Türkiye şekersiz fındık ezmesi üretti: 3 ülkeden talep geldi

Dünya fındık üretimi ve pazarının büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye’nin fındık ambarı Doğu Karadeniz’de, fındıkta katma kıymetli eserler üretilmeye devam ediliyor.

Giresun’da Entegre Fındık Sürece Tesisleri’nde (EFİT) fındığın şekersiz ezmesi üretildi. Fındık ezmesinin içeriğinde şeker yerine, ‘isomalt ve inulin’ kullanıldı. Şeker pancarından elde edilen tek şeker ikamesi olan isomalt, ezmenin bileşiminde dolgu ve tatlandırıcı hedefli şeker yerine kullanılıyor.

Şekerin yarısı kadar güç bedeline sahip olan isomaltın, kilo denetimine yardımcı olduğu ve çok düşük glisemik indekse sahip olması nedeniyle diyabet hastaları için öneriliyor.

Hindiba bitkisinin özünden elde edilen ve yüzde 100 doğal olan inulinin ise yüksek lif ve prebiyotik kaynağı olduğu bu nedenle kan şekerini dengeleyip bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Fındık ezmesi, iç piyasanın yanı sıra Almanya ve Avustralya’ya ihraç edilirken ABD’den de sipariş aldı.

Fiskobirlik İdare Konseyi Lideri Lütfi Bayraktar, fındık ve fındık mamulleri konusunda eser çeşitliliğini artırarak, fındığa paha katma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Eser geliştirme çalışmaları sonucunda üretilen şekersiz fındık ezmesinin iç piyasanın akabinde yurt dışında da raflardaki yerini almaya hazırlandığını lisana getiren Bayraktar, “Şu ana kadar Almanya ve Avustralya’ya ihracatı gerçekleştirilen esere, Amerika Birleşik Devletleri’nden talep geldi. Görüşmelerin akabinde gerçekleşen mutabakatlar sonucunda yeni eser önümüzdeki günlerde ABD’de satışa sunulacak” dedi.

Bayraktar, “Son beş yıl içerisinde Ar- Ge ve Ür- Ge çalışmalarına tartı veriyoruz. Bu çalışmaların karşılığını almaya başladık. Şeker eksiz fındık ezmesi bunun meyvelerinden yalnızca birisi. Birkaç aydır iç piyasada satışta olan eserimize yavaş yavaş yurt dışında da talepler gelmeye başladı. Biz bu esere çok güveniyoruz. İnanıyorum ki 2021 yılında, öteki eserlerimiz üzere bu yeni eserimiz de tüketicilerin vazgeçilmezlerinden biri olacak” diye konuştu.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından geçen hafta açıklanan ihracat sayıları sonucunda, eylül ve ekim aylarına bakıldığında son 30 yılın en düşük fındık ihracatının gerçekleştirildiğini anımsatan Bayraktar, fındığın sonuncu mamul haline getirilerek satışının önünün açılmadığı sürece bu tıp piyasa spekülasyonlarının önüne geçilmesinin mümkün olmadığını lisana getirdi. Bayraktar, “Fındık ülkemizin en değerli ihracat eserlerinin başında geliyor. Lakin biz bunu maalesef yeterli kıymetlendiremiyoruz. Geçtiğimiz yılın sayılarını incelediğimizde ihraç edilen fındığın birden fazla hammadde ya da yarı mamul halinde satışı gerçekleştirilen fındık ve fındık eserleri. Kağıt üzerinde sağladığı döviz girdisi birinci bakışta çok yüksek üzere algılanabilir lakin biz bu fındığı işleyerek, katma kıymet katarak ve en son mamul haline getirerek satarsak bu sayılar 6- 7 kat daha artabilir. Bu tıp piyasa spekülasyonlarının da önüne geçilir. Ben bunu her platformda lisana getiriyorum ve yeniden tekrarlıyorum. Sonuncu mamul ihracatı fındığın tek kurtuluş yoludur. Bu potansiyeli düzgün kıymetlendirmek gerek” dedi.