Dünya üzerinde doğal ve yapay yollarla oluşan kanallar, şüphesiz deniz ticaretinin yoğun olarak gerçekleştirildiği önemli jeopolitik noktalar. 19. yüzyılda yapay yolla açılarak Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı da buna …
Dünya üzerinde doğal ve yapay yollarla oluşan kanallar, şüphesiz deniz ticaretinin yoğun olarak gerçekleştirildiği önemli jeopolitik noktalar. 19. yüzyılda yapay yolla açılarak Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı da buna verilecek en güzel örneklerden biri.
Açıldığı dönemden beri gemi taşımacılığını ciddi anlamda hızlandıran Süveyş Kanalı’nın tarihi önemini; yapım aşaması, maliyeti ve ticaret hacmi ile birlikte ele alıyoruz!
Süveyş Kanalı Asya ve Avrupa arası kestirme bir ticaret yolu sunduğu için deniz taşımacılığında çok önemli.
Süveyş Kanalı açılmadan çok önce farklı kişiler tarafından ortaya atılmış bir fikirdi. Süveyş Kanalı, 19. yüzyıl sonlarında yapılmış olsa da kanal fikri çok daha eskilere dayanıyor. Sokullu Mehmet Paşa’nın gündeme getirdiği kanal fikri o dönem gerektiği değeri görmemişti, Napolyon ise Mısır’ı işgal ettiği sırada burada bir kanal açtırma hayalinden bahsetmişti. Ancak yapılan yanlış bir ölçüm nedeniyle bu bağlantı fikrinin imkansız olduğu düşünüldü ve Napolyon bu fikirden vazgeçti. Dolayısıyla kanal 1869 yılında açılana kadar alternatif kara yolları ve Afrika üzerinden gelen deniz yolu kullanıldı.
Süveyş Kanalı’nın yapımı yaklaşık 10 yılda tamamlandı.
İki taraf arasında kanal açma fikri 1830’larda Fransız kaşif ve mühendis Linant de Bellefonds tarafından tekrar gündeme getirildi. Yaptığı ölçümlerle önceki verilerin hatalı olduğunu tespit eden Bellefonds, 1859 yılında çalışmaların başlatılmasını sağladı. Fransız şirket tarafından yaklaşık 10 yılda tamamlanan proje sırasında 1,5 milyon kişi çalıştı ve 1869 yılında kanal resmen açıldı.
Yapım sırasında çıkan isyanlar ve kötü çalışma koşulları, pek çok kişinin ölümüne sebep oldu. Kanalın yapımı Mısır Valisi İsmail Paşa döneminde tamamlandı fakat o sırada Mısır, İngiltere ve Fransa sömürgesiydi. Bölgede buna karşı çıkan isyanlar inşaatı olumsuz etkiledi ve toplam maliyet beklentilerin yaklaşık iki katına çıkarak 100 milyon dolar civarına ulaştı. Süreç içinde ise çalışanlar da dahil olmak üzere 120 bin Mısırlı hayatını kaybetti.
Kanal açıldıktan sonraki ilk iki yıl beklenen gemi trafiği sağlanamadı. Açılıştan sonra kanaldan resmi olarak geçen ilk gemi L’Aigle isimli Fransız İmparatoriçesi’ne ait yat oldu. Fakat ilk zamanlarda bölgedeki sert rüzgarlar ve kanaldaki darlık nedeniyle yelkenli gemiler içeride pek rahat hareket edemiyordu. Bu da buharlı gemileri avantajlı konuma getirdiğinden bölgenin daha fazla sömürgeleşmesine neden olmuştu. Çünkü içerideki trafik ilk başlarda az olsa da Avrupa ülkeleri buranın ileride değerleneceğini biliyordu.
Süveyş Kanalı üzerindeki yüksek tansiyonlu durum tarih boyunca devam etti. 1950 yılına gelindiğinde kanalı açan Fransız şirket, bu süreyi 50 yıl daha uzatmak isteyince taraflar arasındaki gerilimli durum hızlandı. Mısırlı yöneticiler bu duruma karşı çıkarak Süveyş Kanalı’nı kamulaştırdı ve Fransız hissedarları kapı dışarı etti. 1967 yılında çıkan Arap-İsrail savaşları ise kanal üzerindeki egemenlik haklarını değiştirdi ve İsrail tarafından işgal edilen kanal yaklaşık 8 yıl ticarete kapatıldı. 1973 yılında Mısır ordularının kanalın doğusunu ele geçirmesi ise sonraki yıllarda bugünkü aktivitesine yeniden başlamasını sağladı.
Süveyş Kanalı’nın bir ucundan diğerine gitmek yaklaşık 12 saat sürüyor. Günümüzde Asya ve Avrupa arası en kısa yol olan Süveyş Kanalı, dünya ticaretinin yaklaşık %13’üne ev sahipliği yapıyor ve her gün 50’den fazla gemi tarafından kullanılıyor. Kanalın bir ucundan diğerine geçmek 12-16 saat arası sürdüğünden ticaret gemileri ülkeler arası teslimatları, eskiye nazaran birkaç hafta erken tamamlayabiliyor. Bu da Süveyş Kanalı’nın önemini daha da artırıyor.
Süveyş Kanalı sadece ülke ekonomisi değil, dünya ticareti adına da kilit öneme sahip. Yapım aşamasında başlayan gergin durum ve kanal üzerinde değişen egemenlik hakları, Süveyş Kanalı’nı her dönem ticaretin merkezine koydu. Bugün Mısır tarafından kontrol edilen kanal, ülke ekonomisine yılda yaklaşık 5 milyar dolarlık katkı sağlıyor. 2023 sonunda ise bu sayının 13,2 milyar dolar civarına çıkacağı öngörülüyor. 2021 yılında yaşanan bir tıkanıklık nedeniyle 6 gün hizmet veremeyen kanal, dünya ticaretinde o dönem yaklaşık 10 milyar dolarlık bir düşüşe neden olmuştu. Bu da bir kez daha ne kadar kilit bir noktada olduğunu kanıtlıyor.
Süveyş Kanalı, ekonomik dengelerle birlikte biyolojik dengede de etkili. Bütün bunların yanı sıra; Süveyş Kanalı, literatüre ‘lesepsiyen göç’ kavramının geçmesine de neden oldu. Çünkü kanal açılışıyla birlikte Akdeniz ve Kızıldeniz arasında özellikle nadir görülen planktonlar, kabuklular ve yumuşakçalarda geçiş yaşanmaya başlandı. Bu nedenle Mısır, BM’de imzaladığı bir sözleşme ile kanal üzerindeki genişletme çalışmalarının biyoçeşitliliğe zarar vermeyecek ve şeffaf olacak şekilde düzenleneceğini kabul etmiş oldu.