Trabzonspor beraberliğiyle şampiyonluk yarışında yara alan Galatasaray, Antalyaspor’u 1-0 yenerek tekrar umutlarını tazeledi. Eski futbolcu ve …
ADALET YERİNİ BULDU – ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET)
“TFF, Allah‘ın saati bitmiş üzere getirip iki maçı birebir saate koyunca, bir gözümüzle Beşiktaş‘ı, başka gözümüzle Galatasaray‘ı izledik. Galatasaray maçında vazifeliyim, yazı yazacağım… Fakat Beşiktaş maçının birinci 15 dakikasında üç gol birden gelince, gözlerimi “faltaşı” üzere açtım; bir o maça, bir bu maça bakıyorum. Lakin Antalya’da tek gözün bile rahatça göreceği, hissedeceği bir Galatasaray izledik. Galatasaray maç başlar başlamaz, Antalya yarı alanında kamp kurdu. O denli ki; Galatasaray bu dönem kaybettiği topu, en çabuk geri aldığı maçı oynadı. Antalyalı oyuncuların ayağında top beş saniye bile duramadı. Aslında maç, Antalya-Galatasaray maçı değildi, bilhassa birinci yarıda kaleci Boffin‘e karşı Galatasaray vardı.
“ÖMER, SARACCHI’DEN DAHA YARARLI”
Galatasaray‘da Kerem ile Halil muhteşem hareketli, inanılmaz çabuk ve kıvraklar… Kaybettikleri her toptan sonra çabucak orta alana döndükleri için, Antalya aldığı her topta, karşısında “Çin ordusu” üzere kalabalık bir Galatasaray orta alanı gördü. Ömer Bayram, kesin olarak Sarachhi‘den daha faydalı… Sarachhi üzere deli-dolu değil… Daha düzgün top kullanıyor, bilhassa duran topları dayanılmaz tesirli… Antalya ceza alanı etrafında geçen birinci yarının golsüz bitmesi, futbol latifesi olmalı, öteki açıklaması yok. Yazmadan geçmeyelim. Birinci yarıda Podolski‘ye bir sarı kart var. Podolski‘nin salladığı tekme Şener‘e geldiyse niçin sarı, banko kırmızı… Yok gelmedi, ayağını boşa salladıysa Şener o kadar niçin yattı? Anlamadım vallahi…
“PODOLSKI’NIN ATILACAĞI ÇOK BELLİYDİ”
Podolski maçın başından beri gergindi ve atılacağı çok açık aşikardı. Ersun Hoca‘nın buna karşın ikinci yarıya Podolski ile başlaması yanlıştı. Eksikliği hissedildi mi? Hayır… Kaleci Boffin, Naldo ve Kudryashov dışında aslında öbür oyuncuların varlığı muhakkak değildi.Galatasaray‘ın Antalya yarı alanındaki kampı ikinci yarıda da devam etti. Fatih Hoca, Halil ile Kerem alandayken, içeriye Mustafa Mohammed‘i atması tesirli bir atılımdı. Bu yarıda Şener, birçoklarında ofsayta düşse bile tesirli ataklar yaptı.
“FUTBOL KAHRINDAN İNTİHAR EDERDİ”
Solda Arda dar alanları âlâ açtı. Gedson Fernandes yeterli oyununa devam etti. Donk demiyorum, Marcao demiyorum, zira savundukları alan; Antalyalı oyuncular için “yasak bölge” idi. Galatasaray baştan sona hak ettiği, tek kale oynadığı maçı lakin tek golle kazanabildi. Çok fazlası lakin çok fazlası olurdu. Zati Antalya bu oyun anlayışı ile puan alsa, futbol kahrından intihar ederdi. Galatasaray puan kaybetse üzülürdüm.
G.SARAY GÜÇ DA OLSA KAZANDI – SABRİ SARIOĞLU (BEINSPORTS)
Trabzonspor maçından farklı bir Galatasaray vardı. Daha dinamik, daha önde basan, kaptırdığı topları daha çabuk kazanan bir Galatasaray vardı. Antalyaspor daha çok geride karşıladı, 6’lı defans ve tek forvet. Bu da ister istemez baskı kurmanızı sağlıyor. Galatasaray çok konum buldu, her geçen dakika gol bulamayınca gerilim de biraz başlıyor. Antalyaspor’u iştahlandırıyor. Galatasaray sıkıntı da olsa kazanmasını bildi.
“HALİL’İN BONSERVİSİ ALINMALI”
Fatih hocanın dediğine katılıyorum, Halil üzere kıymetli bir oyuncuya sahipler. Sırtı dönük çok yeterli oynuyor, kendine durum yaratıyor. Gol atmadı ancak çok konuma girdi. Bonservisi alınırsa çok yararlı bir oyuncu olacaktır. Galatasaray çok değerli bir virajı döndü. Burada kaybedilecek puan ya da puanlar ziyan verirdi Galatasaray’a. Güç da olsa kazanmasını bildi, Galatasaray için hoş bir gece oldu. Mohamed, Kovid nedeniyle kadrodan başka kaldı lakin çalışmasını konutta sürdürmüştür. Maç günü geldi, alana çıktı, galibiyet golünü attı. Çok kıymetli bir futbolcu. Değerli bir 9 numara olduğunu bir sefer daha gösterdi.
G.SARAY ÇOK İSTEDİ – OSMAN ŞENHER (MİLLİYET)
Kimi maçlar vardır grup olarak çok âlâ oynarsın. Uygun uğraş edersin. Rakibine 80 dakika pres yaparsın. 13-14 de gol durumuna girersin. Galatasaray dün gece Antalyaspor karşısında işte bu türlü bir maç oynadı. İki topu direkten döndü. Halil’in, Emre Kılınç’ın, Fernandes’in kaçırdıkları o denli goller var ki, hani derler ya ‘topun canı vardır, istemezse kaleye girmez’… Gerçekten sonradan oyuna giren Mustafa Muhammed’in o mucize vuruşu da gol olmasa, maç az kalsın berabere bitecekti. Etebo’ya bakıyorum, Fernandes ile bir arada kusursuz oynadılar. Ömer Bayram bırakın sol bekte oynamayı iki tane de gol atıyordu, sahanın en güzellerinden bir tanesiydi. Çok eleştirilen Şener bile her şeyini alana koydu ve çok uygun maç çıkardı. Podolski ile çaba etmek kolay bir iş değil. Şener muvaffakiyetle Alman futbolcuyu kıpırdatmadı.
“PODOLSKI BİRİNCİ YARIDA KIRMIZI KART GÖRMELİYDİ”
Podolski’nin kırmızı kartı birinci yarıda görmesi gerekirdi. Şener’in dizine attığı kasti tekmenin tartışılacak bir tarafı yoktu, anında oyundan atılması gerekirdi. Lakin Mete Kalkavan sarı kart göstererek Podolski’ye biraz daha oynama bahtı tanıdı. Halil Dervişoğlu… Bu çocuk son vuruşlarda deneyimsiz ve şanssız lakin harikulade uğraş ediyor. Hem kendi oynuyor hem arkadaşlarını oynatıyor. Mustafa’nın son vuruşlardaki başarısı Halil’de yok. Lakin onun da rakip defansı dağıtma özelliği Mısırlı forvette yok. İkisi yan yana oynayınca 10 dakikada altı tane çok net gol durumu yakaladılar. Bunların bir tanesi gol oldu. Kerem yavaş yavaş pişiyor. Tekrar de alanda çok akıllı, yararlı işler yaptı.
“EMRE KILINÇ YARARLI İŞLER YAPTI”
Hareketli futboluyla Galatasaray’a dinamizm getirdi. Emre Kılınç gösterişsiz oynuyor diye eleştiriliyor lakin alanda kadrosu ismine çok yararlı işler yapıyor. Bir topu da şanssızdı, direkten döndü. Emre Akbaba yeterli niyetle bir şeyler yapmak istiyor ancak bir türlü o eski performansını yakalayamıyor. Bunun için çok çabalıyor, çaba ediyor. Lakin daha fazlası olmuyor. Arda ile Mustafa’nın oyuna girişleri hamle manasında sarı-kırmızılılara büyük güç kattı ve galibiyeti getirdi. Muslera’ya fazla iş düşmedi. İki stoper de orta saha oyuncusu üzere oynadılar. Antalyaspor, Cim Bom’un baskısıyla kendi alanına kapandı. Hamlesi hiç düşünmedi. 10 şahısla defans yaptı. Ben hamlesi düşünmeyen grupların futbolunu sevmiyorum, bu açık ne palavra söyleyeyim. Müsabaka berabere bitseydi Galatasaray’a sahiden yazık olacaktı. Zira dün gece oynadığı oyunla farklı galibiyeti analarının ak sütü üzere hak etmişlerdi.
BİRİNCİ YARIDA FARK GELEBİLİRDİ – MEHMET DEMİRKOL (FANATİK)
Antalyaspor’un bildik savunma oyunu, dün Göztepe’nin içine düştüğü ezayı yaşadı. Galatasaray’ın hareketli ön 6’lısı üzerine yoğunlaştılar. 10 bireyle kendi ceza alanları önüne iki sıra dizildiler. En öndeki Orgill, Etebo’yla tıpkı uzaklıktaydı. Galatasaray’ın gerideki 4’lüsü baskı görmeden oyuna katıldı. 10. dakikadan itibaren savunma rakip yarı alana yerleşti ve oyun kurulumunda tüm oyuncular rol aldı. Antalya, Gökdeniz olmayınca bu tip bir oyunda süratli tehditler üretmekte zorlanıyor.
“ANTALYA’YI MAÇ BOYUNCA BUNALTTI”
Ve Galatasaray’ın asıl zorluk çektiği geriden oyun kurulumuna baskı konusunda da hiçbir şey yapamayınca yıldırıcı bir akın sürekliliği oluştu. Podolski çok dağınık, Orgill ve Amilton ise plansızdı. Nasıl çıkacaklarına dair bir şablonları yoktu. Galatasaray bundan çok âlâ yararlandı ve Antalya’yı maç boyunca bunalttı. Birinci yarıda direkten dönen ve karşı karşıyada kaçırılan topları geçtim, yalnızca 6 pas içinde ıskalanan toplardan bile fark gelebilirdi. Yani istatistiğe yansıyan 1.71 gol beklentisinden çok daha fazlası vardı.
“ÇOK RAHAT BASKI YAPTI”
Boffin uygundu. Maç boyunca grup uzunluğu hiç uzamadı. Çok rahat baskı yaptılar. Eksik kalan kanat oyuncularını çizgiye indirecek tertipler oldu. Podolski’nin geç gelen kırmızısı ve Arda’yla Muhammed’in oyuna girişi sonrası bunları da yaptılar. Mohamed’in golünde Şener’in servisi bunu en uygun yaptıkları andı. Geç geldi lakin işe yaradı. Çizgiye inerek yapılan akınlar, yerleşik derin savunmaların dikkat penceresini genişleten zorlayıcı işler oluyor. Bu savunmalara karşı bunu daha fazla denemek kural. Galatasaray ikinci bölgeyi kendisine bırakan iki rakibine karşı iki çok düzgün deplasman maçı oynadı. Dün skor daha uygun olmasa da Göztepe maçından daha yıpratıcıydılar.
PODOLSKI BİRİNCİ YARIDA ATILMALIYDI – DENİZ ÇOBAN (FANATİK)
Mete Kalkavan açısından güç bir maç oldu. Maçın zorluğu konumlarla ilgili değildi elbette. Kalkavan’ın bu maça atanması ve gereksiz bir tartışmanın tarafı yapılmasıyla ilgiliydi. 24’de Ömer Bayram’ın ceza alanında yerde kaldığı konumda, rakibi bence Ömer Bayram’ı iterek düşürüyor ancak konumun öncesinde ofsayt olduğu görünüyor. Münasebetiyle penaltı kararı verilse bile bu karar ofsayt gerekçesiyle VAR’dan dönerdi diye düşünüyorum.
“ACIMASIZ, GADDARCA HAMLE”
25’de Şener’in Podolski’ye faulü tıpkı vakitte sarı kartı da gerektirirdi. Faulü çalan Kalkavan kartını göstermedi. Bir dakika sonra Podolski rövanş faul yaptı. Hareketi bence sarı karttan fazlasını gerektirirdi. Yaralayıcı, acımasız ve gaddarca bir atağı vardı rakibine. Kırmızı kart daha hakikat olurdu. 59. dakikada Podolski 2. sarı kartı görerek oyundan atıldı.
KARANTİNADAN MOHAMED ÇIKARDI – BÜLENT TİMURLENK (SABAH)
Futbolun hileli bir tarafı var. Kimi kadrolar rakiplerine zıt gelirler bu dönem. Ankaragücü’nün G.Saray’a karşıt geldiği ya da Antalya üzere. Galatasaray’da sol bekte Saracchi ve ortada Taylan bekleniyordu fakat Ömer ve Etebo’lu grup çıktı alana. Bu aslında G.Saray ismine dönem sorunu. Sakatlıktan döndükten sonra Muslera ve Marcao dışında bu kadroda nizamlı forma giyebilen bir isim yok. Elbette bunda sakatlıklar ve Kovid-19’un da hissesi var. Antalya Hakan ve Nuri olmayınca çok genç bir orta saha ile alana çıkıp erken bir sakatlık değişikliği ile mahkum oynaması beklenen oyunu tekrar Boffin’in ellerinin maharetine bıraktı.
“8 KURTARIŞ YAPTI”
Belçikalı kaleci, İstanbul’da golsüz berabere biten maçta 6 kurtarış yapmıştı. Dün de 8 kurtarış ile G.Saray’ın 77 dakika boyunca tabelanın değişmesine pürüz oldu. Kerem ve Halil’in forvet sınırına getirdiği gençlik rüzgârı ve hareketlilik G.Saray için elbette uygun haber. Birinci maçta Emre Kılınç atılmıştı. Dün 10 kişi kalan Antalya oldu. Podolksi’nin Şener’e birinci yarıdaki hareketi kırmızı da olabilirdi fakat Alman oyuncu oyunda kaldığı dakikalarda daima Şener’in üzerine oynayıp ikinci sarıyı gördükten sonra Yanal’ın grubu için işler daha da zorlaştı.
“G.SARAY DERBİ DAHİL TÜM MAÇLARI KAZANMALI”
En son asistini 2017’de yapmış Şener’in sıfıra inip getirdiği topa karantinadan dönen Mostafa Mohamed’in vuruşu G.Saray’ı da yarışta adeta karantinadan çıkardı. Orta haftada Beşiktaş, Rize’ye F.Bahçe ise Alanya’ya çok şiddetli deplasmanlara gidecekler. G.Saray elbette geride olan grup olarak onların kayıplarını gözleyecek. Fakat artık Terim’in grubu için tek bir gerçek var. Derbi de dahil bütün maçlarını kazanmak.
10 Bin TL’ye varan güzel geldin bonusu Misli.com’da
