Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, çocukların tatili verimli geçirmesi için önerilerde bulundu …
Bahçeşehir Koleji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü Koordinatörü Sibel Durak, çocukların tatili verimli geçirmesi için önerilerde bulundu. İşte Durak’ın çocuk ve velilere önerileri:
“Okul dönemi boyunca derslerinde başarılı olsa da olmasa da her çocuk yoğun bir sorumluluk taşıyor. Sürekli kendisinden bazı görevleri yerine getirmesi bekleniyor ve bu sorumluluklarla ilgili sık sık uyarı alıyor. Okulda geçirdiği tüm zamanlarda bir şeyler öğrenmesi beklenmekte ve öğrenip öğrenilmediği de test ediliyor. Ayrıca evde de ailenin kontrolü ve uyarısı söz konusu. Doğal olarak her çocuk böyle bir yoğunluğun ardından tatile ihtiyaç duyar. Tatil sürecinde ailelerin dikkatli olmaları gereken bazı noktalar var. Özellikle ders başarısızlığı olan ya da ödev yapıyor, ders çalışmakta zorlanan çocuklar aileleri tarafından daha fazla baskı altında tutulabiliyor. Oysa bu çocukların da tatile ihtiyacı olduğu unutulmamalı. Tatil boyunca çocuklara keyif alacakları, ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda aktiviteler sağlanmalı. Özellikle okul döneminde yeterince çocuklarıyla ilgilenemeyen, birlikte keyifli vakit geçiremeyen anne babalar için tatil dönemi bir fırsat. Bu dönemde çocuklarımıza vereceğiniz en iyi hediye, onlara göstereceğiniz ilgi ve ayırdığınız zaman olacak. Bu tatilde mutlaka onunla zaman geçirmek, mümkün olduğunca çocukla bir arada olmak, onu dinlemek, duygu ve düşüncelerini öğrenmeye çalışmak ve kendi duygu düşüncelerinizi onunla paylaşmak yararlı olur. Eğer çocuğun derslerle ilgili sorunları varsa bunu vurgulamak ve eleştirmek yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlayacak şekilde ve anne-baba çocuk ilişkisinin kalitesini arttırmaya dönük olarak birlikte zaman geçirmeye çalışmak gerekiyor.
TATİL ÇOCUKLAR İÇİN BİR FIRSAT
Tatil çocuklar için öğrenilmemiş ve anlaşılamamış konuların pekiştirilmesi için de bir fırsat olabilir. Ama bu sağlanırken de tüm günü dersle doldurmak yerine günün belli saatlerini çocuğa destek vererek, sıkmadan ve hırpalamadan eksiklerini tamamlamaya yönelik olarak kullanmak gerekiyor. Bu dönemde hafif tekrarlarla ve ödevlerini yaparak derslerden kopmaması yeterli. Tatil programı hazırlarken onun da desteğini ve onayını almak önemli. Örneğin günde bir saat çalışmasını hedefliyorsak bu bir saatin günün hangi saatinde olacağı konusunda çocuğun da fikrini almak uygun. Program yapılırken sadece çalışma zamanının vurgulanması değil, bunun yanı sıra onun eğlenceli aktiviteler içinde olmasına da önem vermek ve onunla birlikte geçireceğiniz zamanların da bu program içinde bulunmasına dikkat edilmeli. Eğer çocuğunuz tatilin büyük bir kısmını sizinle birlikte evde geçirecekse televizyon ve bilgisayar kullanımı konusuna dikkat etmek gerekiyor. Çünkü çocuklar bu konuda sınırsız kullanım hakkı talep edebilir. Bu da çocukların sosyal yaşantılarının zenginleşmesi, zihinsel süreçlerinin tazelenmesi ve dinlenmesinin aksine negatif bir etki yaratacaktır. Bu nedenle de televizyon ve bilgisayar süreleri yine aşırıya kaçmadan kontrol altında devam ettirilmeli. Öğrenciler genellikle tatillerin göz açıp kapayıncaya kadar geçeceğini düşünür. Oysa bu yıl sömestir saat hesabı yapıldığında, 504 saat sürecek. Bu 504 saatin birazında kitap okunsa, yemek yense, uyunsa, dinlenilse, film-dizi izlense, oyun oynansa, ders çalışılsa yine de zaman kalır. Pandemi nedeniyle zamanın büyük bir kısmı evde geçirileceği için, çocukların ve gençlerin ruh sağlığını korumalarına destek olunacak aktiviteler planlanması önemli. Bu planlama için şu önerilerden faydalanabilirsiniz:
– Her gün, en az 20 dakika kitap okuyun. Beynimizi okuyarak besleriz, daha doğru ve hızlı anlayabiliriz, hafızamızı güçlendirebiliriz, kelime hazinemizi geliştirebiliriz.
– Dijital ortamlarda yabancı dil öğreten ücretsiz online kurslara başlayın.
– Bitki yetiştirin,
– Satranç oynayın. Kare, çengel bulmaca ve sudoku çözün.
– Resim yapın,
– Enstrüman çalın,
– Mutfak işleriyle ilgilenin, becerilerinizi geliştirin (Sabah çayını demleme, Türk kahvesi yapmak gibi)
– Ev işleriyle ilgili daha çok sorumluluk alın. (Ütü yapmak, bulaşık makinesini boşaltmak, kendi nevresimini değiştirmek, elektrik süpürgesi ile evi süpürmek.)
– Online ortamda, ihtiyacı olan bir öğrenciye ders anlatın,
– Arkadaşlarınızla iş birliği içinde belirleyeceğiniz bir konuda araştırma yapın,
– Evde kısa film çekin. Bir video kamera ya da cep telefonunun kamerasını kullanarak gün içinde evde yaptıklarını, ailece geçirdiğiniz anları kayıt altına alıp aile bireylerine rol dağıtarak kısa film çekip ailece izleyebilirsiniz.
– Sokak hayvanları için su ve yiyecek alanları oluşturun.
– Aile fotoğraf albümünü inceleyip eski fotoğraflara bakarak ailenle anılarınız üzerine sohbet edin.
– Açık havada spor, yürüyüş yapın, güvenli alanlarda bisiklet sürün. Bedensel ve ruhsal gelişimin için son derece faydalı.
– Fazla olan oyuncak, kıyafet, ayakkabı, kitap, kırtasiye malzemesi gibi ürünleri ihtiyacı olanlara vermek üzere ayırın.
– Teknolojisiz 24 saat geçirin. O gün teknolojik hiçbir şeyi hayatınıza sokmayın.
SINAVA GİRECEK ÖĞRENCİLERİ SÖMESTİRDEN SONRA YOĞUN BİR DÖNEM BEKLİYOR
Eğer ulusal sınavlarda hedefinize ulaşmak gibi bir gayeniz varsa, ‘Buna da yarın çalışırım’ deme lüksünüz kalmadı. Konu eksiklerinizi belirleyip geride kalmadan, en azından okulla paralel şekilde ilerlemeniz önemli. Üniversite sınavı adayları için Temel Yeterlilik Testi (TYT) konularının öğrenilmiş, Alan Yeterlilik Testi (AYT) için kolların sıvanacağı bir dönem olmalı. Ders tekrarı yapmak ve dersi derste dinlemeye ek olarak test çözmek ve deneme sınavlarına girmek de sınav hazırlığının olmazsa olmazları. Ne kadar çok soru çözerseniz konuyu o kadar çok zihninizde netleştirirsiniz ve bilginizi kullanılabilir hale getirirsiniz. Yanlış yaptığınız ve/veya boş bıraktığınız her sorunun peşine düşmek, doğrusunu öğrenmek ise test çözmekten bile daha değerli. Deneme sınavları ise büyüteçli aynalar gibidir. Bu aynaların karşısına geçtiğimizde bütün detaylarıyla kendimizi görürüz. Deneme sınavları; konu eksiklerinizi görmenizi, soru tiplerine aşinalık kazanmanızı, sınav süresini etkili kullanmanızı, sınav heyecanını yenmenizi, kendi puan durumunuzun gelişim sürecini takip etmenizi, yani gerçek sınava hazır duruma gelmenize yardımcı olur.”