Şişli’de öldürülen İranlı Mesut Mevlevi cinayetinde çarpıcı ifadeler

Mesut Mevlevi 14 Kasım 2019’da  Şişli’de silahlı atak sonucu, bedenine isabet eden 5 mermiyle öldürüldü. Olay sonrası tutuklanan kimi şüphelilerin sözlerinde cinayetle ilgili çarpıcı bilgiler yer aldı. Mesut Mevlevi cinayetinin şüphelisi Sına Forouhar’ın  şüphelilerden Amin Parvazi’ ile  firari kuşkulu Ali Esfanjani  arasında geçen konuşmaya şahit olduğunu belirterek, şunları söylediği öğrenildi:

“Ali, Amin Bey’e ‘Böyle bir adam var, İran’ı dolandırıp Türkiye’ye geldi’ diyordu. Şahsın fotoğrafını da tahminen 15 gün evvel gördüm. Bu şahsın öldüğünü de Serkan ve Amin AVM’de konuştular. Amin’in kardeşi ile İhsan ve Cabbari isimli iki konuğu vardı. Ali telefonla Amin’i aramış, ‘Bu şahsı benim yanımda öldürdüler, ben de kaçtım. Benim başım belaya girdi’  demiş. Amin’in bize anlattığına nazaran; Ali bu şahsı iki İranlı’ya teslim edecekmiş. Karşılığında 25 bin dolar ve pasaport alacakmış. Öğrendiğim kadarıyla bu bireyler Ali’den ölen şahsı kendilerine teslim etmesini istemiş. Tıpkı vakitte tehdit etmiş. Seni Türkiye polisine teslim ederiz, bir daha aileni göremezsin, ailenin başı belaya girer, demişler.”

Şüphelilerinden Birol Özdemir’in de tabirinde, İranlı uyuşturcu kaçakçısı Naci Şerif Zindaşti ile 20 yıllık arkadaşlığı olduğunu, olaydan 3-4 gün evvel görüştüğünü, Bursa’daki konutuyla ilgilenmesini istediğini ileri sürdü. Altın işi yaptığını bildiğini söylediği Zindaşti’nin  telefonuna “Ata-2” ismiyle kayıtlı olduğunu söyleyen  Birol Özdemir, neden bu isimle telefona kaydettiğini ise açıklamadı. 

Soruşturmada Mevlevi’yi öldürdüğü bedellendirilen kuşkulu Abdulvahap Koçak’ı da mahalleden, 3-4 yıldır tanıdığını söyleyen Özdemir, kendisi arayıp gelmesini istediğini, yardımcı olmak için gittiğini, yurtdışında yaşayan eski işverenine ilişkin Audi marka araçla alıp bıraktığını anlattı. Kuşkulu Abdulvahap Koçak’ın moralinin bozuk lakin sakin olduğunu, şapka takmasının dikkatini çektiğini anlatan  Birol Özdemir, bir iki gün yanında kalmak istediğini, kendisinin de kabul ettiğini ileri sürdü.

Emniyette susma hakkını kullanan kuşkulu Abdulvahap Koçak ise tabirinde suçlamaları kabul etmedi ve  polisin gözaltına alması sırasında kendisine ‘Para karşılığı neden öldürdün’ diye sorulduğunu, ölen kişiyi tanımadığını tez etti.  Şüpheli Koçak’ın olayla ilgili diğer hiçbir şey anlatmaması dikkat çekti. 

Bir toplumsal medya kanalı olan ve İran hükümetine muhalifliği ile bilinen Mevlevi’nin, kanalında İran istihbaratının bilinmeyen bilgi ve evraklarını yayınladığı tez ediliyordu. Soruşturma, biri firari 13 şüpheli hakkında yürütülüyor.