Şimdiye Kadar Görülen En Uzak ve En Eski Galaksi Keşfedildi!

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society Letters (MNRAS) isimli bilimsel mecmuada yayımlanan ikinci bir makalede de galaksinin özelliklerine dair iddialar sıralandı.

Birinci hipotez, HD1’in kainatın birinci yıldızlarına mesken sahipliği yaptığını öne sürüyor.

Independent Türkçe’deki habere nazaran popülasyon III diye sınıflandırılan bu yıldızlar, şimdiye kadar hiç gözlemlenemedi.

İkinci hipoteze göreyse galaksi, Güneş’in kütlesinin yaklaşık 100 milyon katına çıkan, üstün kütleli bir kara deliğe mesken sahipliği yapıyor olabilir.

Araştırmanın ortak müellifi Fabio Pacucci, ‘Bu kadar uzaktaki bir kaynağın tabiatına yönelik soruları yanıtlamak sıkıntı olabilir’ diye konuştu:

‘Bir geminin, bir fırtınanın ortasında ve ağır bir sisle kaplı havada, kıyıdan çok uzakta olduğunu düşünün. Bu geminin bayrağından hangi ülkeden geldiğini anlamaya çalışmak üzere.’

HD1’de yıldız oluşum suratının da çok yüksek olduğu tespit edildi. Galaksinin kaç yıldız ürettiğini hesaplayan araştırmacılar, ‘inanılmaz bir oran elde etti’.

Bulgulara nazaran galakside her yıl 100’den fazla yıldız oluşuyor. Bu, sayı beklenenden en az 10 kat yüksek.

MNRAS’teki makalenin muharrirleri ortasında ünlü Harvardlı astrofizikçi Avi Loeb de vardı.

Loeb, ‘HD1 birinci vakitlerinde bir doğum odasına benzeyen kozmosta dev bir bebeği temsil ediyor’ diye konuştu.

Astrofizikçi, Güneş Sistemi’ne dışarıdan gelen ve ne olduğu bir türlü anlaşılamayan gizemli gök cismi Oumuamua’yla gündeme gelmişti.

Tıpkı vakitte Harvard Üniversitesi’nin Astronomi Bölümü’nün lideri olan Loeb, Oumuamua’nın uzaylı teknolojisine dair bir işaret olduğu öne sürmüş ve teorisini yayımladığı makale ve kitaplarla ayrıntılandırmıştı.

Hawaii lisanında ‘izci’ manasına gelen Oumuamua, birinci defa 2017’de keşfedilmiş ve Güneş Sistemi’ne dışarıdan geldiği görülen birinci obje unvanını almıştı.