Balıkesir Karesi ilçesinin kırsal Ziyaretli Mahallesi’nde 2 çocuk annesi Rümeysa Aydın (27), kendisine sürekli şiddet uyguladığını ve cinsel istismarda bulunarak, ölümle tehdit ettiğini ileri sürdüğü eşi Murat Aydın’ı (30), 13 Ağustos günü yaşanan tartışmada av tüfeğiyle vurarak öldürdü.
Eşinin son olarak da kendisine bıçak zoruyla sahip olduğunu tez eden Rümeysa Aydın’ın yapılan denetimlerinde gebe olduğu ortaya çıktı. Eşinin katili olduğunu söyleyen Aydın, bebeğinin de katili olmak istemediğini ve dünyaya getireceğini belirtti.
‘O GÜN MAHALLEDE DÜĞÜN DAHİ YOKTU’
Rümeysa Aydın’ın, eşi tarafından 2 gün boyunca meskene hapsedildiğini ve şiddete maruz kaldığını belirten Avukat Neslihan Çallıoğlu, “Tanık sözlerinden öğrendiğimiz kadarıyla, maktulün arkadaşı, olaydan evvel maktulün uyuşturucu kullandığını ve kendisine; akşam mahallede bir düğün olduğunu söyleyerek, ‘Bu düğünde Rümeysa ya biriyle birlikte oldu ya da ona tecavüz ettiler. Bana söylemiyor. Ben Rümeysa’yı öldüreceğim’ dediğini söyledi. Yapılan araştırmada o gün mahallede bir düğün dahi yoktu. Şahit tabiriyle bu durumları teşhis etmiş bulunuyoruz” dedi.
YAŞADIĞI CİNSEL HÜCUM SONUCU GEBE KALMIŞ
Avukat Çallıoğlu, “Bunun haricinde 1,5 ay evvel Rümeysa’nın cinsel akına uğradığı ve bıçaklandığı, olay sonrasında bıçak izlerinin dahi hala yatak üzerinde mevcut olduğunu fotoğraflarla tespit ettik. Şöyle bir şey daha var. Rümeysa, cinsel taarruz sonucunda gebe kalmış olduğunu öğrendi. Bu mevzuda kuşkuları varmış ancak test yapılıp, emin olana kadar bu durumu belirtmek istememiş. Fakat cuma günü yapılan test sonucunda, Rümeysa’nın 1,5 ay evvel uğradığı cinsel atak sonucunda gebe kaldığı konusunu tespit etmiş bulunuyoruz” diye konuştu.
‘EŞ KATİLİ OLDUM, BİR DE BEBEĞİMİN KATİLİ Mİ OLAYIM?’
Bu kurallarda bebeği dünyaya getirme niyetinin herkesin verebileceği bir karar olmadığını belirten Avukat Neslihan Çallıoğlu, Rümeysa Aydın’ın bebeğe ziyan gelmesini istemediğini söyledi. Avukat Çallıoğlu, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Öncelikle Rümeysa’nın bu durumu ortaya çıktığında kendisiyle görüşerek, hamileliğini sonlandırma hakkının olduğunu belirttim. Lakin Rümeysa, ‘Avukat Hanım aslında, ben eş katili oldum, bir de bebeğimin katili mi olayım? Ben bu çocuğu doğurmak istiyorum’ dedi. Kendisinin bu kararına elbette büyük hürmet duyuyoruz. Bu türlü bir durumda hamileliği sonlandırmak mı gerekir, bir bayan olarak ne düşünmek gerekir? İnanın bunu ben de bilmiyorum. Ancak Rümeysa, bu çocuğu doğurmayı ve evladını sağlıklı bir formda dünyaya getirmeyi umut ediyor şu anda. Rümeysa’nın hamilelik durumundan dolayı tahliyesini talep ettik. Savcılığa verdiğimiz dilekçeyle, Rümeysa’nın hamilelik testini sunarak gerek bebeğin sıhhati gerek annenin sıhhati için tutuksuz olarak yargılamanın devamını talep ettik. Gerekli isimli denetimlerin alınmasını sayın mahkemenin takdirindedir. Fakat bu süreçte Rümeysa’nın tutuksuz olarak yargılanacağı kanaatindeyiz.”
