Son dakika… İstanbul’da sayıları arttı! Kamyon kamyon ev taşıdılar

Denizi ve ormanlık alanlarıyla Şile, koronavirüs pandemisinin başlangıcından bu yana kalabalıktan kaçanların gözdesi oldu. Kentten kaçanlar şimdilerde Şile’de boş buldukları topraklara konteyner konutlar yerleştirmeye başladı. Ormanlık alanlar, dere kenarları ve hazine yerlerine müsaadesiz kurulduğu sav edilen prefabrik konut ve konteynerler için zabıta takımları çalışma başlattı. 787 kilometrekarelik ilçede zabıta ve belediye grupları uydu fotoğrafları ve drone kullanarak kaçak yapıları tespit etmeye çalışıyor.

Kaçak yapılar hem kuruldukları alanlarda tespit edilip mühürleniyor, hem de ilçeye kamyon ve TIR’lar ile getirildikleri sırada yakalanıyor.

İlçe hudutları içinde ormanlık arazi, tarım toprağı üzere alanlara yerleştirilen kaçak konteyner meskenlere mühürlendikten sonra bulunduğu arazinin rayiç bedeli üzerinde para cezası kesiliyor. Sahibine ise “yıkın” uyarısı yapılıyor. Şayet kaçak yapının sahibi yıkımı gerçekleştirmezse, bu sefer belediye grupları yıkımı gerçekleştirerek bunun bedelini yapı sahibine rücu ediyor.

‘PANDEMİDEN SONRA BÖLGEMİZ MALUM DOĞAL DOKUSU İTİBARİYLE CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELDİ’

Demirören Haber Ajansı’nda bu kaçak yapılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Şile Belediye Lideri İlhan Ocaklı, “Ağva’da bir ziyaretim vardı, dönüş yolundayken 2 nakliye kamyonu üzerinde konteyner konutların Ağva’ya yanlışsız gittiğini gördüm. İlgili zabıta arkadaşlara talimatı verdik çabucak sağ olsunlar müdahale ettilerö diyerek, ilçe yaşanan kaçak yapılaşmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Gerekli süreçleri yapıldı. Bilhassa son vakitlerde, pandemiden sonra bölgemiz malum doğal dokusu itibariyle cazibe merkezi haline geldi. Ancak bu çeşit kaçak yapılara asla müsaade etmiyoruz. Fırsatçılara da müsaade vermiyoruz. Buranın belediyecilik manasında doğal dokusunu, kimliğini korumak da bizim esas vazifelerimiz ortasında. İmar maddelerine uygun bir halde yapacak olanlar aslında kolay biçimde bu imkanlardan istifade edebiliyorlar. Bilhassa tarım toprakları, dere yatakları, imara ters olan yerlerde, hazine yerlerinde, muhafaza topraklarında bu cins yapılara asla müsaade etmiyoruz. Önemli bu türlü bir yapı stoku oluştu, bunlarla gayret ediyoruz. Gerekli zabıta arkadaşlarımız, imardaki, kaçak yapıdaki arkadaşlarımız bunları tespit ediyorlar, mühürlüyorlar. Encümene havale edip gerekli yasal para cezasını kesiyoruz ve yıkım kararlarını alıyoruz. Belediyenin imkanları çerçevesinde yıkımları gerçekleştiriyoruz” dedi.

‘BİR YANLIŞ ANLAŞILMA VAR, YAPI KAYIT EVRAKINI ALMIŞ OLMAK ONUN ELİNDEKİ BİR TAPU DEĞİLDİR’

Lider Ocaklı, kaçak yapılar konusunda imar barışın yanlış anlaşıldığına dikkat çekerek, “Özellikle pandemi ile bir arada elbette ki bu cins konteynerler arttı. Lakin imar affıyla birlikte bunu fırsata çevirmek isteyenler de oldu. Aslında burada devletimiz çok sağlıklı yerinde bir kararla evvelce bugüne gelen bu üslup problemli işleri tahlili noktasında 31 Aralık 2017’ye kadar yapılan yapılarla ilgili bir imar barışı getirdi. Yasa çok açık 31 Aralık 2017’ye kadar yapılan imalatlar ilgili yapı kayıt evrakı veriliyor. Fakat bu tarihten sonra yapılan imara muhalif yapıların hepsi aslında kaçak kararındadır. Yapı kayıt evraklarını o gün alınmış olanları dahil Etraf ve Şehircilik Bakanlıyla birlikte uydu fotoğrafları ve belediye kayıtları dikkate alınarak yapıların ne vakit yapıldığı takip ediliyor. Şayet nitekim 2017’den evvel yapılmışsa elindeki yapı kayıt dokümanı geçerliliğini koruyor. Fakat bu tarihten sonra yapıldıysa bu dokümanlar iptal ediliyor. Bir yanlış anlaşılma var, yapı kayıt dokümanını almış olmak onun elindeki bir tapu değildir. Devlet yalnızca vatandaşın beyanını dikkate alarak bu yapı kayıt veriyor. Lakin ‘ben kayıtlara, uydu fotoğraflarına bakacağım, belediye kayıtlarına bakacağım, şayet sizin beyanının bu tarihten önceye dayanıyorsa o doküman geçerlidir. Değilse biz yapı kayıt dokümanını iptal edeceğiz, bununla ilgili ödenmiş harçları irat kabul edeceğiz, belediye bununla ilgili kararlarını alıp, yıkım ve para cezası karalarını encümende alıp uygulamak zorundadır’ diyor. Şu anda ilgili ünitedeki arkadaşlarımızı bununla çaba ediyor” formunda konuştu.

KAÇAK YAPI TESPİTİNDE TEKNOLOJİ KULLANILIYOR

Ocaklı, Şile’nin yerinin 787 kilometrekarelik büyük bir alan olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Arazinin yüzde 80’i orman, yaklaşık yüzde 7-8’lik bir kısmı da tarım toprağı. Buralarda hiçbir biçimde imar durumu yok. Bilhassa birtakım bölgelerde dere yataklarında da bu çeşit imalatları görüyoruz. Mühürlemelerimizi yaptık, arkadaşlarımız inanılmaz bir mesai harcıyorlar. Mühürlemelerimizi yaptık, encümenimize havalelerini gerçekleştirdik. uygunsuz bir halde yapı kayıt evrakları olanlarında, bu evrakını esasen Etraf ve Şehircilik Bakanlığı iptal ediyor. Biz de imkanlarımız çerçevesinde bununla uğraş etmeye devam ediyoruz. Belediye de bu biçim sistemimizi de genişlettik, ilgili kaçak yapıdaki arkadaşlarımızla teknolojinin nimetlerinde istifade ediyoruz. Uydu fotoğrafları bunun için değerli bir ayrıntı tıpkı vakitte da dronelarla ormanlık alanda girilemeyen yerlerde de bu şekil yapıları tespit ediyoruz”