İstismara uğrayan çocuk için ‘orada ne işi var?’, bebeğine mama verenler için ‘fakirlikten bahsetmeyin’ üzere söylemlerlerle toplumsal ayrışmayı …
Karahasanoğlu yazısında şu sözleri kullandı: “Küçük küçük vesileler bulup, ‘Bu ziyanlı alışkanlıktan nasıl kurtulabiliriz’ diyeceklerine her gün 300’den fazla insanımızı koronadan kaybettiğimiz bir periyotta, fabrikaların kapanmak zorunda kaldığı, işyerlerinin birçoğunun kepenkleri indirdiği bir süreçte, beyefendilerin sıkıntısı, ‘Alkol yasaklandı mı? 17 gün boyuca biz içemeyecek miyiz?’
Birebir laikçi çevreler, Avrupa’daki üzere akşam saat 22.00’den sonra Türkiye’de de alkol satışına yasak geldiğinde, dünyadaki diğer örnekleri görmezden gelerek isyanları oynadılar. ‘Siyasi iktidar, dini münasebetlerle alkol satışına mani çıkartıyor, satışı zorlaştırıyor’ dediler. Benim açımdan, dini münasebetlerle alkol satışına mahzur çıkartılmasında bir sakınca yok ama işin gerçeği o değildi.
Avrupa’da da akşam 22.00’den sonra alkol satışı yasaktı. Bizde ise bu kural 2013’te daha yeni getiriliyordu. Hani bir-iki gıcık tip ‘Alkol içemeyecek miyiz?’ der. ‘Fazla önemsemeyin, muhatap olmayın’ yaklaşımı ile, es geçerim. Ancak önemli ciddi, haberler yapılıyor, görüşler alınıyor, ‘Ne olacak bu devletin hali?’ türünden röportajlar eşliğinde karalar bağlanıyor.”
‘Bu adamı konuşturup, algı oluşturanlara bak’ Yasağı eleştirenlerin algı oluşturmak istediğini söyleyen Karahasanoğlu şöyle devam etti: “Zaten aylardır ‘İlla da illa, sokağa çıkma yasağı gelsin, esnaf dükkanları kapatsın’ denilmiş. Artık o adımın atılması gerektiğine karar verildiğinde Monopol Bayileri Platformu karşımıza çıkıyor, ‘İdeolojik sebeplerle karar alındı’ diyor. Milletin teravih namazlarını mescitte kılamadığı bir ortamda, adamın sıkıntısına bak. Bu adamı konuşturup, algı oluşturanlara bak.”
Karahasanoğlu’nun reaksiyon çeken öteki açıklamarı