadıysa obezite cerrahisi uygun bir seçenektir. Vücut Kitle İndeksi cerrahi operasyon için uygun aralıkta ise kişiye en uygun obezite cerrahisi yöntemiyle kilolardan kalıcı olarak kurtulmak ve sağlıklı bir yaşama kavuşmak mümkündür.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.