Beylikdüzü’nde yaşayan Ayşe Çalışkan (43), 11 yaşında geçirdiği bir kazanın ardından uygulanan yanlış tedaviyle bir kolunu kaybetti. Dirseğinden …
Beylikdüzü’nde yaşayan Ayşe Çalışkan (43), 11 yaşında geçirdiği bir kazanın ardından uygulanan yanlış tedaviyle bir kolunu kaybetti. Dirseğinden itibaren bir kolunun kesildiğini kaydeden Ayşe Çalışkan, “11 yaşındayken Kastamonu’da yaşıyordum. Attan düştükten sonra koluma yanlış tedavi uygulandı. Kolum önce kangren kaldı. 15 günün ardından çürümeye başladığı için kesildi. Çok zor günler geçirdim. Ailem bana farklı bakmaya başladı. Engelli biri olduğum için dışlandım ve okutmadılar. Diğer kardeşlerimin üzerine düşerken beni yok saydılar. En çok ihtiyacım olduğu zamanlarda ailemden darbeler aldım. Bu konu yüzünden psikolojik tedavi bile gördüm” dedi.
“‘ENGELLİ KIZ ÇALIŞAMAZ’ DEDİLER”
18 yaşında iş hayatına atıldığını kaydeden Çalışkan “Tüm engellemelere rağmen dışarıdan ortaokulu ve liseyi okudum. Güzel bir firmada çalıştım. Kendi kendimi yetiştirdim. Ehliyetimi aldım. Babam yurt dışında yaşıyordu ama geldiğinde ‘engelli kız çalışamaz’ diyordu. İşe gitmek istediğimde bana şiddet uyguluyordu. İşe gitmek için Ayakkabımı elime alıp sokağa kaçtığımı bilirim. Ne olursa olsun vazgeçmedim. Evlendikten sonra da ailemden destek görmedim. Birkaç sene sonra çocuğum oldu. Eşim vardiyalı çalışırken bile tüm süreçte yanımda olmaya çalıştı. Çocuğum doğduktan sonra tek kolumla çocuğuma yettim. Çocuğum okula başlayacağı zamanda da emekli oldum” diye konuştu.
“KESİK KOLUMLA MAKROME YAPMAYI ÖĞRENDİM”
Yaklaşık 2 senedir çalışmadığını söyleyen Çalışkan “ Borçlarımız var. Pazarcılık bile yaptım. Daha sonra bir gelir elde etmek için Makrome yapmaya başladım. Gece gündüz uyumadan çalıştım. Tüm videoları izledim, gece yarıları kalkıp nasıl yapacağımı düşündüm. Ders çalışır gibi çalıştım. Makrome yaparken kolumun altına ipleri kıstırıyorum. Bazen de kolumun altından tutup ipi çekiyorum, parmağımdan destek alarak düğüm atıyorum. Başarmak beni çok mutlu ediyor. Şimdi ufak tefek siparişler alıyorum. Saatler, aynalar, avizeler yapıyorum. Yaptığım ürünleri evden satıyorum”ifadelerini kullandı. Engellerin kafada başladığını söyleyen Ayşe Çalışkan “Engelli olmaları eksik oldukları anlamına gelmiyor. Her zaman kendilerine hedef koysunlar. Aktif olsunlar. Neler yapabileceklerini görsünler. Engelli arkadaşlarımın ailelerine de seslenmek istiyorum. Ne olursa olsun engelli diye kayırmasınlar, destek olsunlar. Dışarı çıkartmak istemeyen, gizleyen, okutmayan, utanan çok aile var. Bunları yapmasınlar. Biz sadece dışlanmamak, herkes gibi davranılmak istiyoruz. Engeller düşüncededir” dedi. Çalışkan yetkililere de seslenerek, eğitim alanından psikolojik desteğe kadar engelli bireylere destek olmalarını istedi.