Peker’in 9. Videoda Suçladığı İsimler Sessizliğini Koruyor: Kim İçin Ne Demişti?

Organize kabahat örgütü başkanı olmaktan hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker, son görüntüsünde tekrar dikkat cazip tezlerde bulundu.

Peker’in suçladığı isimler şöyle:

Peker, Külünk ile ilgili şunları söyledi:

 “Almanya’da dernekler var ya, yeterli arkadaşlar, ben onları seviyorum, mesela onlara rica ederdi para yollar mısın diye, el altından onlara para yollardım. Lakin o denli her ay giden 10 bin yok. Seçim vakti geldiğinde otomobiline para bırakırdık.”

“Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok, ancak daha çok yolladıklarım var. Ayıp ya bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız siz. Ben aç kalırım açıkta kalırım yeniden herkesten çok para veririm… 10 bin dolar da palavra, evrak yok, dekont yok. Lakin daha büyüklerini yolladım, çanta çanta.”

Peker, Demirören Holding İdare Şurası Lideri Yıldırım Demirören ile ilgili şunları söyledi:

 “Bizim Pamukören var ya, artık biz gazeteyi (Hürriyet) bastık, Aydın Doğan kaoslardan korktu, verdi yerleri. 750 milyon dolara. Aslında bir tanesi o kadar para ederdi. CNN, kanal, Hürriyet, Milliyet hepsini aldık. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi. Ziraat Bankası kimin devletin, devlet kimin sizin. Siz işverensiniz, vergi veriyorsunuz ya. Devletten 750 milyon dolar kredi aldı, hiçbirini ödemedi. Ana parayı bırak faizlerini bile ödemedi”

Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “mal varlığı değerini aklama” suçlamasıyla hakkında dava açılan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz ile görüştüğünü tez etti. 

“5 Aralık Resul Holoğlu, Organize Cürümlerden Sorumlu Emniyet Genel Müdür yardımcısı telefon açıyor Sezgin Baran Korkmaz’a. Amerika’da aranan bir arkadaş… Bu adamı arıyor, İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor. Saat 10.30 giriş, 12.30 çıkış. Sezgin Baran Korkmaz 45 milyon dolar bir iş adamından alacağı var. Süleyman buna diyor ki ‘Senin hakkında tahkikat yapıldı, evrak var. Sen diyor yurt dışına çık. Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak.’ Üstü da Tayyip abi.” 

“Sezgin Baran Korkmaz, 6 Aralık yurtdışına gidiyor. İçişleri Bakanı, Organize Kabahatler Daire Lideri’ni telefonla arayıp, hakkında 6 aydır belge hazırlanan adamı İçişleri Bakanlığı’na çağırıyor ve görüşüyor ve yurtdışına çıkmasını söylüyor. Çıkıyor” 

Peker, Sezgin Baran Korkmaz’ın Bodrum’daki Paramount isimli otelinde kalan yargıçlar, savcılar ve gazeteciler olduğunu ve konaklama parası ödemediklerini sav etti. 

O gazetecilerden birinin de Veyis Ateş olduğunu belirten Peker şunları söyledi: 

“Sülü, Veyis geliyor gelmekte olan. Dediğim çıkmazsa elimi koyacağım kamerayı açacağım, elimi keseceğim. Veysi, Kırkpınar güreşlerinde olur ya, bu da süslü Süleyman’ın cazgırı. Süleyman çıkmadan evvel bu Süleyman’ı tanıtıyor. O denli bir yere geleceğiz ki aklınız çıkacak.”

“Delilli, evraklı, kayıtlı, manzaralı. O gün tartışma (Habertürk TV yayını) olurken Erdal Aras arıyor, ‘Reis’i ben de, sen de, Soylu da tanıyor, niçin söylemiyorsun’ diyor. Onun zira işi var. Onun işi İsmail Saymaz’ı bloklamak. Gazeteci ya konuşuyor, ortadaki yakınlıklarına bak. Erdal’la bu kadar yakınlar. Biz bu Veysi ile oturduk 6-7 saat Huqqa’da oturduk, yemek yedik. Siz çok anlatıldığı üzere değilmişsiniz, entelektüel, bilgili bir insanmışsınız dedi. Bak buna hiç gıcıklığım yoktu, sarmayacaktım, bloke etti ya. Bitti artık, hiçbir bahtı yok. Kayıt var Veyis.

Sıhhat Bakanlığı’ndaki öykünü anlatmayacağım. Para konusunda biriyle zıt düştün ya, onun ailesi benim sevdiğim bir aile. Artık seni patlatınca onu da patlatmış olacağım. Sıhhat Bakanlığı’nda sorun yaşadınız ya onunla, parayı sen aldın. Siz ne pislik insanlarsınız. Utanmadan TV’lere gidip şu hırsıza operasyon yapıldı diyorsunuz. Beşerler güvenip sizi dinliyorlar. Bir ulusu manipüle ediyorsunuz, hırsız.”

Peker’in “Bu Rasim Ozan Kütahyalı var ya, o da bizim Paramount Otel ekibinden” sözlerine Twitter’dan karşılık veren Kütahyalı şunları söyledi:

“Bahsi geçen otele tam 1 sene evvel, bir arkadaşımın davetiyle, onun da ailesiyle birlikte tatil yapmak için gittik. Tertibi o arkadaşım yaptı. SBK’nın konuğu değildim. SBK ile bir hukukum, alakam ve muhabbetim yok. Otelin ismi da Paramount değil, diğer bir isimdi.”