Öldürülen kuryenin annesi: ‘Katilin babası da cezalandırılmalı’

İstanbul’da yaşayan ve 1 yıl önce Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Kısmı’nı kazanan 20 yaşındaki Cet Emre Akman, 11 Mayıs’ta Balıkesir’in Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Buyruk Sokak’ta, motosikletle sipariş bıraktığı adresten dönerken E.Ö.’nün bıçaklı saldırısına uğrayarak hayatını kaybetti. 

Üniversite öğrencisi Cet Emre Akman’ın acılı annesi Zuhal Akman, saldırıyı gerçekleştiren E.Ö.’yü babasının azmettirdiğini sav etti.

“ONUN LİZBON’A BENİM DE PARİS’E GİTME HAYALİMİZ VARDI”

Ata Emre Akman’ın hücuma uğramadan yaklaşık 1 hafta evvel işe girdiğini ve kendi kazandığı parayla Anneler Günü’nde sürpriz yapmak istediğini söyleyen anne Akman, şöyle konuştu:

“Ata, kendi kişiselliği için çalışıyordu. Ne Ata’nın ne de bizlerin rastgele bir mali düşüncesi yoktu. Zira bu çocuk 13 yaşında da çalıştı ve kendisine elektro gitar aldı. Anneler Günü’yle ilgili kısa müddette çalışıp bir sürpriz yapma durumu varmış, işte bu türlü bir sürpriz oldu.

O gece Ata’yı aradım, meşgule attı ‘annem ben seni sonra ararım’ diye bildiri yazmış, sonra öğreniyorum ki çalışıyormuş, dağıtım yapıyormuş. Yarım saat sonra aradı, kahkahalar attık. Onun Lizbon’a benimse Paris’e gitme hayalimiz vardı.” 

“ATA’NIN YANINA ÇIKIP YATTIM, BİRAZ SARILDIK”

Çeşitli üniversitelerde öğretim üyesi olarak vazife yapan Vücut Eğitimi Öğretmeni Zuhal Akman, olayın gerçekleştiği gün yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Olay gecesi sabaha karşı eşime telefon geldi. Polis, ‘Oğlunuz bir bıçaklanma olayına karıştı, ağır yaralı ve ameliyata alındı, buraya gelmeniz gerekiyor’ deyince eşim ağlamaya başladı. Balıkesir’e yanlışsız yola çıktık. Tuhaf bir geceydi, yağmurlu ve sisliydi. Yoldayken eşim hastaneyi aradı lakin ‘Ata Emre Akman diye bir hasta yok’ deniliyordu. 

Çünkü artık yok. 150-180 kilometre süratle Balıkesir’e vardık. Acil servisten çıktıktan yalnızca 5 dakika sonra morgdaydık ve ikinci raftan oğlumuzu çekiyorlardı. Sonra sedyeyi aşağı indirdiler, örtüyü açtım, Cet olduğu söyleniyor ancak Cet değil. Cet olamaz zira saçları kısaydı. Bilmiyordum ki, saçlarını kestirmiş; Anneler Günü’nde bana sürpriz yapacakmış. Her tarafını açtım ve baktım. 

Otopsiden sonra bütün izleri, her şeyi gördüm. Sonra yetkililere ‘o sedye beni kaldırır mı?’ diye sordum ve Ata’nın yanına çıkıp yattım, biraz sarıldık. Zira bir daha sarılıp yatma bahtımız olmayacaktı. Baktım ki ellerim kanlanmış. Bir süre sonra artık Ata’dan ayrılmam gerekiyordu. Sonra tabut geldi, oradaki vazifeli, birisine ‘el atın da kaldıralım ‘ dedi. ‘Ben annesiyim, ben çocuğumu kaldırırım’ dedim. Kaldırdım, kuş üzereydi. Zati Cet, Ata’ya benzemiyordu. İnsan bir anda mı değişir?.” 

“EV BAKACAKKEN MEZAR YERİ BAKTIK”

Ata’nın üniversitede okuduğu periyot boyunca askeri misafirhanede kaldığını ve gelecek yaz meskene çıkmak istediğini söyleyen anne Akman, “Biz konut bakacakken mezar yeri baktık. Cet, geçen yıl tek başına yaklaşık 11 ülke dolaştı. Koca Avrupa’da farklı farklı ülkelerde bir şey olmadı da kendi ülkemde Balıkesir üzere bir yerde bu türlü şeyler yaşadık. Cet, 2004 yılında Balıkesir’de doğdu. Balıkesir’de üniversiteyi kazandı ve Balıkesir’de sonu bitirdi. Halbuki yalnızca hayatının birinci 3 yılını Balıkesir’de geçirmişti, bir de son yılını” tabirlerini kullandı.

“HAYALİ DÜNYAYI GEZMEKTİ”

Ata’nın dünya çeşidi yapmak üzere bir hayali olduğunu söz eden Akman, “Jazz severdi, çok kitap okurdu, müzik kulağı fevkaladeydi. Bir taraftan gitar çalardı. Mantıklı, realist ve romantik bir çocuktu. Hayali, dünyayı gezmekti. Hayvanları çok severdi. Bir köpeğimiz vardı, geçen yıl ortamızdan ayrıldı. Artık muhtemelen çılgınca oynuyorlardır, zira Ata’yı çok seviyordu” dedi.

“ÜZERİNDE KURYE OLDUĞUNU BELİRTEN PİZZACI MONTU VAR”

Anne Akman, kelamlarına şöyle devam etti:

“Katil azmettirildi, bunun farkındayız. Katilin 17 yaşında olduğu söyleniyor. Bıçaklama ve taammüden yaralama üzere 6 başka kabahat kaydı var. O caninin babası da cinayetten ötürü 10 yıldır Buca Cezaevi’nde yatıyor. Cinayetten yatan bir adam hafta sonu için müsaadeli çıkabiliyor, Türkiye’de yeni bir meslek kümesi oluşabilir.

Babası da cezalandırılmalı, zira azmettiricisi o. ‘Benim yapamadığımı artık çocuğum yapacak’ diye oğluna el veren kişi babası. Ata’nın sipariş götürdüğü apartmanda, bu caninin babasının daha öncesinde birlikteliği olduğu söylenilen bir bayan oturuyormuş lakin o bayan bir oburuyla evliymiş. 

O caninin babası, eski bayan arkadaşına ‘senin imam nikahlı eşini öldüreceğim’ diyor. Bayanın alt kattaki arkadaşına da bilenmiş, onu da tehdit ediyor ve ‘senin oğlunu öldüreceğim’ diyor. Bu caninin azmettiricisi olan babasının şöyle bir beyanı var; ‘artık benden iş geçti, benim yapamadığımı oğlum yapacak görürsünüz’ diye tehditleri var, bunun da şahitleri var. Yani o gece apartmandan kim çıksa bunu yaşayacaktı. O geceki imgelerin bir kısmını istemeden izledim, Ata’nın üzerinde kurye olduğunu belirten pizzacı montu var. Ata’nın orada işini yaptığı muhakkak.” 

“KATİLLER KONUTÇU OLARAK DIŞARIYA ÇIKMASIN”

E.Ö.’nün babasının da en ağır cezayı alması gerektiğini söyleyen Akman, “Hukuka güveniyorum. Lütfen katiller konutçu olarak dışarıya çıkmasın. Zira onlar yalnızca kendilerine değil, tüm Türkiye’ye, hatta dünyaya zarar” tabirlerini kullandı.

BABA AKMAN: BEN SEVMEYİ ATA’DAN ÖĞRENDİM

Ata’nın Babası Emekli Subay Erol Akman ise şöyle konuştu:

“Ata, insanlara dokunmayı seven bir çocuktu. ‘Ben sevmeyi Ata’dan öğrendim’ denilen bir çocuk. Arkadaşları bana ‘ben sevmeyi Ata’dan öğrendim’ dediler, bu ne kadar hoş bir şey. Bu türlü bir çocuk benim elimden kaydı. Ben 25 bin asker yetiştirdim. 25 bin askerin kılına ziyan gelmedi lakin kendi oğlumu koruyamadım. 

Benim oğlum, yalnızca öldürme gayesiyle bir yerde hazır bulunan bir cani tarafından ve bunu meslek haline getirme evrelerinde olan birisi tarafından katledildi. Biz çocuklarımızı bunun için mi yetiştirdik? Kız kardeşi var, ben onu nasıl sokağa salacağımı bilmiyorum. İstanbul’dan korkuyor, Balıkesir’den korkmuyordum. 

Kardeşinin sınavı var, nasıl girecek? Bir yeri kazansa bile ben onu nasıl göndereceğim? Bu saatten sonra beşerler çocuklarını nasıl inançla öbür bir kente okumak ve bu memlekete yararlı bir birey olmak için gönderecek ? Bu olay inancın ayaklar altına alındığı bir hadisedir. Bu dava sonuna kadar takip edilmeli.” 

“ANNESİNE İKRAM ALMAK İSTİYORDU”

Ata’nın liseden arkadaşı Efe Toprak Ateş (20) de “Ata tanıdığım en yeterli insanlardan biri. Birbirimize çok yardım ettiğimiz günler oldu. Hiç makus anımız yok. Hafta sonları yanımıza geliyordu. En son olay yaşanmadan yani işe başlamadan 1 hafta evvel konuşmuştuk. Dünya tipi yapmak istiyordu, o denli bir hayali vardı. Bu yaz bir arada hayalimiz vardı, işe başlama sebeplerinden biri de oydu, hem yaklaşan Anneler Günü için annesine armağan almak istiyordu hem de yazın daima birlikte tatile gidecektik. Onun için işe başlamış, para biriktiriyordu” dedi.