Tehlikeli oyun! İşte batının Putin’i durdurma planı

Dünya Ukrayna hududunda yüz binin üzerinde askeri bulunan Rusya’nın atacağı adımı bekliyor. Haftalardır süren krizde diplomasi için umutlar sürerken çatışma ihtimali de sıcaklığını koruyor.

ABD’den gelen ‘işgal her an başlayabilir’ açıklaması ile tansiyon tekrar yükselirken ABD basını da neredeyse her gün işgal için yeni bir tarih açıklıyor.

Bunun son örneği Politico’dan geldi. Konunun uzmanları ile görüşen gazete Rusya’nın Ukrayna’yı ‘işgale’ 20 Şubat’ta başlayabileceğini duyurdu.

Rusya-Belarus tatbikatının 20 Şubat’ta biteceğinin altını çizen Politico, bu tarihten sonraki devrin kıymetli olduğunu ve Rusya’nın atacağı adımların gerçek niyetini gözler önüne sereceğini öne sürdü.

RUSYA’YA KARŞI YENİ TAKTİK: TARİH AÇIKLAMA STRATEJİSİ

Pek çok uzman batının bunu Rusya’yı durdurmak için bir silah olarak kullandığı görüşünde.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Milletlerarası Münasebetler Kısmı Dr.Öğr.Üyesi Şuay Nilhan Açıkalın’a nazaran, son bir kaç ay içerisinde gözlemlediğimiz ‘tarih açıklama stratejisi’ yakın vakitte çatışmalar kronolojisinde çok sık rastlamadığımız bir taktik olarak karşımıza çıkıyor.

‘HEM OLUMLU HEM DE OLUMSUZ SONUÇLARI OLABİLİR’

‘Tarih vererek Rusya’yı baskı altına almak’ stratejisinin ABD ve NATO için hem olumlu hem de olumsuz sonuçlarından kelam edilebileceğinin altını çizen Açıkalın hurriyet.com.tr’ye özel yaptığı açıklamasında şu tabirlere yer verdi;

‘En kıymetli olumlu sonuçlarından biri; Rusya tehdidini sıcak ve canlı tutarak uzun vakittir var olan Avrupa ve Transatlantiğin güvenlik konusundaki fikir ayrılıklarını kısmen azaltmasıdır. Bu manada, Soğuk Savaş periyodundan beri ‘ortak tehdit’ inşasında sorun yaşayan Batı ittifakı için Ukrayna krizi bir ortaya gelmek için değerli bir fırsat olarak görülebilir.’

Ukrayna sivilleri eğitmeye ve huduttaki birliklere destek yapmaya devam ediyor.

Açıkalın’a nazaran, verilen tarihlerin daima değişmesi ve bu açıklamalara karşılık Rusya’nın askeri bir atak yapmaması ve hatta Putin’in ABD’nin tarih açıklama taktiğini espriyle karşılaması; ilerleyen süreçlerde ABD’nin milletlerarası sistemdeki güvenirliliğine önemli manada ziyan verebilir.

En kıymetli olumsuz tesirin Ukrayna halkı için olduğunu vurgulayan Açıkalın, ‘Sürekli işgal tehdidi altında olan bir ülkenin ekonomik ve toplumsal olarak kalkınmasının neredeyse imkansız olduğu üzere, bir işgalin ya da tehdidinin halkın psikolojisi üzerindeki tesirinin de ne kadar yıkıcı olabileceği kestirilebilir’ sözlerini kullandı.

Olumlu ve olumsuz tesirlerin ötesinde ‘tarih açıklama taktiğinin’ ne kadar işe yaracağı sorusunun karşılığının son derece meçhul olduğunun altını çizen Açıkalın, ‘Unutmamak gerekir ki Rusya yakın geçmişte Osetya ve Kırım’da yaptırım tehditlerine karşın ilhakı gerçekleştirmiş askeri gücü yüksek ve ön planda olan tesirli bir aktördür. Münasebetiyle bu taktik tahminen şuan Rusya’yı baskı altına alıyor üzere gözükse de uzun vade de çok sürdürülebilir değildir’ dedi.

KISA VADEDE BİR İŞGAL YA DA ÇATILMA OLUR MU?

‘Kısa vadede bir işgal ya da çatışma olur mu?’ sorusunun birden fazla yanıtı olabileceğinin altını çizen Açıkalın şu tabirleri kullandı;

‘İlk olarak, 2014’teki Kırım’ın İlhakı ve 2015’te Minsk Antlaşması’nın ihlalinden beri bölgede ufak ve orta ölçekte çatışmalar sürüyor. Bu gerçekliğin yanı sıra Rusya’nın Ukrayna’ya karşı büyük çapta bir işgal teşebbüsünü başlatmasının çok da gerçekçi olmadığını söyleyebilirim. Rusya’nın “dondurulmuş çatışmaları” kendi lehinde çok faal kullanan bir aktör olduğu düşünüldüğünde; Ukrayna’da gerçekleştireceği büyük ölçekli bir işgalin siyasi, ekonomik ve diplomatik sonuçlarının götürüsüne katlanmaktansa Osetya’da olduğu üzere uzun vade de Donbass bölgesinde bir dondurulmuş çatışma ortamından yararlanmayı tercih etmesi beklenebilir.’

HÜRRİYET’E AÇIKLAMIŞTI: MASADA ‘NAZİ PLANI’ VAR

Geçtiğimiz aylarda bölgedeki son gelişmeleri Hurriyet.com.tr için pahalandıran Rusya analisti Dr Mark Galeotti kelam konusu rapor ile hayli emsal bir sav ortaya atmıştı.

Daha evvel Kırım krizinde yaptığı tahliller ile ismini duyuran Galeotti, Kremlin’in Ukrayna’ya saldırması durumunda İkinci Dünya Savaşı’nda NAZİ Almanya’sının Belçika ve Fransa’yı istila etmek için kullandığı ‘Blitzkrieg’ taktiğine emsal bir yol izleyebileceğinin altını çizdi.

‘We Need To Talk About Putin How The West Gets Him Wrong’ isimli kitabın müellifi olan Galeotti masada bu türlü bir planın olmasına karşın işgal opsiyonunu epeyce düşük gördüğünün altını çizmişti.

Askeri bilgilere bakıldığında Rusya’nın bu stratejiyi uygulayabilecek kapasitesi olduğu görülüyor. Çünkü Moskova’nın envanterinde hazır halde bulunan 13 bin tank bulunurken, Ukrayna’da bu sayısı 2 bin 400’den biraz daha fazla.