Yeni yöntemler yaşam süresini uzatıyor!

Günümüzde en çok vefata neden olan kanser çeşitleri ortasında 4. sırada yer alan pankreas kanseri son yıllarda süratle yaygınlaşıyor. Uzun mühlet hiçbir belirti vermeyip sinsice ilerlediği için   hastalık sıklıkla son evrede tespit edilirken, buna bir de toplumdaki yanlış inanışlar eklendiğinde hem erken teşhis oranı azalıyor, hem de ileri evrede tespit edilen hastalığın tedavisi sıkıntı hale geliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan tüm bu aksiliklere rağmen pankreas kanserinin tedavisinde günümüzde çok kıymetli gelişmeler sağlandığını vurgulayarak “Günümüzde cerrahi teknikler, yeni kemoterapi casusları ve radyasyon onkolojisi alanında atılan büyük adımlar sayesinde hastaların ömür müddetlerini uzatmak mümkün hale geldi. Erken teşhis ve tedavide bir multidisipliner kadro yaklaşımıyla hastaların daha uzun mühlet yaşayabilmelerini, yüzde 40’ında 5 yıllık sağ kalımı sağlayabiliyoruz” diyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, pankreas kanserinde umut veren gelişmeleri, hastalıkla ilgili toplumda düzeltilmesi gereken yanlış inanışları anlattı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu.

Pankreas kanseri tedavisi olmayan bir hastalıktır! YANLIŞ  

DOĞRUSU: Toplumda pankreas kanserinin ölümcül bir hastalık olduğu ve tedavisinin olmadığı düşünülüyor. Meğer bunun katiyetle yanlışsız olmadığını vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan “Hastalık 3 farklı evrede yakalanabiliyor. Bunlardan biri direkt ameliyat edilebilir evre. Yeni bilgilere nazaran bu hastalar ameliyat edildikten ve aktif kemoterapi aldıktan sonra yüzde 50 oranında 5 yıllık sağ kalım görebiliyoruz. İkinci evre, kanserin pankreas etrafındaki damarlara yayıldığı kümedir. Evvelce bu hastaların ameliyat bahtı olmadığı düşünülürdü ve bu şahıslara kemoterapi dışında tedavi önerilmezdi. Son yıllarda geliştirilen ve cerrahiden evvel uygulanan çağdaş kemoterapi ve radyoterapi formülleri sayesinde bu hastaların büyük bir kısmı günümüzde cerrahi yapılabilecek hale geliyorlar. Böylelikle bu hastaların yüzde 30-40’ında 5 yıllık sağ kalım sağlayabiliyoruz. Bu sayede cerrahi olarak çıkartılabilecek tümörlerde artık uygun hastalarda tam şifa bile gerçekleşebiliyor. Ameliyat sonrasında uygulanan kemoterapi ve radyoterapi üzere usuller hastalığın tekrarlama riskini azaltarak, tedaviden daha başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor” diyor.

İleri yaşlarda görülen bir kanser türüdür! YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Pankreas kanseri ekseriyetle 65 yaş sonrasında görülse de, daha genç yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Birtakım genlerde oluşan mutasyonlar ebeveynlerden çocuğa geçebiliyor.  Bazı genetik mutasyonları taşıyan bireylerde pankreas kanserinin görülme yaşı 30-40’lı yaşlara kadar düşebiliyor. Bunların yanı sıra genetik kronik pankreatit hastalığı olan bireylerde de bu hastalık yeniden genç yaşlarda gelişebiliyor.

Kesinlikle şiddetli ağrıya neden olur! YANLIŞ

DOĞRUSU: Pankreas kanserinin şiddetli ağrıya neden olduğu düşünülüyor. Halbuki her 2 hastadan birinde hastalık ağrı şikayetine yol açmıyor. Ağrı çoğunlukla tümörün etrafındaki sonlara baskı yaparak zedelediği durumlarda gelişiyor.

Çok süratli ilerleyen bir hastalık! YANLIŞ 

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın bilakis, pankreas kanseri uzun mühlet hiçbir belirti oluşturmadan ilerleyebilen sinsi bir hastalık. Hasebiyle her 2 hastadan birinde, kanser hücreleri diğer bir organa sıçradığında, ekseriyetle diğer bir hastalığa yönelik yapılan tetkiklerde tesadüfen tespit ediliyor. Pankreas kanseri safra yollarına baskı yapıp sarılığa yahut sonlara basıp ağrıya yol açmazsa hastalar önemli bir yakınmaları olmadığı için uzun mühlet tümörün varlığından habersiz yaşıyorlar. Hastalık sıklıkla metastaz yaptığında, yani ileri evrede oluşturduğu yakınmalar nedeniyle yapılan tetkikler sonucunda tespit edildiği için çok süratli ilerlediği düşünülüyor.

Şifalı bitkiler pankreas kanserinde yarar sağlar! YANLIŞ 

DOĞRUSU: Civanperçemi, zerdeçal, buğday şırası, çörek otu, acı kayısı ve daha niceleri… Şifalı bitkilerin pankreas kanserinin tedavisinde tesirli olduğuna dair yaygın bir fikir olduğu için hastalar tahlili bu bitkilerde arayabiliyorlar. Meğer sanılanın bilakis bu bitkilerin tedaviye hiçbir katkıları olmadığı ikazında bulunan Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, “Şifalı olarak nitelendirilen bitkilerin kimileri hastaların bağışıklık sisteminin güçlenmesine yarar sağlayabilir. Fakat bunlara güvenerek gereken tedavileri almayan hastalarda temel tedavinin gecikmesi nedeniyle tümör ilerleyerek öteki organlara sıçrayabiliyor” diyor.

Pankreas kanseri her vakit sarılık yapar! YANLIŞ 

DOĞRUSU: Pankreas; baş, gövde ve kuyruk olmak üzere 3 kısımdan oluşuyor. “Pankreas kanserinin belirtileri, tümörün pankreas bezindeki yerleşim yerine nazaran değişiklik gösteriyor” diyen Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, kelamlarına şöyle devam ediyor: “Tümör pankreasın baş kısmında gelişirse, büyüdüğünde safra yollarını kapatarak sarılığa neden olabiliyor. Lakin pankreasın gövdesinde ve kuyruğunda oluşan tümörler büyük boyutlara ulaşsalar bile, safra yollarıyla hiçbir irtibatları olmadığı için sarılık yapmazlar. Bu hastalar daha çok ağrı yakınmasıyla doktora başvuruyorlar.”

Pankreas kanseri her vakit diyabete yol açar! YANLIŞ 

DOĞRUSU: Ani gelişen bir diyabet, pankreas kanserinin kıymetli bir belirtisi olabiliyor. Hasebiyle bu durumda vakit kaybetmeden kesinlikle pankreas kanserine yönelik tetkik yapılması gerekiyor. Fakat sanılanın bilakis pankreas kanseri her vakit diyabete yol açmıyor. Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, “Diyabet, pankreas kanserine bağlı olduğunda pankreasın insülini gereğince salgılayamaması sonucu ortaya çıkıyor. Pankreasın tümünün ameliyatla çıkarılmasına gerek olmayan durumlarda, vakitle pankreas gücünü tekrar kazanabiliyor. Münasebetiyle kimi hastalar diyabetik olmaktan çıkıyorlar” diyerek, şunları söylüyor: “Tüm pankreasın alınması gereken durumlarda ise insülin salgılanamadığı için diyabet gelişiyor. Lakin bu durum ender görülüyor.”  

Küba aşısı pankreas kanserini tedavi ediyor! YANLIŞ

DOĞRUSU: Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan “Toplumda bu mevzuda yanlış bir bilgi var. Küba aşısının kanseri, münasebetiyle pankreas kanserini de tedavi edebildiği düşünülüyor. Halbuki pankreas kanserinde rastgele bir tedavi edici tesiri yok. Şayet olsaydı, bu tedavi bütün dünyaya servis edilir ve her yerde uygulanırdı” diyor.

BEYAZ HABER AJANSI (BHA)