Mehmet Acet, “Tatvan’daki helikopter kazası neden yaşandı?” başlıklı yazısında 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’a da geniş yer ayırdı …
Mehmet Acet, “Tatvan’daki helikopter kazası neden yaşandı?” başlıklı yazısında 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’a da geniş yer ayırdı. Acet yazısında bir önceki Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’la Osman Erbaş Paşa ile ilgili yaptığı telefon görüşmesini de paylaştı.
İşte Mehmet Acet’in o yazısı;
Bir önceki Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Gözünü budaktan sakınmayan, cesur ve çok iyi bir askerdi” diye söz ediyor Korgeneral Osman Erbaş Paşa’dan.
Morallerimizi altüst eden, boğazımızı düğümleyen o elim kazanın ardından önceki akşam sosyal medyada, Fikri Bey’in duygu yüklü şu paylaşımıyla karşılaştım:
“Osman Erbaş Paşam; Biz senin imanına da, yiğitliğine de, vatan ve millet aşkına da, kahramanlığına da, vefa ve dostluğuna da şahidiz. Rabbim şehadetini kabul eylesin, mekânın cennet olsun.”
Hafızamı yoklayınca, Osman Erbaş paşanın ismini ilk defa, birkaç yıl önce yine Fikri Işık’ın ağzından duyduğumu hatırladım.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında aldığı tutumdan sitayişle söz edilen askerler arasında onun da ismi geçiyordu.
Bunun üzerine dün bu yazıya başlamadan önce Fikri Bey’i aradım.
Hüzünlü bir ses tonuyla Osman Paşa ile ilgili bildiklerini, düşündüklerini anlattı.
Şöyle şeyler söyledi:
-Biz kendisiyle Genelkurmay’da birlikte çalıştık. 15 Temmuz’dan sonra Genelkurmay İstihbarat Başkanı oldu. Ondan sonra da irtibatımız hiç kopmadı. Sürekli konuştuğumuz, çok sevdiğimiz birisiydi.
-Kendisi çok iyi bir askerdi. Gözünü budaktan sakınmayan bir insandı. 15 Temmuz’da da çok net bir duruşu vardı. FETÖ’ye hiç taviz vermeyen, terörle mücadelede görev yaptığı bölgelerde, teröristlere adım attırmayan bir görev adamıydı.
KAZANIN NEDENİ ‘ANİDEN DEĞİŞEN’ HAVA ŞARTLARI MI?
Önceki gün Tatvan’daki helikopter kazası sonrası Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarıyla birlikte hızlıca olay yerine intikal eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, helikopterin aniden değişen hava şartları ile düşmüş olabileceğine dikkat çekti.
Şu sözlerle:
“İlk bilgiler ve görgü tanıkları ifadelerine göre, kazanın ani değişim gösteren olumsuz hava şartları nedeniyle meydana geldiği değerlendiriliyor.
Kaza kırım ekibi, incelemelere bugün başlayacak. Bu elim olayın kesin nedeni ayrıntılı inceleme sonucunda belirlenecek.”
Bakan Akar’ın da işaret ettiği gibi, kazanın aniden değişen hava şartları nedeniyle meydana gelmiş olma ihtimali yüksek.
Kaza kırım ekibinin yapacağı çalışmalar neticesinde gerçek neden net bir şekilde ortaya çıkacak.
UZMAN GÖRÜŞÜ: BÖLGENİN DOĞA VE HAVA ŞARTLARI ÇOK AĞIR OLABİLİYOR
Bu türden kazaların tekrar tekrar yaşanmaması için, “Neden bu kaza oldu” sorusuna cevap bulmak büyük önem taşıyor.
Bu sorunun cevabını öğrenmek için teknik konulara hâkimiyetiyle bilinen, Emekli Tuğgeneral, Prof. Dr. Esat Arslan’ı aradım.
Bölgeyi yakından bilen bir isim olan Arslan, kaza yapan helikopterin güzergâhıyla ilgili şu türden bilgiler verdi:
-Tatvan’a giderken 80 kilometrelik Muş ovasını geçmeniz gerekiyor. Bitlis Boğazı’nı geçerken sol tarafınızda Nemrut Dağ’ı vardır.
-Atalarımız Muş Ovası’na rüzgâr fazla estiği için Rüzgârlı Ova anlamına gelen ‘Rahva’ adını koymuşlar. Zamanında düz ovada trenler kara takılmasın diye suni tüneller oluşturulmuş. Güzergâh böyle zor bir yer.
-Kazanın olduğu gün hava sıcaklığı eksi 7-eksi 8 derece civarında. Ama yukarıda bu eksi 15 dereceyi bulabiliyor. Helikopterler, bulutların altında hareket etmek zorundalar. Bulutların üstüne çıkılabilse, yıldırım vs. hava hareketleri olmayacak. Ama aşağıda bu hava hareketlerinin hepsi olabiliyor.
Peki, ama helikopter pilotları seyahat edecekleri bölgenin hava şartlarını önceden öğrenemiyorlar mı?
Ya da şöyle soralım:
Bingöl’den kalkan bir helikopterin pilotu, Tatvan’a vardığında nasıl bir havanın kendilerini bekleyeceğini önceden bilmiyor mu?
Esat Bey, şöyle diyor:
“Pilotlar, bütün yolculuklarında meteorolojik verileri devamlı surette takip ederler. Hava şartlarına dair verileri içeren bilgiler, otomatik olarak önlerine gelir.”
Bu bilgi de, kazanın, aniden değişen hava şartları nedeniyle yaşanmış olma ihtimalini güçlendiren bir nitelik arz ediyor.
Prof. Arslan’ın verdiği bilgileri bir simülasyon olarak zihnimizde canlandırırsak, içinde 13 askerin bulunduğu helikopter Bingöl’den hareket ettikten bir süre sonra, 80 kilometrelik Muş Ovası’nı geçiyor. Bitlis Boğazı’ndan Nemrut Dağı’nı soluna alacak şekilde Tatvan’a doğru ilerliyor. Bu sırada aniden değişen ve kötüleşen hava şartları uçuş şartlarını da zora sokuyor.
Ve maalesef bu elim kaza yaşanıyor.
Kesin neden, kaza kırım ekibinin çalışması sonrası ortaya çıkacak olsa da, şu anki senaryoyu bu şekilde gözümüzde canlandırabiliriz.
Şehit olan 11 askerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa dileklerimi iletiyorum.
Allah böyle kazaları tekrar yaşatmasın!