Veganlık beslenmenin ötesindedir. Son yıllarda oldukça yaygınlaşan bu yaşam tarzı, hayvanlara yönelik her türlü sömürüyü sadece gıdada değil …
Veganlık beslenmenin ötesindedir. Son yıllarda oldukça yaygınlaşan bu yaşam tarzı, hayvanlara yönelik her türlü sömürüyü sadece gıdada değil, aynı zamanda giyim veya kozmetik gibi alanlarda da en üst düzeyde dışlamaya çalışıyor.
Dünyada bu yaşam felsefesini uygulayan 75 milyondan fazla insan olduğu tahmin ediliyor ve Vegan Society, 2000 yıldır diyetlerinde hayvansal ürünlerden kaçınan insanların olduğunu açıklıyor.
Avrupa’da veganlık Rönesans döneminde ortaya çıkmış ve 19. ve 20. yüzyıllarda yaygın bir uygulama haline gelmiştir. 1847’de Birleşik Krallık’ta ilk vejetaryen toplum ortaya çıkmış ve 1906’da Uluslararası Vejetaryen Birliği kurulmuştur.
VEJETARYENLİKTEN FARKLILIKLAR
Bilmemiz gereken ilk şey veganlık ve vejeteryanlığın farklı olmasıdır. Her iki felsefe de hayvanları koruma adına hareket eder, ancak özellikle beslenme hakkında küçük farklılıklar vardır. Vejetaryenler et, kümes hayvanları, balık, kabuklu deniz ürünleri veya hayvanlardan elde edilen et suyu veya yağları tüketmezler.
Ancak birçok vejetaryen, yumurta, süt ürünleri (peynir veya yoğurt) ve bal gibi yan ürünleri tüketir. Aksine en katı veganlığa başlamak istiyorsanız bilmelisiniz ki içinde et, kümes hayvanları, balık, kabuklu deniz ürünleri, yumurta, süt, bal, peynir, et suyu ve hayvansal kaynaklı yağlar bulunan hiçbir yiyecek ve içeceği tüketemezsiniz. Bu nedenle veganlık yüzde 100 bitkisel beslenmeye dayanır.
VEGANLIĞA GEÇİŞ İÇİN 10 İPUCU
Peki, bu yaşam felsefesine nasıl başlamalısınız? İşte 10 kolay ipucu:
1. Zihninizi açın
Belki de en karmaşık adımdır. Birçok kişi vegan olmanın sıkıcı olduğuna, ‘lezzetli’ hiçbir şey yiyemeyeceğine veya bu kararı verdikten sonra hiçbir restorana gidemeyeceğine inanıyor. Tüm bu önyargıları unutun, araştırın, okuyun ve bu yaşam felsefesini seçmiş olan diğer kişilerle sohbet edin. Haftada bir veya iki gün hayvansal ürünleri diyetinizden çıkararak başlayın ve kısa sürede pes etmemek için gün sayısını artırın.
2. Bir beslenme uzmanına danışın
Vegan beslenmeyi düşünüyorsanız ideal olan bir beslenme uzmanına danışmanız ve size diyetinizde bu değişikliğin başlangıcında hangi adımları izlemeniz gerektiğini söylemesidir. Normal olan, yaşam tarzınızdaki radikal değişiklikten önce ve sonra vitamin seviyelerinizin uygun olup olmadığını kontrol etmek için sağşık testleri yaptırmanızdır.
3. Yemeklerinizi vegan yapın
Hayvanlardan gelen her şeyi bir anda yok etmeye çalışmayın. İyi bir ipucu, en az sevdiğiniz yemekleri diyetinizden çıkarmak ve yerine sebze veya meyve ile yapılan diğer yemekleri koymaktır. Örneğin, etli hamburger yemek yerine, mercimek bazlı ve tadı birbirine çok benzeyen süpermarketlerde çok sayıda seçenek bulabilirsiniz. Tatlılardan et alternatiflerine kadar her şey için vegan seçenekler var.
4. Katı olmaktan bunalmayın
İlk başta ‘hatalar’ yapmanız normaldir ve daha sonra birden fazla kez farkında olmadığınız hayvansal kökenli bir ürün tükettiğinizi öğrenebilirsiniz. Vegan yemeyi öğrenmek zaman alır ve ayrıca daha önce bilmediğiniz yeni tatlara ve pişirme yöntemlerine alışmanız gerekecektir. Bunalmayın ve günden güne buzdolabınızı düzenlemeye, bir vegan rehber aramaya ve yeni diyetinizi arkadaşlarınıza veya ailenize açıklamaya çalışın ki onlar da amacınıza ‘yardım etsinler’.
5. Dahil edilecek ürünler
Vegan olmak sadece sebze ve meyve yemek demek değildir, tüketebileceğimiz, diyetinizi eğlenceli ve çok çeşitli hale getirecek çok çeşitli ürünler vardır. Her çeşit sebze ve meyveyi tadabilirsiniz. Bitkisel süt ürünleri (yulaf sütü, soya, pirinç…) ve tofu tüketebilirsiniz.
Ayrıca pekmez veya akçaağaç şurubu gibi tatlandırıcılar alabilir, baklagiller (mercimek, nohut, fasulye…), kuru yemişler ve yağlı tohumlar ve tempeh (soyanın kontrollü doğal fermantasyonundan elde edilen bir gıda ürünü) diyetinizde yer alabilir.
6. Proteinlerin önemi
Bir vegan diyeti, büyük miktarda vitamin, protein ve kalsiyum sağlayan süt ve et ürünlerinden yoksundur, bu nedenle sağlıklı olmak için günde en az üç porsiyon protein içeren gıdalar tüketmelisiniz. Bunları fasulye, tofu, soya ürünleri ve kuru yemişlerde bulabilirsiniz.
7. Yeni tarifler deneyin
Hayattaki her yeni şey gibi veganlık da her gün denemeyi ve öğrenmeyi gerektirir. Yeni tarifler uygulayabileceğiniz birçok web sitesi ve blog vardır. Genel bir kural olarak et, balık ve yumurtaların yerini baklagiller, soya peyniri, tempeh ve seitan (buğday glütenine dayalı bir gıda ürünü) alır, süt ürünleri ise kabuklu yemişler, kalsiyumla zenginleştirilmiş bitkisel sütler ve bunların yoğurtları (tercihen soya) ve bazı sebzelerle değiştirilir.
8. Takviyelerden destek alın
Daha önce de söylediğimiz gibi, beslenme ve vitamin değerlerinizi bir profesyonel ile takip etmeniz çok önemlidir, çünkü bazı durumlarda B12 vitamini, iyot ve D vitamini içeren bir tür besin takviyesi almanız tavsiye edilir, çünkü bunlar vegan diyetinden yeterli miktarda alınamayabilir.
9. Kalsiyum konusunda dikkatli olun
Kalsiyum, güçlü bir kemik yapısı için gereklidir, ancak süt ürünleri almayarak günlük hayatımızda bir kısmını kaybedebiliriz. Bunu telafi etmek için lahana, yeşillikler, güçlendirilmiş bitki sütü veya bazı tofu türleri gibi bu vitaminden zengin yiyecekler yemeniz tavsiye edilir.
10. Tahılların önemi
Tam tahıl eşdeğerleri için beyaz ekmek, makarna ve pirinci kullanmaya başlayın. Ve kinoa, amaranth veya yulaf gibi diğer tahılları deneyin. Her gün bir avuç kuru yemiş veya yağlı tohum alın (makarnaya, pilava veya salataya ekleyebilirsiniz).