Üsküdar’daki tarihi Bekardere Çeşmesi yeniden su ile buluştu

• Üsküdar‘daki tarihi Bekardere Çeşmesi tekrar su ile buluştu

İSTANBUL – Üsküdar’da bulunan ve Kültür Varlıklarını Müdafaa Heyetinin kararı ile Çengelköy Havuzbaşı Parkı içerisine taşınarak restore edilen tarihi Bekardere Çeşmesi yine su ile buluştu. Aslına uygun olarak restore edilen ve taşınma esnasında taşlarının hepsinin sırasına nazaran numaralandırıldığı tarihi çeşmenin onarım sonrası kullanıma açılışına Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen de katıldı.

İstanbul 6 numaralı kültür varlıklarını muhafaza konseyinin 21 Mayıs 2018 tarihli gereği, Bekarderesi Çeşmesi, Çengelköy Havuzbaşı parkı içerisine taşınarak onarım çalışması tamamlandı. Bekir Efendi Çeşmesi olarak da bilinen çeşmenin mevcut yerinde gelişen kent hayatı, ticari işletmelerin çoğalması ve hem insan hem de araç trafiği akışını engellemesinden ötürü halihazırda uygulanabilen bir uygulamayla Anıtlar Konseyi’nden çıkan kararla Havuzbaşı Parkı’na taşındı. Taşınma esnasında çeşmedeki taşların hepsi sırasına nazaran numaralandırılırken, bakımları yapılarak aslına uygun olarak restore edildi. Onarım ve taşınma süreçleri sona eren tarihi çeşme, 23 Haziran Çarşamba günü Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen, 15 Temmuz Gazisi Çengelköy Muhtarı Can Cumurcu’nun iştirakiyle halkın hizmetine açıldı.

Açılışta konuşan Üsküdar Belediye Lideri Hilmi Türkmen, “Bu anıyı, bu hoşlukları, bu tarihi zenginlikleri yaşatma ve geleceğe taşıma ismine, bu çeşmeyi konseyden onaylanmış formuyla, çeşmenin aslına uygun, Anıtlar Heyetinin hem projeyi hem de taşıma projesini tasdik ettiği formuyla, mükemmel bir çeşmeyi Çengelköy’ümüzün kadim bir çeşmesini buraya aslına uygun bir formda taşıdık. Bugün de inşallah suyu birlikte açıyoruz. Çengelköy’ümüze iyi uğurlu olsun” dedi.

Tarihi Bekardere Çeşmesi birebir vakitte Bekir Efendi Çeşmesi olarak da biliniyor. Barok devir mimarisinin ince şık dokusuna sahip bu çeşme Sultan 2. Mahmut tarafından yaptırıldı. Çeşme ikisi dar olmak üzere üç kısımlı bir düzenlemeye sahip. Çeşmenin orta kısmı kademeli barok kemerli olma özelliğine sahipken, ortadaki büyük kemerin üzerinde Sultan 2. Mahmut’un tuğrası oymalı ve oval bir madalyon üzerinde yerleştirilmişse de günümüze kadar ulaşamadı. Çeşme son vakitlerde teknesi ile yarısına kadar toprağa gömülmüş vaziyette iken 1981 yılında etrafı temizlenerek gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıyeten bu paklık sırasında çeşmeye dayalı abdesthane taşları da kaldırıldı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Metin Başar