Arşivlerimiz enteresan olaylarla dolu. Bunlardan bir tanesi de Semra Özal’ın İngilizce telafuz hatası yüzünden Lady Diana’nın gülmesi ve akabinde dünya basının bizimle dalga geçmesi olayı. Bakın neler yaşanmış? Şimdi sizi 1987 yılına hızlıca götürüp …
Arşivlerimiz enteresan olaylarla dolu. Bunlardan bir tanesi de Semra Özal’ın İngilizce telafuz hatası yüzünden Lady Diana’nın gülmesi ve akabinde dünya basının bizimle dalga geçmesi olayı. Bakın neler yaşanmış?
Şimdi sizi 1987 yılına hızlıca götürüp hemen geri getireceğim çünkü komik bir şeyler var. O dönem neredeyse tüm dünya Lady Diana’ya aşık. Soğuk nevale Charles’ın yarattığı renksiz atmosferler, Diana sayesinde gökkuşağı gibi renkleniyordu.
Türkiye de ise Anavatan Partisi rakiplerine büyük fark atarak iktidara kavuşmuş, Turgut Özal çok özlediği başbakanlık koltuğuna yeniden oturmuştu.
Bülent Ersoy ise darbe hükümeti tarafından yasaklı ilan ediliği için yurt dışındaydı, Türkiye’de sahneye çıkamıyordu. Bu arada Bülent Hanım’ın konuyla bir ilgisi yok, ben o dönemi daha iyi hatırlayın diye dedim.
Özal çifti hem resmi protokollerde hem de sosyal yaşantılarında oldukça özgüvenli ve hatta halka göre biraz da modern bir görüntü sergiliyordu. Zaten Semra Hanım, first lady olmanın hakkını vermek için bu dünyaya gelmiş gibiydi neredeyse.
Tam da bu dönemde tahtta kaldığı süre boyunca Osmanlı’nın bilim, sanat, teknoloji ve askeri gelişmelerde büyük yol kat etmiş padişahı Kanuni Sultan Süleyman adına dünyada bir sergi açılıdı… Pardon görsel yanlış olmuş bu arada…
Evet doğru kişi bu: 👇 Muhteşem Süleyman! Paris’ten Tokyo’ya, New York’tan Londra’ya kadar Osmanlı’ya ait paha biçilemez eserler tüm dünyanın gözlerini kamaştırdı. Zaten bu yüzden de serginin adı “The Age of Sultan Süleyman the Magnificent” yani “Muhteşem Süleyman’ın Çağı” olmuştu.
Eserler paha biçilemez olduğu için İngiltere’de hiçbir sigorta şirketi, sergilenecek eserler için sigorta yapmaya yanaşmadı.
Ama işte o beğenmediğimiz Charles ve ailesi, tüm eserleri İngiliz Hükümetinin garantisi altına aldı. Gerçi British Museum’da zaten bizden oraya bir şekilde giden çok fazla şey var da neyse, o başka konu şimdi karışmasın.
Neyse efendim, serginin açılışına bizden dönemin Kültür ve Turizm Bakanı, İngiltere Büyükelçisi ve First Lady Semra Özal gidiyor. Kraliyet Ailesinden de az evvel nitelendirdiğim Prens Charles ve eşi Galler Prensesi, güzeller güzeli üzümlü kekimiz Diana var.
Diana konuşmasını yapıyor ve yerine geçiyor. Sıra kenarda bekleyen Semra Hanım’a gelecek birazdan…
Semra Hanım özenle hazırladığı konuşmasını yazılı kağıttan okuyor. Ancak konuşmanın bir yerinden “Süleyman the low maker (kanun yapıcı Süleyman)” diyeceğine “Süleyman the love maker (aşk yapan/ sevişen Süleyman)” diyiveriyor.
Bu ufak telaffuz hatası Lady Diana’nın arkada kikir kikir gülmesine sebep oluyor. Zaten bir şey olsun diye bekleyen gazeteciler o anı işte böyle belgeleyip tüm dünyada arkamızdan konuşulmasına sebep oluyor.
Olayın bizdeki yansıması da şu şekilde oluyor ve Diana’ya bir anda sülalenin sevilmeyen yengesi muamelesi yapmaya başlıyoruz.
Yani şu kadarcık hata normal insanlar arasında yapılınca gülüp geçiliyor ama işte protokol olunca böyle de manşet oluyorsun. Millete de konuşacak laf lazım… Hiç!