DOLAR
34,7436
EURO
36,6280
ALTIN
2.960,73
BIST
9.886,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
14°C
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Açık
16°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

Türk Edebiyatının Çınarı Yaşar Kemal, Ölümünün 6. Yılında Anılıyor

İnce Memed, Ağrıdağı Efsanesi gibi birçok ölümsüz eser bırakan Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal, vefatının 6 yılında anılıyor.  Türkiye …

Türk Edebiyatının Çınarı Yaşar Kemal, Ölümünün 6. Yılında Anılıyor
28/02/2021 14:04
297
A+
A-
İnce Memed, Ağrıdağı Efsanesi gibi birçok ölümsüz eser bırakan Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal, vefatının 6 yılında anılıyor. 

s ab4f683865cb911b6803625f31561ad8813bf650

Türkiye edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bırakan, edebiyatın usta kalemi Yaşar Kemal’in vefatının ardından 6 yıl geçti.

Yaşar Kemal, ölümünün 6. yıldönümünde sosyal medya paylaşımlarıyla anılıyor

YouTube’da Yaşar Kemal söyleşisi

s 1bb214b8b980cfbc78ffa3725195ec32324d7820

Öte yandan bugün saat 18.00’de Yapı Kredi Kültür Sanat’ın (YKYKS) YouTube kanalından, herkesin katılımına açık ve ücretsiz olarak canlı yayımlanacak söyleşide gene YKY’nin iki yazarı, Faruk Duman ve İnan Çetin, Yaşar Kemal’i konuşacak. 

Duman ve Çetin, Kemal’in yapıtlarında insan kadar önemli bir yer tutan doğayla ve esinlendiği, yeniden yorumladığı masallarla kurduğu ilişkiyi tartışacaklar. İki yazar Yaşar Kemal’in kendileri üzerindeki etkisinden ve birbirlerinin metinleriyle Yaşar Kemal’in yapıtları arasında gördükleri akrabalıktan bahsedecekler.

Yaşar Kemal’i kendi ağzından dinlemek isteyenler ise YKY’nin Samih Rifat yönetmenliğinde hazırladığı “Simurg: Gerçeğin Peşinde Otuz Yolcu: Yaşar Kemal (1993)” dizisini gene YKYKS’nin ücretsiz ve herkese açık olan, YouTube kanalından izleyebilirler.

Yaşar Kemal’in hayatı

s 22a6c0a28536fdfe4d3ee0ed47df20be60301e21

Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, Nigar Hanım ile çiftçi Sadık Efendi’nin oğlu olarak, Adana sınırları içerisindeki Osmaniye’de 6 Ekim 1923’te dünyaya geldi. Yaşar Kemal’in Van-Ercişli olan ailesi, 1. Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla Diyarbakır, Urfa ve Antep’e gitti, son olarak da Adana’ya yerleşti.

Bir buçuk yıl süren göç esnasında Yusuf adlı yaralı bir çocuğu yanına alarak evlat edinen Sadık Efendi, henüz 4 yaşındaki Yaşar Kemal’in gözleri önünde, Yusuf tarafından öldürüldü. Kemal, bu olaydan çok etkilendiğinden 12 yaşına kadar kekeme konuştu.

Yaşar Kemal, küçük yaşta bir kaza sonucu sağ gözünü kaybederken, 8 yaşındayken köye gelen bir tuhafiyecinin köy kadınlarının borcunu yazmasından etkilenip, yazmaya ilgi duydu. Küçük yaşta doğaya, insanlara ve topluma karşı ilgi duyarak eserlerinin temelini oluşturan Yaşar Kemal, ilkokula gitmeden önce “Aşık Kemal” mahlasıyla halk şiirlerine imza attı.

İlkokula 9 yaşında başlayan Kemal, okul arkadaşı Aşık Mecit ile aşıklarla atışacak derecede türküler söyleyip ağıtlar yakarken, annesinin engel olmasından dolayı saz çalmayı tam anlamıyla başaramadı. 1938’de mezun oldu.

İlk şiiri 1939’da basıldı

Kaleme aldığı ilk şiiri “Seyhan”, 1939’da Adana Halkevi Dergisi’nde yayımlandı.

Ortaokula 1941’de başlayan ancak son sınıfta hastalandığı ve kendini edebiyata verdiği için, yatılı öğrencilik hakkını kaybeden Kemal, ırgat katipliği, memurluk, ırgatlık, inşaat denetçiliği, öğretmen vekilliği ve arzuhalcilik gibi farklı işlerde çalıştı.

Kemal, hayatın zorluklarıyla olgunlaşırken, toplumun acılarını ve yaşadıklarını eserlerine yansıttı. Halk edebiyatına da ilgi duyan Kemal’in şiirleri 1940’lı yıllarda “Çığ”, “Ülke”, “Millet”, “Kovan” ve “Beşpınar” dergilerinde okurla buluştu.

Aynı yıllarda Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino, Arif Dino ve Abidin Dino ile tanışan Kemal, Abidin Dino vesilesiyle okuduğu “Don Kişot” eserinden etkilenerek, Batı edebiyatı üzerine daha çok okuma yaptı.

Usta yazarın, 1940-1941 arasında Çukurova ile Toroslar’dan derlediği ağıtları içeren “Ağıtlar” adlı ilk kitabı, 1943’te Adana Halkevi tarafından yayımlandı. 1946’da askerliğini yaptığı Kayseri’de ilk uzun hikaye kitabı “Pis Hikaye”yi kaleme aldı.

Yaşar kemal imzasını ilk kez 1951’de kullandı

İstanbul’a 1951’de taşınan Kemal, kısa bir süre işsizlikten sonra “Yaşar Kemal” imzasıyla, Cumhuriyet gazetesinde, fıkra ve röportaj yazdı. Yazılarında Anadolu insanının iktisadi ve toplumsal sorunlarını anlatmaya çalışan Kemal’in yine bu dönemde yaptığı “Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün” başlıklı röportajı, Gazeteciler Cemiyetince verilen “Özel Başarı Armağanı”na değer görüldü.

1952’de Sultan 2. Abdülhamid’in baştabibi Jak Mandil Efendi’nin torunu Thilda Serrero ile evlendi. Türkçe, İngilizce, Fransızca ve İspanyolcayı iyi bilen Serrero, Kemal’in 7 eserini yabancı dillere çevirdi, çeşitli yayınevleriyle ilişkiler kurarak, eşinin Avrupa’da daha çabuk tanınmasını sağladı. Raşit Gökçeli adlı bir oğlu olan çiftin evliliği, Serrero’nun vefat ettiği 17 Ocak 2001’e kadar devam etti. Usta yazar, 2002’de Ayşe Semiha Baban ile evlendi.

“Bebek”, “Dükkancı” ve “Memet” adlı hikayelerinin de içinde bulunduğu “Sarı Sıcak” kitabını 1952’de yazan Kemal, yoksulluk, şiddet, dayanışma, yozlaşma, doğa tutkusu, insan-doğa çatışmasını eserinde işledi.

İnce Memed geldi

Yaşar Kemal, “Sünger Avcıları” başlıklı röportaj dizisiyle okuyucuların beğenisini kazanırken, 1955’te Varlık dergisinin “Roman Armağanı”nı kendisine kazandıran romanı “İnce Memed”i yayımladı. Yazarın, 1953-1954’te Cumhuriyet gazetesinde dizi olarak yayımlanan yazılarından oluşan eser, 40’tan fazla dile çevrilerek, dünya çapında ilgi gördü.

Edebiyat hayatının yanı sıra, siyasi faaliyetlere devam eden Kemal, 1967’de çıkarmaya başladığı “Ant” adlı derginin eklerinden biri sebebiyle 18 ay hapse mahkum oldu. Daha sonra bu karar, Yargıtay tarafından bozuldu.

Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğrayan Yaşar Kemal, 1974-1975’te Türkiye Yazarlar Sendikası’nda Genel Başkan olarak görev yaptı. Kemal, 1988’de kurulan PEN Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı oldu.

Çukurova’nın yeri

s 38e5d073ec4a05fa99067eaa82145b64ba13a7cb

Eserlerinde sade ve akıcı bir üslup kullanmayı tercih eden ünlü yazar, roman ve öykülerinde çoğunlukla Çukurova’da yaşanan insan dramlarını işledi. Kemal’in “İnce Memed”in de aralarında bulunduğu 9 eseri de beyazperdeye aktarıldı ve birçok eseri tiyatroya uyarlandı. Kitaplarında Anadolu’nun efsane ve masallarından da yararlanan Kemal, 1970’ten sonra yazdığı romanlarında ise şehir insanının hayatını ele aldı.

Birçok kez Nobel’e aday gösterildi

İlki 1973’te olmak üzere pek çok kez Nobel’e aday gösterilmesine rağmen bir türlü Nobel ödülünü alamadı. Nobel’e aday gösterilen ilk Türkiyeli olan Kemal, verdiği bir röportajda “Ölene kadar da aday olacağım ”şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Yakın dostu Zülfü Livaneli, Nobel ödülünün küçük hesaplar ve kıskançlıklar dolayısıyla Yaşar Kemal’e verilmediğini, “Sevdalım Hayat” kitabında şu sözlerle aktardı:

“Bir seferinde Yaşar Kemal, Nobel Ödülü’ne çok yaklaşmıştı. En güçlü aday olarak adı geçiyordu ve sonradan öğrendiğimize göre ödülü kazanamaması için hiçbir neden yoktu. Tam o sırada bazı Türkler ve Türkiyeli Kürtler devreye girerek, Yaşar Kemal aleyhine bir dedikodu çarkı çevirdiler. 

“İsveç akademisine, Türk edebiyatını iyi bilmediklerini, aslında Yaşar Kemal’in Türkiye’de beşinci sınıf bir yazar olduğunu, sadece o çevrilmiş olduğu için ödülü ona vermenin haksızlık olacağını söylemişler. Bu arada bazı Kürtler de Yaşar Kemal’in Kürt olduğu halde Türkçe yazmasının Kürt kimliğini inkar etme anlamına geldiğini öne süren bir kampanya başlattılar. 

“Onlara göre Yaşar Kemal, Kürt halkının masallarını alıp Türklere mal etmekle görevli bir devlet yazarıydı. Lars Gustafson adlı İsveçli romancı Avusturya’da tanıştığı Diana Canetti adlı Türkiyeli bir yazarın Türkiye’de Yaşar Kemal’den daha ünlü olduğunu yazınca dayanamadım ve yazının yayımlandığı Expressen gazetesine bir açıklama gönderdim. Bu tartışmalar, zaten kıl payı dengeler üstünde duran İsveç akademisini ürküttü ve Yaşar Kemal’e verecekleri ödülü ertelemeyi uygun görüp Patrick White’a verdiler.”

Ödülleri

Adana Çukurova’da yazı hayatına başlayan Yaşar Kemal’e, 1993’te Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük Ödülü, 2008’de ise edebiyat dalında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” takdim edildi. Ödülü dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün elinden alan Kemal, ödül konuşmasında “Anadolu sayesinde dünya kültürüne katkı sağlayacağız. Kitaplarımı okuyanlar barışçı olsunlar. Yoksa zahmet etmesinler” ifadelerini kullanmıştı.

Yurt dışında da birçok ödüle layık görülen Kemal, “Uluslararası Cino del Duca ödülü”, “Legion d’Honneur nişanı”, “Commandeur payesi”, “Fransız Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı”, “Premi Internacional Catalunya”, Fransa tarafından verilen “Legion d’Honneur Grand Officier rütbesi”, Alman Kitapçılar Birliği’nin verdiği “Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü”nün de bulunduğu 20’yi aşkın ödül, ikisi yurt dışında olmak üzere, 7 fahri doktorluk payesi aldı.

92 yaşında hayatını kaybetti

Hayatı boyunca şiir, öykü, roman, anı, röportaj, derleme, söyleşi, deneme, oyun, fıkra, makale ve senaryo gibi birçok edebi türde eser kaleme alan usta yazar, Türk edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bıraktı.

Solunum yetmezliği şikayetiyle tedavi gördüğü hastanede, çoklu organ yetersizliği ve kalp ritim bozukluğu sebebiyle 28 Şubat 2015’te 92 yaşında vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

Bazı roman ve eserleri

  • “Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974)”, 
  • “Yusufçuk Yusuf (1975)”, 
  • “Yılanı Öldürseler (1976)”, 

  • “Al Gözüm Seyreyle Salih (1976)”, 

  • “Kuşlar da Gitti (1978)”, 

  • “Deniz Küstü (1978)”, 

  • “Yağmurcuk Kuşu (1980)”, 

  • “Kale Kapısı (1985)”, 

  • “Kanın Sesi (1991)”, 

  • “Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (1997)”, 

  • “Karıncanın Su İçtiği (2002)”, 

  • “Tanyeri Horozları (2002)”, 

  • “Çıplak Deniz Çıplak Ada / Bir Ada Hikayesi”, 

  • “Tek Kanatlı Bir Kuş, 2013”, çocuk romanı 

  • “Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977)” destansı roman 

  • “Üç Anadolu Efsanesi (1967)”, 

  • “Ağrıdağı Efsanesi (1970)”, 

  • “Binboğalar Efsanesi (1971)”, 

  • “Çakırcalı Efe (1972)”

Röportaj ve denemeleri

  • “Yanan Ormanlarda Elli Gün”, 
  • “Çukurova Yana Yana”, 

  • “Peri Bacaları”, 

  • “Bunların hepsini Bu Diyar Baştan Başa”, 

  • “Allah’ın Askerleri”, 

  • “Röportaj Yazarlığında”, 

  • “Çocuklar İnsandır”, 

  • “Ağıtlar”, “Taş Çatlasa”, 

  • “Baldaki Tuz”, 

  • “Gökyüzü Mavi Kaldı”, 

  • “Ağacın Çürüğü”, 

  • “Sarı Defterdekiler”, 

  • “Ustadır Arı”, 

  • “Zulmün Artsın”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.