Rusya’nın Donbass özel harekatı 100. gününü geride bırakırken, Batı ülkelerinin Rusya’ya karşı yaptırımları yeni krizler doğurmayı sürdüyor …
Rusya’nın Donbass özel harekatı 100. gününü geride bırakırken, Batı ülkelerinin Rusya’ya karşı yaptırımları yeni krizler doğurmayı sürdüyor. Ülkenin kedilerinden gemilerine, petrolünden kültürel mirasına kadar yaptırım savaşı başlatmış olan Batı, bu sefer de Rusya’yı ‘gıda krizi’ yaratmakla suçluyor. Rusya, petrol fiyatlarının yükselmesinden enflasyonun çıkmasına Batı’daki tüm ‘olumsuzlukların sorumlusu’ olarak addedilmesinin ardından, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in “Rusya, uluslararası tahıl ticaretindeki kıtlıktan doğrudan sorumludur” sözleriyle Batı’nın günah keçisi olmaya devam ediyor.
Buna karşılık ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’dan tahıl ihracatı konusunda herhangi bir sorun olmadığını, Ukrayna’nın döşediği mayınların temizlenmesi halinde tahıl yüklü gemilerin limanlardan ayrılabileceğini belirtti. Rus lider “Liman alanlarını biz mayınlamadık, Ukrayna mayınladı. Tüm meslektaşlarıma defalarca söyledim; mayınları temizlesinler ve tahıl yüklü gemiler limanlardan ayrılsın. Uluslararası sulara sorunsuz bir şekilde geçişlerini garanti ediyoruz. Hiçbir sorun yok” ifadelerini kullandı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, söz konusu meseleyi konuşmak üzere ise Türkiye’ye gelecek. Bu kapsamda Türkiye ve Rusya’nın işbirliğinde Ukrayna’nın döşediği mayınların temizlenmesi ve İstanbul Boğazı’na kadar bir ‘güvenli koridor’ açılması planlanıyor. Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Ukrayna askerleri Mariupol limanının depolama tesislerinde tonlarca tahılı ateşe verdi.
Konuyu Sputnik’e değerlendiren Vatan Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Çiftçi Bürosu Başkanı ve Aydınlık yazarı Prof. Dr. Cengiz Çakır, Batı’nın Rusya’ya hem yaptırım uygulayıp hem de ‘gıda krizinden’ sorumlu tutulmasının ikiyüzlülük olduğunu söyledi.
‘Var olan besin krizinden en az etkilenecek olanlar ‘Batılı ülkeler’
Dünyada bir ‘besin krizi’ olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çakır “Ancak bu krizden en az etkilenecek olanlar ‘batılı ülkelerdir’. Çünkü besin maddesi fiyatları artsa bile, yeterli besinleri temin edecek parasal kaynakları vardır. Çoğu Avrupa’da olan batı ülkelerinde insanların doğrudan tahıl tüketimi azdır. Onlar et ve süt ağırlıklı olarak beslenir, ekmekten ziyade patates yerler. Tahıllar, şeker ve yağ yoksul ülkelerin ana temel besin maddelerini oluşturur. Pakistan, Mısır, Sudan, Yemen, İran, Irak, Kuzey Afrika, Sahra Altı Afrika ülkeleri bu besin maddelerine muhtaçtır ve kendi üretimleri yetersizdir. Bu ülkelerin döviz kaynakları da kısıtlıdır. Gıda fiyatları arttığında bunlar ve benzeri ülkeler sıkıntıya düşer ve 2011’deki ‘Arap Baharı’ döneminde olduğu gibi yönetimler domino taşları gibi devrilir” dedi.
‘‘Çevre dostu’ akaryakıt kullanan Batılılar Afrika’daki insanları açlığa mahkûm etmektedir’
Çakır, sığırlara yedirilen tahılların insanlar tarafından tüketilenden daha fazla olduğuna dikkat çekerek “Soya fasulyesi etten daha fazla ve daha kaliteli protein içerir. Buna karşın doğrudan soya tüketimi sınırlı olup, soya daha çok hayvan yemi olarak kullanılır. Birinci sınıf insan besini olan milyonlarca ton mısır hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Afrika ülkelerinde ana besin maddesi olan mısır, Avrupa’ya ihraç edilerek ‘biyodizel’ üretiminde kullanılmaktadır. ‘Çevre dostu’ akaryakıt kullanan batılılar Afrika’daki insanları açlığa mahkûm etmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Rusya dünyanın en büyük buğday ihracatçısıdır, Ukrayna ise beşinci sıradadır’
Hem Rusya hem de Ukrayna’nın küresel gıda üretimi ve tedariki açısından önemli olduğunun altının çizen Çakır, Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerini aktardı:
‘Ukrayna limanlarında pek çok gemi tutsak kalmıştır, Ukrayna’nın döşediği mayınlar deniz trafiğini tehdit ediyor’
Rusya’nın ihracat potansiyelinin daha fazla olduğunu söyleyen Çakır, “Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi tarafından Güvenlik Konseyinde; mevsim koşullarının elverişli olması nedeniyle Rusya’nın buğday rekoltesinin yüksek olacağı ve 1 Ağustos tarihinden başlanarak yıl sonuna kadar Novorosskiy limanından 25 milyon ton buğday dış satımı yapabilecekleri açıklanmıştır. Hem Rusya’ya yaptırım uygulayıp, hem de onu gıda krizi yaratmakla suçlamak kelimenin tam anlamıyla ikiyüzlülüktür. Ukrayna limanlarında 17’si Türk gemisi olmak üzere pek çok gemi tutsak kalmıştır. Ukrayna tarafından döşenen mayınlar deniz trafiğini tehdit etmektedir” dedi.
‘ABD kuyruğuna takılmış olan Batı ülkeleri enerji ve besin krizi yaşayacak, kısa dönemde önlem almaları mümkün değil’
Demiryolu ve karayolunun tahıl taşımacılığı açısından zahmetli ve pahalı olduğuna vurgu yapan Çakır, şu ifadeleri kullandı:
‘Türkiye, halkının beslenmesi için kendine yetecek buğdayı üretmektedir’
Türkiye’nin yaşanması muhtemel krizden nasıl etkileneceğinin de değerlendiren Çakır “Türkiye halkının beslenmesi için kendine yetecek buğdayı üretmektedir” ifadelerini kullanarak “Rusya ve Ukrayna’dan dış alımı yapılan buğday hammadde olarak kullanılmaktadır. Türkiye değirmencilik, makarna ve bisküvi sanayii gelişmiştir. Un, makarna ve bisküvi dış satımında dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen makarnalık buğdaylar (Triticum durum) fabrikalarımızda işlendikten sonra ihraç edilmektedir. İnsanlarımıza istihdam yaratma, sanayi kapasitemizi değerlendirme, dış ticaret dengesine katkıda bulunma açısından olumlu sonuçlar veren bir çabadır. Ayrıca kepek, razmol gibi yan ürünler karma yem sanayiinde hammadde olarak kullanılmaktadır” diye konuştu.
‘Bu kriz Türkiye için sorun değil, fırsat kapısı’
Çakır “Türkiye her zaman kendi besin ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahiptir. Fındık, kayısı, çekirdeksiz üzüm, kuru incir, ayva gibi ürünlerin üretimi ve dış satımında liderdir. En az 10 tarımsal üründe dünya sıralamasında önlerde yer alır. Akılcı bir planlama ile Ortadoğu’nun ekmek teknesi olmamız mümkündür. Bu kriz Türkiye için sorun değil, fırsat kapısıdır. Turizm, ulaştırma, bankacılık, enerji güvenliği, dış satım gibi konularda büyük fırsatlar doğmaktadır” diye sözlerine son verdi.