Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bilgilerine nazaran, Türkiye’nin cari süreçler hesabı, nisanda 1 milyar 712 milyon dolar açık verdi …
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bilgilerine nazaran, Türkiye’nin cari süreçler hesabı, nisanda 1 milyar 712 milyon dolar açık verdi. Gerçekleşen cari açık, son 6 ayın en düşük düzeyine işaret etti.
Nisan ayı sonucunun açıklanması ile yıllıklandırılmış cari süreçler açığı da 32 milyar 737 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Öte yandan, geçen yılın nisan ayında 5 milyar 296 milyon dolar seviyesinde cari açık verilmişti.
“CARİ AÇIKTA GÜZELLEŞME DEVAM EDİYOR”
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, nisan gerçekleşmesi ile son 12 aylık açığın 32 milyar 700 milyon dolara inerek güzelleşme eğilimini devam ettirdiğini söyledi.
Bu periyotta manşet açıktaki güzelleşmeye ek olarak güç dışı cari açığın 8 milyar 400 milyon dolara gerilediğini aktaran Bürümcekçi, güç ve altın dışı cari fazlanın ise 11 milyar 200 milyon dolara yükseldiğini vurguladı. Bürümcekçi, cari açıkta nisan ayında gözlenen güzelleşmede, dış ticaret açığının azalması ve turizm ile nakliyat gelirlerinin yükselişe geçmesinin ana etken olduğunu belirtti.
“2021’DE 25 MİLYAR DOLAR CARİ AÇIK ÖNGÖRÜYORUM”
Haluk Bürümcekçi, cari açıktaki gerilemeye karşın finansman imkanlarının yetersiz kalması ile resmi rezervlerde 1 milyar 200 milyon dolarlık azalış gözlendiğini, portföy kanalında da 1 milyar 500 milyon dolarla yüklü çıkış yaşandığını söz etti.
Cari açıkta risklerin, üst tarafta devam ettiğini vurgulayan Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçen yıl cari istikrarın; iç talep kaynaklı büyüme, altın ithalatı, turizm ve nakliyat gelirlerinin sert düşüşü üzere birçok olumsuz faktörün bir ortaya gelmesi nedeniyle 37 milyar 300 milyar dolarla besbelli açık verdiği izlenmişti. Bu yılın seyri açısından bu faktörlerin gelişimi çok kritik olmaya devam ediyor. Petrol fiyatlarının 2021’de 70 doların üzerine yerleşmesi ile 2020 ortalaması olan 43 doların çok üzerine çıkması sonrası güç ithalatına üst istikamette tesirinin 13-15 milyar dolar olabileceği söylenebilir. Emtia fiyatlarında genele yayılan artışın da bu bağlamda cari istikrar üzerinde olumsuz yansımaları gözlenecektir. Altın ticaretinde ise geçen yıl verilen 22 milyar 400 milyon dolarlık rekor açığın, bu yıl yerini geçmiş devir ortalamalarına gerçek düşüşe geçeceği beklenmektedir. Bu doğrultuda, altın ithalatındaki azalışın güç ithalatındaki artışı dengeleyeceği söylenebilir. Öte yandan, turizm net gelirleri 2020’yi 9 milyar 200 milyon dolarla evvelki yıla nazaran 16 milyar 500 milyon dolar düşüşle kapatmıştı. Salgın kısıtlamaları ile gözlenen bu düşüş, aşılama çalışmalarına bağlı olarak yerini kısmi toparlanmaya bırakacaktır lakin yeniden de 2019 gelirinin en az yüzde 40 civarında altında kalarak 14-15 milyar dolar olarak gerçekleşmesi daha mümkündür.”
“DIŞ TİCARET AÇIĞINDA MUHAKKAK ORANDA GÜZELLEŞME GÖZLENDİ”
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da cari süreçler istikrarının, nisanda üst üste 18’inci ayında açık verdiğini, ayrıyeten azalan dış ticaret açığına paralel bir biçimde daralma gösterdiğini söyledi.
Ana kalemler prestijiyle hem dış ticaret açığı hem de hizmet istikrarı kapsamındaki olumlu ve negatif risklerin bir ortada olduğunu aktaran Erkan, “Bu yıl artan ihracat potansiyeline ek olarak, altın ithalatının tesirinin de azalmasıyla dış ticaret açığında muhakkak oranda düzgünleşme gözlendi. Dış talepteki âlâ şartların bu eğilimi desteklemesini bekleriz. Öbür yandan, güç kaleminin bilhassa yükselen global emtia fiyatları kapsamında ithalatı artırıcı tesiri devam etmektedir.” tabirlerini kullandı.
“DIŞ TALEPTEKİ GÜZELLEŞME EĞİLİMİ SÜRECEKTİR”
Erkan, mayıs ayı öncü dış ticaret bilgilerinin nisandaki tüm faktörlerin geçerliliğini koruduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Salgının tesirleri global ekonomilerde hafifledikçe ve ekonomik faaliyet geliştikçe dış talepteki güzelleşme eğilimi sürecektir. Bu nedenle ihracatı müspet görmeye devam ediyoruz. Finansal şartlardaki sıkılığın talebi sınırlayıcı tesiri ve altın ithalatında görülen azalma, ithalattaki büyümeyi sınırlaması açısından olumlu. Lakin emtia fiyatlarındaki artışın bilhassa güç ithalatı üzerinden tesirlerini hissetmeye devam edeceğiz. Hizmet istikrarı bakımından haziranı da içine alan döneme kadar gerek yurt içindeki kapanmanın gerekse de öbür ülkelerin Türkiye’ye yönelik kısıtlamaları düzgünleşme derecesini olumsuz olarak etkileyecektir. Kelam konusu kısıtlamaların hafifletilmesi evresi ve yurt içinde aşılamanın hızlandırılmasının buna yapacağı katkı temmuz ve sonrasının turizm gelirleri açısından daha âlâ geçmesini sağlayabilir.”
