Türk ordusuna yıkıcı güç: Altısı peş peşe denize indirilecek

Yeni Tip Denizaltı Projesi Alman ThyssenKrupp Deniz Sistemleri ile Savunma Sanayi Başkanlığı ortasında 22 Haziran 2011 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdi.

Proje kapsamında Havadan Bağımsız Tahrik Sistemine sahip altı adet U 214 Sınıfı Denizaltı Gemisi için üretime başlandı.

Gölcük Tersanesi Komutanlığında inşa edilen denizaltılardan biri ise 2019 Aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı merasim ile muvaffakiyetle havuza indirildi.​

Ayrıyeten tıpkı merasimde, projenin 5’inci denizaltı gemisi olan TCG Seydi Ali Reis’in de birinci kaynak merasimi gerçekleştirildi.

Yeni Tip Denizaltı Projesi​, bugüne kadar müşterek olarak gerçekleştirilen en büyük denizaltı inşa projesi olarak isimlendiriliyor.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın “Reis Sınıfı Denizaltı” olarak isimlendirdiği denizaltılar, yüzde 80 oranında yerli katkı ile üretiliyor.​​

2.7 milyar dolarlık proje kapsamında 214 sınıfı 6 çağdaş denizaltı kademli olarak 2027 yılına kadar Türk donanmasının envanterine katılacak.

Havadan Bağımsız Tahrik Sistemi’ne sahip olan denizaltılar, dünya genelinde nükleer tahrikli denizaltılardan sonra en stratejik denizaltı gemileri olarak biliniyor.

Hidrojen Yakıt Hücresi Teknolojisi ile geliştirilen denizaltılar bu özellikleri sayesinde su sathına çıkmaksızın 21 gün kesintisiz denizaltında hareket edebiliyor.

Askeri uzmanlar ise savaş anında bir denizaltının üç hafta yüzeye hiç çıkmadan saklanmasının harika stratejik bir kabiliyet olduğuna dikkat çekiyor.

Havadan bağımsız tahrik sistemine sahip denizaltı gemileri suyun altına iken gücünü elektrik üretiminden yahut akülerden alıyor. Bu sırada dizel motorlar kullanılmadığı için işçinin hava gereksinimi dışında dizel motor için havaya muhtaçlık duymuyor.​

Denizaltı Savunma Harbi için kritik değere sahip olan düşük sesli seyir yeteneğine sahip olan denizaltı gemileri; 68 metre uzunluğa, 13 metre yüksekliğe, 1.690 ton yüzey deplasmanına, 20kt+ azami sürate, azami 1250 deniz mili menzile, 260 metre vazife derinliğine sahip iken, 27 kişilik mürettebat kapasitesi ile 84 gün de misyon icra edebiliyor.

Bu özelliği ile yeni jenerasyon denizaltılar yakıt ikmaline de gerek olmaksızın okyanus aşarak Amerika’ya gidip geri gelebiliyor.

Sessiz seyir yapma kabiliyetiyle dikkat çeken Reis sınıfı denizaltılar Türk donanmasının muharebe aktifliğini de arttıracak.

Denizaltılar, 4’ü Sub-Harpoon ateşleme kabiliyetine sahip 8 adet 533 mm’lik torpido kovanı ile de silahlandırılıyor. Seri üretimine başlanan Atmaca ulusal gemisavar füzesinin denizaltı versiyonu da Reis sınıfı denizaltılarda kullanılacak.

Öte yandan ASELSAN tarafından üretilen yüksek teknolojiye sahip kompozit radar soğutucu eser de Reis sınıfı denizaltıların periskoplarına kaplanıyor.. Denizaltıların “gözü” olarak nitelendirilen periskoplar, emniyetli uzaklıklardan gayeye görünmeden denizaltıların misyon yapmasını sağlıyor.

Periskopların manzara almak için yüzeye çıktığında düşman tarafından görünmemesi hayati ehemmiyet taşıyor. Periskopların fark edilmemesi radar soğurucu yapı eserlerle sağlanıyor.​

Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin düşman radarlarına yakalanmadan misyonlarını icra etmesini sağlayan düşük görünürlük teknolojileri, öteki ülkelerle paylaşılamayan ulusal hazine statüsünde stratejik değere sahip bulunuyor. Bu nedenle, düşük görünürlük teknolojisinin yahut nitelikli düşük görünürlük özelliğine sahip eserlerin yurt dışından temini mümkün olmuyor.

TCG Piri Reis’in donatım ve test faaliyetlerinin yaklaşık iki yıl sürmesi, 2022 yılı içerisinde Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmesi planlanıyor. Geriye kalan denizaltılardan TCG Hızır Reis 2023, TCG Murat Reis 2024, TCG Aydın Reis 2025, TCG Seydi Ali Reis 2026, TCG Selman Reis ise 2027 yılında envantere girecek.

Türkiye, yeni tip 6 denizaltıyla birlikte dünyanın sayılı güçlü donanmalarından birine sahip olacak.

Denizlerde radarlara yakalanmadan sessiz sedasız hareket edecek denizaltılar istihbarat ve keşiflerin yanı sıra gemilerin güvenliğini de sağlayacakken, Muhtemel tehditlere karşı ise dünyadaki en yıkıcı güce sahip silah platformlarına sahip olması nedeniyle alandaki tüm istikrarları de değiştirebilecek.