Virüs onlar için hayal değil gerçek

Bugün Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bu yıl da çocuklar bayramlarını, dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınının gölgesinde konutlarında kutlayacak. Milliyet ve Düşyeri Konutta Okul eki, Türkiye’nin dört bir yanından çocuklara mart ayının başında davet yaparak, salgın nedeniyle eğitimlerine meskende devam eden, hayatlarının son 1.5 yılını virüs salgınıyla birlikte geçiren çocukların bu süreci nasıl geçirdiğini, onlara neler hissettirdiğini ve koronavirüsü hayallerinde, gerçek dünyalarında nasıl gördüklerini öğretmek maksadıyla “Çocukların Gözünden Korona” başlığıyla fotoğraflarını göndermelerini istemişti. Yüzlerce çocuk bu davetle çizdikleri fotoğrafları bize gönderdi. Gönderilen fotoğrafları, pazartesi ve cuma günleri yayınladığımız Düşyeri Meskende okul eki, milliyet.com.tr internet sitesi ve vakit zaman da Milliyet ana gazetede okuyucularımızla paylaştık. Salgının farkında olarak çizdikleri fotoğraflarda çocukların Kovid-19’a karşı alınması gereken tüm tedbirleri bildiğini gördük. Fotoğraflarıyla dehşetlerini, kaygılarını, isteklerini, umut ettiklerini ve memnunluk duyacakları bir hayatı anlatan çocukların çocuğunun Dünya’ya maske giydirdiğini, maske, aralık ve hijyenin salgından korunmak için en kıymetli kalkan olduğunu bildiklerini de öğrendik. Okullarından, parklardan, sokaklardan ve toplumsal aktivitelerden uzak kalan çocukların fotoğraflarını 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle yayımlıyoruz.

Onlar her şeyi biliyor

Düşyeri Meskende Okul ekine çocukların gönderdiği çizimler ve Meskende Okul’un istekli uzmanlarından Prof. Dr. Belma Tuğrul ile doktora öğrencilerinin yaptığı araştırma sonucu çocukların akıllarında ortaya çıkan pandemiyle ilgili 23 niyet şöyle:

1-) Çocuklar ‘Virüs hasta eder!’ diyorlar ve hasta olmak istemiyorlar.

2-) Hasta olmayı tasa verici buluyorlar.

3-) Evvel kendilerinin sonra anne ve babalarının hasta olmasından kaygı ediyorlar.

4-) Korona virüsünün biran evvel yok olmasını istiyorlar.

5-) Fotoğraflarda çizdikleri dünya ile sorunun tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olduğunun farkındalar.

6-) Toplumsal ara kavramını öğrenmiş durumdalar.

7-) Her yer virüsle kaplı maske takmalıyız!” diyorlar.

😎 Ellerini yıkama alışkanlığının çokça farkındalar.

9-) Beslenmenin kendilerini virüsten koruduğuna dair inançları var.

10-) Maske takmaktan sıkılmış durumdalar. Lakin maske takmaktan hoşlandığını lisana getiren çocuklar da yok değil.

11-) Dışarı çıkamadıkları, pazara, parka, tatile, denize, oyun yerlerine, okula gidemedikleri için üzgünler.

12-) Anneannelerini/babaannelerini göremedikleri için üzgün olduğunu söz eden çocuklar var.

13-) Kimi çocuklar meskende olmaktan, annesinin meskende olmasından, oyun oynamaktan memnunluk duyuyor.

14-) Salgın bittiğinde akrabalarını ziyaret etmek, memleketlerine gitmek, arkadaşları ile buluşup oynamak, dışarı çıkmak, tatile denize gitmek istiyorlar.

15-) Çocukların pandemi sonrası görüşmek istedikleri şahıslar ortasında birinci sırada anneanneler ve arkadaşları, daha sonra da kuzenler ve başka akrabalar gelmektedir.

16-) Çocuklar da biz yetişkinler üzere bu süreçten yorulmuşlar ve bunu samimiyetle lisana getiriyorlar.

17-) Çocuklar koronaya ‘Lütfen artık buradan git’, ‘Seni sevmiyorum Korona’,‘Bizi/beni sakın hasta etme!’ ‘Benden uzak dur!’ demek istiyorlar.

18-) Farklı olarak “Ne vakit biteceksin?” diye sormak isteyen “Lütfen beni sev korona” diyen çocuk da var.

19-) Çocuklar koronadan korunmak için maske takmak, elleri yıkamak, kolonya kullanmak, siperlik takmak, uzaklıklı durmak gerektiğini biliyorlar.

20-) Çocuklar pandemiden evvel anne babaları ile konutta yerden yüksek, ebelemece, körebe, jenga oynadıklarını söylüyorlar.

21-) Birtakım çocukların kendi kendilerine oynadıklarını, anne ve babaları ile oynamadıklarını zira annelerinin babalarının çok işi olduğunu söylüyorlar.

22-) Pandemide çocuklar, anne ve babalarıyla en çok savaş-silah oyunu, saklambaç, yakalamaca, körebe, yap-boz, kutu oyunları ve bilmece oyunları oynadılar.

23-) Çocuklar virüs yüzünden meskende kalmak zorunda olduklarını biliyorlar.

Prof. Dr. Belma Tuğrul ve doktora öğrencileri Ayşe Dilşad Atalar, Ceylan Özbek Ayaz, Fatma Özcan, Hilal Teltik Doğanay ve Mürüvvet Kartal Baş’ın Kovid-19 salgın sürecinin çocuklar gözünden nasıl algılandığına ait “Çocukluk Periyodunda Eleştirilen Düşünme Marifetlerinin Gelişimi” doktora çalışmasının tamamını pazartesi günü Milliyet Meskende Okul ekinde okuyabilirsiniz.

Çocukların gözünden koronavirüs fotoğraflarına aşağıdaki linklerden de ulaşabilirsiniz.