Eser satışını artırmak için toplumsal medya fenomenlerinin kapısını çalan şirketler, şimdilerde iki sefer düşünüyor. Zira işbirliği yaptığınız youtuber patlamaya hazır bir bomba olabilir. Kolay reklam uğruna birçok firma, internet fenomenleriyle anlaşıyor. Bu şahıslar de önemli sayılara bilinmeyen yahut alenen eserin reklamını yapıyor. Lakin, milyonlarca takipçisi bulunan bir femonen, marka için hakikat kişi manasına gelmiyor. Hatta yanlış bireyle işbirliğinin faturası ağır olabiliyor.
DAHA FAZLA TAKİPÇİ İÇİN YAPMAYACAĞI ŞEY YOK
Daha fazla tıklanma ve takipçi için birçoğunun yapmayacağı şey yok denilse yeridir. Kimi vakit küfür dolu bir görüntü, kimi vakit toplumsal kurallarla bağdaşmayan içerikler, yaşlılarla dalga geçenler, hayvanlara eziyet edenler, trafikte insan hayatını hiçe sayan ihlaller ve dahası. Velhasıl, markanız için düşündüğünüz muahedeye vardığınız bir fenomen sonraki gün tüm imajınızı yerle bir edebilir. Öte yandan bu şahısların astronomik karlar elde ettiği istikametindeki haberler, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vergilendirme konusunda özel inceleme başlatmasına yol açtı.
VATANDAŞ UCUZ REKLAMI YEMİYOR
Örneğin bir firma, eserini tanıtması için internet fenomenine yüzbinlerce lira ödeyebiliyor. Lakin bu vergilendirilmeyen kar, reklam veren şirket için de problemli bir durum oluşturuyor.
Youtuber’ın tanıtım içerikli paylaşımından artık eskisi üzere tüketiciler de etkilenmiyor. Zira marka ve internet ünlüsü ortasındaki işbirliğinin amatörlüğü her şeyi ele veriyor. Bağlantı uzmanları da yanlış toplumsal medya fenomeni seçimine karşı uyarıyor. İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Çetintürk’e nazaran yalnızca tanınan, komik, eğlenceli olduğu yahut yüksek takipçi/tıklama sayısına eriştiği için bir fenomen ile ilerlemek hem marka algısına ziyan verebilir hem de ödenen bütçe karşılığında beklenen getiriyi sağlamayabilir.
GEÇMİŞ PAYLAŞIMLARI DİKKATLE İNCELENSİN
Her ‘youtuber’ın geçmiş paylaşımlarının dikkatle incelenmesi gerektiğini belirten Çetintürk, “Detaylı bir inceleme mümkün kazaları önleyebilir. Örneğin paylaşımlarında daima lüks eserler kullandığı bilinen bir youtuber’ın, uygun fiyatlı bir eseri ‘Ben daima bu eseri kullanıyorum, çok memnunum’ formunda yansıtması, markaya ziyan verebilir. İçerik hazırlanırken kullanıcıların işine yarayacak, ağır reklam hissi oluşturmayan bir yapı gözetilmelidir” diyor.
YANLIŞ SEÇİM SATIŞI DÜŞÜRÜR
Markaların dijitalde ilerleyebilmesi için öncelikle, seçtikleri Youtube’ların kendileriyle ne kadar örtüştüğüne dikkat etmeleri gerektiğini belirten Netkent Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi Öğretim Vazifelisi Reha Tartıcı, “Çünkü ‘youtuber’ın ömür biçimi en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kurumun kimliğiyle uyuşmayan tercih, gaye kitle tarafından yanlış algılanmasına, prestijinin zedelenmesine ve hatta tanıttığı eserlerde satış kaybına dahi yol açabilir” diyor.
Geleceğini oburunun eline bırakma
Dikkat çekmek için yapılan abartılı tanıtımların imaja ziyan verdiğini söyleyen Tartıcı durumu şöyle özetliyor: “Markaların bu hususta daha seçici olması ve içerik idaresine de kıymet vermesi gerekli. Başka toplumsal medya fenomenleriyle ya da influecer’la yürütülecek çalışmalarda da bu hususlara dikkat edilmesi gerekiyor. Bu noktada KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Merhum Rauf Denktaş’ın bir kelamını hatırlatmakta fayda görüyorum. ‘Tarihini bilmeyen bir ulusun coğrafyasını diğerleri yazar’. Sayın Denktaş’ın işaret ettiği üzere kendi pozisyonunu bilmeyen kurumların prestiji da işbirliği yaptıkları bireyler tarafından şekillendirilir.”
