Pandemide ücretsiz izin çalışma süresinden sayılınca tazminata hak kazandı

Gaziantep’te yaşayan D.Ö., 2019 yılında bir paklık firmasında personel olarak çalışmaya başladı. 10 ay 11 gün iş yerinde çalışan D.Ö., firma tarafından 2020 yılının Nisan ayında fiyatsız müsaadeye gönderildi. D.Ö., 60 günlük fiyatsız müsaadesinin tamamlanmasının akabinde işten çıkarıldı. D.Ö., firmaya tazminat davası açtı. Paklık şirketi yetkilileri, D.Ö.’nün 1 yılını tamamlamadığı için tazminat hakkına sahip olmadığını belirterek, davanın görüldüğü 4’üncü İş Mahkemesi’ne itiraz etti. D.Ö.’nın avukatı Abdulkadir Akıllar ise personelin salgın müddetinde gönderildiği 60 günlük fiyatsız müsaadenin zarurî hallere tabi olduğunu söz ederek, bu müddetin müvekkilinin çalışma gününden sayılmasını talep etti. Gaziantep 4’üncü İş Mahkemesi, davacıya yapılan rastgele bir kısa çalışma ödeneği bulunmadığını ve pandemi üzere mecburî haller sebebi ile fiyatsız müsaadeye gönderilen personellerin bu müddette keyfi nedenle çalışmama durumları olmadığından, davacıya pandemi nedeniyle fiyatsız müsaade olarak kullandırıldığı belirtilen 60 günlük mühletin çalışanın hizmet müddetine dahil edildiğini, bu nedenle de davacının toplamda 1 yıl 11 gün çalışma gününün bulunduğun tespit edildiğine karar vererek, kıdem ve ihbar tazminatı almasına hükmetti.

‘PANDEMİ, HER DURUMU ETKİLEDİ’

D.Ö.’nın avukatı Abdulkadir Akıllar, pandemi devrinde fiyatsız müsaadeye gönderilenler için yargıda şu anda emsal kararların oluştuğunu söyledi. Kendisinin baktığı evrakın da emsal niteliği taşıdığını aktaran Akıllar, bir müvekkilinin işten çıkarılmadan 60 gün evvel fiyatsız müsaadeye gönderildiğini ve bu müsaadenin akabinde çıkarılan emekçinin yılı doldurmadığı için haklarını alamadığını tabir etti. Abdulkadir Akıllar, mahkemeye tüm dünyayı etkileyen salgını münasebet olarak sunduklarını ve mahkemenin bunu kabul ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:

”Bir müvekkilimiz işten haksız olarak çıkarılmış. Kendisi paklık şirketinde çalışıyordu. Haksız çıkarılmasına ait davamızı açtık. Lakin burada bir sorun vardı. Pandemi devrinde fiyatsız izinde geçen yaklaşık 60 günlük bir mühleti var. Bu 60 günlük müddet olağan fiyatsız müsaade uygulamasına bakarsak yılı doldurmasına mahzuru oluyor. Lakin biz dedik ki; pandemi bütün dünyayı etkiledi. Burada mecburiyetten doğan bir fiyatsız müsaade uygulaması var. Keyfi bir durum kelam konusu değil. Yalnızca müvekkilimizin değil, ülke çapında, dünya çapında insanların yaşadığı mağduriyetler var.

Bunun gözetilerek bu mühletlerin çalışma müddetlerine dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Davamızı açarken o mühletlerin yıl hesabında, yıllık müsaade hesabında, tazminat hesabında dikkate alınmasını istedik. Mahkeme de bizim şikayetlerimizi hukuka uygun bir biçimde kıymetlendirerek hakkaniyete uygun olarak karar verdi ve dedi ki pandemi sebebiyle yapılan bu fiyatsız müsaade uygulaması bütün personelleri de etkilediği için, keyfi bir durum oluşturmadığı için tazminat hesabında, yıllık müsaade hesabında dikkate alınması gerekir dedi ve davamızı kabul etti. Çalışma mühletinden sayıldı. Pandemi olmasaydı olağan fiyatsız müsaade çalışma mühletine sayılmıyor. Yıl hesabı dolmadığı için tazminat hakkı da elde edemiyordu. Pandemi farklı tutuldu bu süreçte. Yıl hesabında hesaba alınması gerektiğine karar verildi ve hoş bir emsal oluşturdu.”