‘Savcıyım’ dedi, kadının hayatını kararttı

Kozan ilçesinde Türkeli Mahallesi’nde Dilber Berkbasan’a 10 Mayıs gecesi cep telefonuyla ulaşan dolandırıcılar, kendilerini ‘savcı’ olarak tanıttı.

Adana’da bir kuyumcunun soyulduğunu, bu soygunda kimliklerinin olay yerinde bulunduğunu, soyguna isimlerinin karıştığını, cürümden aklanmaları için kendilerine yardımcı olacağını söyleyen dolandırıcılar, endişeye kapılan Berkbasan’dan hiçbir görüşme yapmamasını istedi.

Gaziantep’te oğlunun öğretmen olduğu bilgisini paylaşan dolandırıcılar, Berkbasan’ı söylediklerini yapmaması halinde oğlunun işinden, kendisinin de canından olacağı tarafında tehditlerde bulundu.

10 gün boyunca daima telefonla denetim altında tutulan Berkbasan, durumu konuttaki çocuklarıyla paylaştı. Dolandırıcılar, bu kere de Berkbasan’ın çocuklarıyla telefonda konuşup, kendilerine inandırdı.

Berkbasan’ın çocuklarını da yönlendirmeye başlayan dolandırıcılar, anne Berkbasan’dan konutlarındaki 120 gram altını söyledikleri yere getirmelerini istedi. Anne Berkbasan, konuttaki oğluyla altınları Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi yakınlarında tanım edilen boş toprağa gönderdi. Dolandırıcılar, boş yere bırakılan altınları aldı. 

PARANIN ÜZERİNE MESKENİ DE SATTIRDILAR

Dolandırıcılar, bu sefer de bu soygun nedeniyle meskenlerinin satışının yapılması gerektiğini, soruşturma sonrası kendilerinde toplanan paraların iade edileceğini belirtti. Bunun üzerine anne Berkbasan, ilçedeki bir emlakçıyı konuta çağırdı. Emlakçı, meskeni 2 milyon 250 bin TL’ye ilana koydu. Konuta kısa müddette alıcı çıktı. Berkbasan, tapuya gidip, satışı gerçekleştirdi. Daha sonra para dolandırıcıların yönlendirmesiyle kuyumcuda altına çevrildi. Dolandırıcılar, Berkbasan ailesinden altınları kuyumcuda emanet olarak bırakmalarını istedi. Daha sonra kuyumcudaki altınları, dolandırıcılık şebekesinden bir kişi gelip, fizikî olarak teslim aldı.

“EVİMİ KURTARIN”

Dilber Berkbasan, 17 yıllık emeğinin gittiğini belirterek şunları söyledi;

*Evdeki oğlum işsiz. Beni Gaziantep’teki öğretmen oğlumla korkuttular. Ben evladımdan korktum. Ekmek almaya giderken dolandırıcılardan müsaade aldık. Telefonu hiç kapattırmadılar. Kaç gündür meskenin içerisinde ağlıyoruz.

*Sabah ‘Günaydın, bir kişi daha yakaladık, gözün aydın’ diyorlar. ‘Yakalanmayan 2 kişi kaldı, onu da tapuda yakalayacağız, sen imza atmazsan nasıl yakalayalım’ dediler. 400 metre yerim olduğunu biliyorlar. ‘Köstebeğin biri tapuda, onu yakalayacağız, sana mükafatlar vereceğiz’ dediler. Emlakçıyla tapuya gittik.

*Evin satışını yaptık, paralar kuyumcuya teslim edildi. Dolandırıcılar, ‘Parayı aldınız mı diye sordular, aldım’ dedim. Kuyumcuda altına çevrilmesini istediler. Altına çevirdik, söyledikleri ismin teslim alacağını da kuyumcu belirttik.

*Dolandırıcılar, bu kuyumcuya gelip, belirttikleri ismi söyleyerek altınları teslim aldı. Konutumuzun parasıyla alınan altınlar da bu halde gitti. Evsiz kaldık. Devletimizden yardım bekliyoruz. Bu dolandırıcıların bir an evvel yakalanmasını istiyoruz. Ne olur konutumu geri versinler.