Paul Onuachu: “Futboldan başka hiçbir şey düşünemiyorum”

Trabzonspor‘un golcüsü Paul Onuachu, futboldan öbür hiçbir şey düşünmediğini söyledi. Nijeryalı oyuncu, bordo-mavili kulüpte yaşadıklarını daha evvel oynadığı kulüplerin hiçbirinde görmediğini belirtti.

Trabzonspor‘un Nijeryalı futbolcusu Paul Onuachu, kulüp mecmuasının 213. sayısı için özel açıklamalarda bulundu. Danimarka, Belçika ve İngiltere’de futbol oynadığını belirten Onuachu, “Kulüplerin oyuncularıyla ne formda ilgilendiklerini değerlendirdiğimde açıkça söyleyebilirim ki, Trabzonspor‘da yaşadıklarımı daha evvel oynadığım kulüplerin hiçbirinde görmedim. Zira yalnızca bana karşı değil herkese bu türlü, oyuncularla ilgilenme düzeyleri inanılmaz. Oyuncuların her bahiste rahat ettiğinden emin oluyorlar. Gece 2 ya da 3 olsun fark etmiyor, bir sorun yaşarsanız telefon ettiğinizde neredeyse 5 dakika içinde birisi yardım için kapınızda oluyor. Bu durum çok etkileyici. Öte yandan Trabzonspor taraftarı da olağanüstü. Mesela havalimanındaki karşılama bile bana çokça özgüven verdi, statta da öyleler. Bu takviyelerinden ötürü onlara çok teşekkür ediyorum” dedi.

“Babam beni desteklemekten yorulduğunu söyledi”

Futbol sevdalısı olduğunu belirten golcü oyuncu, “Bu oyunu çok seviyorum. Avrupa’ya futbol oynamaya gelmeden evvel Nijerya Lagos’tayken mahalle ekibinde futbol oynuyordum. Annem ve babam benim futbol oynamamı elbette desteklediler uzun müddet lakin aşikâr bir noktaya gelince babam artık büyüdüğümü ve beni desteklemekten yorulduğunu söyledi. Ayaklarım üzerinde durmam ve meskene bir şeyler getirmem gerekiyordu. Zira koşullarımız da bunu gerektiriyordu. Bu nedenle Lagos’ta yazılı olarak bir işe başvurmak için hazırlanıyordum. Futbola, kendime ve yeteneklerime inanıyordum lakin babamın baskısının artıyordu. Tam o periyotta bir antrenörle tanıştım, bana FC Ebedei ile denemelere çıkmak isteyip, istemeyeceğimi sordu. FC Ebedei yarı amatör, yarı profesyonel bir kulüp ve Danimarka Kulübü Midtjylland ile mutabakatlı olan bir kulüp. Çok sevindim, çabucak kabul ettim. Denemeler sonrasında Ebedei ile futbol hayatım resmi olarak başladı ve şu anda da buradayım” sözlerini kullandı.

“Uzun uzunluklu olmanın artıları da var, eksikleri de”

Uzun uzunluklu olmanın avantajları olduğu üzere dezavantajları da olduğunu tabir eden 29 yaşındaki futbolcu, “Örneğin kısaysanız muhtemelen sürat, atiklik, süratli hareket etme, süratli dönme üzere kıymetli avantajlarınız olacaktır. Benim kendi boyumla alakalı bunların kimilerini yapabildiğimi söyleyebilirim lakin elbette ki kısa oyuncular kadar süratli halde değil. Uzun uzunluklu olunca da bilhassa baş vuruşlarındaki hakimiyette kıymetli avantaj sağlayabiliyorsunuz. Ayrıyeten güçlü olup ekip için topu daha rahat formda saklayabilirim. Yani uzun ya da kısa uzunluklu olsanız da bunun artılarını eksilerini görüp onu kabul ederek işinizi yapmalısınız” açıklamasında bulundu.

“Futbola orta alanda oynayarak başladım”

“Bazen beşerler benim boyumun uzunluğuna karşın nasıl bu türlü bir tekniğim olduğunu sorguluyor” diyen Nijeryalı futbolcu, kelamlarına şöyle devam etti:

“Bunun nedeni altyapıda birinci futbol oynamaya başladığımda orta saha oyuncusuydum. 8 ve 10 numara olarak oynadım. Lakin büyümeye ve gelişmeye başladığınızda özelliklerinizi daha uygun fark ediyorsunuz ve zihninizde bunu planlamanız gerekiyor. Bana nitekim en uyan yol forvetti ve bu konuma geçiş yaptım. Bana uygun olduğunu, ayrıyeten benim için göz alıcı bir rol olduğunu düşündüm ve bugüne geldim böylelikle.”

“Topukla attığım golden sonra annem ve babam çığlık çığlığaydılar”

Trabzonspor forması altında Konyaspor’a topukla attığı golün çok özel olduğunu söyleyen Paul Onuachu, “Öncelikle bu formda bir gol daha evvel atmamıştım fakat futbol anlardan ibarettir. Bir an, bir durum ya da öteki bir şey, nasıl isimlendirmem gerektiğini bilmiyorum. Bu usul goller kaliteyle, süratli düşünme ve teknikle alakalıdır. Zira şayet kâfi tekniğiniz yoksa bu biçim bir golü asla atamazsınız. Top bana gelirken kararı bir saniyede verdim ve yapmam gereken buna tekniği eklemekti. Vurmak için döndüğümde içeri gireceğini biliyordum. Zira topuğumla ona çok âlâ vurmuştum. Maç sonunda çok hoş yorumlar aldım. Yalnızca eşim değil, herkes, ailem, arkadaşlarım ve hatta tanımadıklarım, daha doğrusu bütün duacılarım. Hepsi ‘Bu Puskas ödüllük gol’ dedi. Annem ve babamı aradığımda ise çığlık çığlığaydılar. Eşim çok heyecanlıydı maç sonunda, benimle gurur duyuyordu” değerlendirmesinde bulundu.

“Southampton için risk aldım olmadı”

Futbolda işlerin düzgün gitmediği anların da olduğunu belirten Onuachu, “Benim için Southampton periyodu o denli oldu. Öncelikle transfer ocak ayında gerçekleşti. Verdiğim hiçbir karardan pişman olmadım ama bazen bir kadroya imza atmadan evvel sormanız gereken sorular vardır. Oynadıkları sistemin size uyup uymadığını öğrenmeniz gerekir. Kendi adıma, Belçika’da kazanılacak her şeyi kazandım, bunun kâfi olduğunu düşündüm. Diğer bir şey deneme vakti gelmişti. Orası Premier Lig. Grubun ligde kalması ya da düşmesi konusunda talihinin yüzde 50-50 olduğunu biliyordum. Fakat bazen risk alırsınız ve sonra işe yarayıp yaramadığını görürsünüz. Ben de riski aldım ve olmadı. Birçok kere antrenör değişiklikleri ve bana uymayan sistemler. Tahminen de mazeret arıyorum ancak bazen bir gruba gitmek isterseniz sistemi, grupta işlerin nasıl yürüdüğünü ve her şeyi çok çok âlâ sorup öğrenmeniz gerekir. Hepsi bu” diye konuştu.

“Futboldan öbür hiçbir şey düşünemiyorum”

Hep odak noktasının futbol olduğunu vurgulayan 29 yaşındaki futbolcu, “Profesyonel futbolcu olmasaydım ne yapardım bilmiyorum. Avrupa’ya gelirken uçağa bindiğimde kendime şunu söylemiştim; ‘Asla geri dönmeyeceğim, ne olursa olsun hayatımı buna adayacağım’. Bunun için daima çok çalıştım, çok fedakarlıklar çektim. Bazen seyahat ederken eski arkadaşlarımı görüyordum, İtalya ya da diğer ülkelere denemelere gitmişler ve geri dönmüşler. Benim buna yansım ‘Neler oluyor bu türlü? Gittiniz ve geri döndünüz’ biçiminde oluyordu. Daha küçükken arkadaşlarıma şunu söylemiştim; ‘Eğer gitme talihim olursa asla geri dönmem’. Ben de bunu yaptım. Futboldan öteki hiçbir şey düşünemiyorum” formunda konuştu.

“Trabzon uygun futbol oynayabileceğim bir şehir”

Trabzon kentinin beşere huzur verdiğini belirten Paul Onuachu, “Trabzon en yeterli futbol oynayabileceğim bir kent. Sakin, huzur veriyor ve çok hoş. Tabiatı da çok âlâ. Trabzon‘a gelmeden evvel kentin balık konusunda en yeterlisi olduğunu öğrenmiştim, hakikaten de o denli. Trabzon hakkında her şeye bakınca burası benim futbol oynayabileceğim şekilde bir yer. Burada olmak hakikaten kusursuz. Bu ortada, havalimanı yakınımızda, idmandayken uçakların indiğini ve kalktığını görüyorum. Bazen dikkatimi uçaklara verip seyrettiğim oluyor, birinci başlarda çoktu lakin artık alıştım” diyerek kelamlarını tamamladı. – TRABZON