Van Müzesi, Tarihi Eserleriyle Ziyaretçilerini Ağırlıyor

Van Müzesi, başta Urartular olmak üzere Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlu ile Osmanlı devirlerine ilişkin ünik yapıtları ve çağdaş mimarisiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.

Urartu yapıtları bakımından “dünyanın en varlıklı müzesi” olarak nitelendirilen ve ziyarete 2019’da açılan Van Müzesi, kentin turizmine katkı sunuyor.

Kalkınma Bakanlığının “Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı” kapsamında 10 bin metrekaresi kapalı 50 bin metrekare alana inşa edilen müzede, başta Urartular olmak üzere birçok medeniyete ilişkin 42 binden fazla yapıttan yaklaşık 3 bini sergileniyor.

Eşsiz tarihi yapıtların yanı sıra medeniyetlerin hayat usulüne, savaşlarına ait canlandırma kısımlarının de bulunduğu müze, kronolojik sıraya nazaran düzenlenen 23 holü ve çocuklar için arkeopark eğitim alanlarıyla ziyaretçilerini vakitte seyahate çıkarıyor.

Van Müze Müdürü Erdal Acar, AA muhabirine, dünya üzerinde yaşanılan en kadim kentlerden biri olan Van’ın tarihinin, paleolitik devirden Selçuklu ve Osmanlı devrine kadar devam ettiğini söyledi.

Kentin İpekyolu üzerinde bulunması nedeniyle birçok medeniyete mesken sahipliği yaptığını belirten Acar, şunları kaydetti:

“Van’da 2011’de vilayetimizde yaşanan sarsıntı felaketinden sonra kent merkezinde bulunan müze binasının hasar alması münasebetiyle yeni müze binasına taşındık. 2012’de temeli atılan müze binamız, 2019’da teşhir tanzim çalışmaları tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Müzede, paleolitik periyottan başlayıp İslami devirlere kadar uzanan ve kronolojik objelerle devam eden 23 hol bulunmaktadır. Bu teşhir salonlarının dışında konferans salonumuz, stant salonları, çocuklara yönelik atölyeler, çocuk oyun alanları, derslikler, dinlenme alanları ve satış stantları da bulunmaktadır.”

“Kazılardan çıkarılan eserler de insanların istifadesine sunulacak”

Müzelerin kültür varlıklarının gelecek jenerasyonlara aktarılması açısından çok değerli olduğunu vurgulayan Acar, müzelere hafriyatlar ve yüzey araştırmaları yoluyla, hibe, satış üzere sistemlerle her yıl yeni yapıtların kazandırıldığını anlattı.

Müzede 42 binin üzerinde yapıtın bulunduğunun altını çizen Acar, “Bu sayı, Van Müzesi’ni Türkiye’deki en fazla eser bulunan müzelerden biri durumuna getirmiştir. Van Müzesi, dünyanın en büyük Urartu Yapıtları koleksiyonuna sahip. Yapıtların teşhir edilmesi, koruması ve depolanması haricinde, gerekli görülen eserler üzerinde onarım ve konservasyon çalışmaları da müzemizdeki laboratuvarlarda yapılıyor.” dedi.

Van Müzesi’nin dışında Van Kalesi ve Van Akdamar Adası’nın da Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduğunu lisana getiren Acar, şu bilgileri verdi:

“Geçtiğimiz yıl müze ve Van Kalesi’ni 60 bine yakın kişi ziyaret etti. Akdamar Adası da 175 bine yakın ziyaretçi ağırladı. 2024 yılının birinci üç aylık devrinde toplamda 55 bin ziyaretçi sayısına ulaşmış bulunmaktayız. Bölgede hafriyat çalışmaları devam ediyor. Bu kazılardan çıkan eserler de yeniden müzemize kazandırılmış olacak ve ilerleyen günlerde insanların istifadesine sunulacaktır. Müzemizde konferanslar, paneller, çocuk aktiflikleri ve stantlar düzenlenerek kentin kültürel hayatına katkı sunulmaktadır.”

“Adeta tarih içinde bir seyahat yapıyoruz”

Ziyaretçilerden Gül Savaş birinci kere Van Müzesi’ni gezdiğini belirterek, “Gerçekten çok büyük bir emek var. Çok başarılı formda yapılmış ve Van için hoş bir yarar olmuş. Yapanlara, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Van çok hoş bir kent. Gölü, kalesi, müzesi ve insanlarıyla çok bedelli bir yer. Burada vaktimiz dolu dolu geçiyor.” diye konuştu.

Burçin Demirkan, müzeyi çok beğendiğini söz ederek, “Detaylı bilgilendirmeler var. Müzede yalnızca Van’ın değil değişik yakın bölgelerin de tarihi yar alıyor. Çok ayrıntılı ve anlaşılır bir biçimde anlatılmış. Canlandırmalar çok gerçekçi. Adeta tarihin içinde bir seyahat yapıyoruz. Gelmeden evvel biraz bilgi almıştım. Burası bölgenin en büyük müzesiymiş. Müzecilik manasında çok emek verilmiş. Yapanların emeğine sıhhat.” sözlerini kullandı.