Rauf Tamer’in bugünkü köşe yazısı şöyle; Bu kar kış kıyamette, zor bir coğrafyada Mehmetçik büyük bir mücadele verirken… İnsan biraz …
Rauf Tamer’in bugünkü köşe yazısı şöyle;
Bu kar kış kıyamette, zor bir coğrafyada Mehmetçik büyük bir mücadele verirken…
İnsan biraz dikkatli konuşur, Mehmetçik’in moralini düşünür. Ne gezer. “Tayyip düşmanlığı” gözlerini kör ettiği için, dünyanın en iyi ordusu olan TSK’da bile ille bir kusur arıyorlar…
Sınır ötesi operasyonlarda küçücük bir hata yakalasalar, emin olun ki çok sevinecekler.
Avrupalı’yı mazur görürüm. Amerikalı’yı mazur görürüm. PKK cinayetlerini kınayacak halleri yoktur. Resmen ve alenen PKK’yı destekliyorlar.
Hiç şaşırmam. Neticede ecnebidirler. Buyursunlar. Ama içimizdeki ecnebiler, içimizdeki İrlandalılar, içimizdeki uzaylılar, nereden ve nasıl Türkiye düşmanı kesildiler? İşte yıllardır buna kahrolurum.
Hele cumhuriyetin bekçisi geçinenler, kuvaimilliye ruhuyla övünenler, demokrasi mücahitliğini kimseye bırakmayanlar, nasıl olur da her şeyini, malını mülkünü, varsa servetini mesleğini kariyerini ve şöhretini bu ülkeye borçlu oldukları halde, sahi nasıl olur da Türkiye muhalifi kesilirler?
Hem de muhalifliği nefrete dönüştürerek. Nasıl olur?
Hayretler içindeyim. Biz aynı okullarda aynı öğretmenlerde okumadık mı? Aynı vatan sevgisiyle yoğrulmadık mı?
Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadı ve Atatürk’ün çocukları değil miyiz? Misak-ı Milli’ye beraberce sevdalanmadık mı?
Peki, ne oldu sonra da böyle ayrı düştük?