Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararının ardından Türkiye’de kullanımı yılda 45 milyar adede kadar yükselen plastik poşet tüketimi, azalmaya başladı. 3,5 yılını dolduran karar sonrası düşen kullanımla birlikte kirliliğin de gerilediği tespit edildi. Plastik alışveriş poşetlerinin tüketiciye fiyatlı verilmesi kararı ile kirlilik, yüzde 81 azaldı.
Karadeniz kıyılarında plastik kirliliği araştırmaları yürüten, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi Mikroplastik Araştırma Kümesi üyeleri de ücretli poşet uygulaması sonucu azalan kullanımla birlikte kirliliğin de gerilediğini belirledi. Uygulama öncesi kıyılardaki çöpün yüzde 10’unu oluşturan poşetlerin yüzde 1’in altına düştüğü de tespit edildi.
TBMM Etraf Kurulu Lideri Muhammet Balta, “Kamuoyunda ‘poşet yasası’ ismi altında bir yasa çıkardık. Şu anda etrafa baktığımız vakit denizlerimizde ve akarsuların üzerinde evvelce poşetleri görürdük lakin artık görmüyoruz. Yüzde 81 oranında çok önemli bir azalma var” dedi.
Esnaf ve müşteriler de ücretli poşet uygulamasını desteklediklerini lisana getirdi. Serdar Çebi, “Poşet yasasının gelmesi güzel oldu. Evvelce 1 kilo elma alan yanında 5 tane daha poşet alıyordu. Bunun da önüne geçilmiş oldu. Poşet yasası ile bir arada tabiatta bizatihi çözülebilen etraf dostu poşetler de piyasaya sürüldü. Poşetler esasen fiyatlı olduğu için artık alıp beşerler tabiata yüzeysel atmıyorlar. Daha da şuurlu bir toplum oluştuğunu düşünüyorum” diye konuştu.
‘DOĞAYA ARTI KIYMET OLARAK GERİ DÖNDÜ’
Esnaftan Oğuz Şişman da “Aslında çok evvelce yapılması gereken bir uygulamaydı. Bence çok fazla yol katedildi. Beşerler artık daha şuurlu. Fazla poşet almıyorlar. Kullanım ömrü uzun olan bez poşetler kullanıyorlar. Biz zati kağıt poşet kullanıyoruz. Esnaf arkadaşlarımız da kimsenin artık poşet tercih etmediğini söylüyorlar. Esasen etrafa baktığınızda insanların elinde poşet görmek zorlaştı. Bu da tabiata artı paha olarak geri döndü” dedi.
İsmail Yurdakul ise “Poşet yasası ile birlikte poşet kullanımı da azaldı ancak insanlarımızın hala tabiata çok hassas olduğunu düşünmüyorum. Sadece paralı olduğu için çok fazla tercih edilmiyor. Tercih edilmediği için de az ölçüde insanların konutunda. O yüzden eskisi üzere tabiatta görmüyoruz. Yoksa beşerler halen bilinçsiz. Bu tabiat hepimizin, hepimiz sahip çıkmalıyız” diye konuştu.
