Pek çok araştırma, zorlu bir çocukluk döneminin yetişkinlikte daha fazla ruhsal hastalık riskiyle bağlantılı olduğunu doğrulamıştır. Ancak, yaşamın ilerleyen dönemlerindeki psikiyatrik sorunların nedeninin ACE’lerin kendisi olup olmadığını bilmek …
Pek çok araştırma, zorlu bir çocukluk döneminin yetişkinlikte daha fazla ruhsal hastalık riskiyle bağlantılı olduğunu doğrulamıştır. Ancak, yaşamın ilerleyen dönemlerindeki psikiyatrik sorunların nedeninin ACE’lerin kendisi olup olmadığını bilmek zordur. Paylaşılan genler gibi üçüncü bir değişkenin hem olumsuzluklardan hem de sonraki ruh sağlığı sorunlarından sorumlu olması mümkündür. Bu yazımız bu tür ruhsal durumlara derinlemesine bir bakış atıyor…
Kaynak: https://www.psychologytoday.com/intl/…
İsveçli araştırmacılar yakın zamanda ACE’lerin(çocukluk çağı olumsuzlukları) yetişkin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini araştırmak için İsveç’teki inanılmaz sağlık kayıtlarından yararlanmıştır (Daníelsdóttir vd., 2024).
Yetişkin ruh sağlığı sonuçları, katılımcının 19 yaşından sonra yatarak veya ayakta depresif bozukluk, anksiyete bozukluğu, madde kullanım bozukluğu veya stresle ilişkili bozukluk tanısı alıp almadığına göre ölçülmüştür.
İlk analizler ACE’lerin yetişkin ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olduğunu göstermiştir. Etkiler “doza bağımlıydı”, yani her ek ACE akıl hastalığı riskini artırıyordu.
Sebep ve Korelasyonu Ayırmak için İkiz Çiftlerini Kullanmak Çalışmanın ikiz boyutu, ACE’lerin etkilerini genetik ve genel çevresel etkilerden ayırmada kilit rol oynamıştır.
Örneğin, ikizlerden birinin fiziksel ihmal yaşadığını ve diğerinin yaşamadığını, ancak her ikisinin de yetişkinlikte depresyona girdiğini düşünün. Bu sonuç, sonraki depresyona neden olan şeyin ihmalin kendisi olmadığını gösterecektir.
Öte yandan, bu uyumsuz ikiz çiftlerinde her bir ek ACE’nin ruh sağlığı sonuçları üzerindeki etkisinin, tüm katılımcıların ilk analizinde olduğu gibi yaklaşık yüzde 52 olduğunu düşünün.
Bu bulgular, yoksul bir okul bölgesinde yaşamak gibi daha genel çevresel koşulların yetişkin ruh sağlığı sonuçları üzerinde rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Çalışmanın yazarları, bulgularının genetiğin ve çocukluk ortamının genel yönlerinin göreceli katkılarını belirleyemediğini belirtmekte. Katılımcılar ACE’lerini yetişkinler olarak geriye dönük olarak da bildirmişlerdir, bu nedenle “mevcut ruh sağlığı durumunun ACE’lerin bildirilmesini etkilemiş olması” mümkündür. Bu sınırlamaları ele almak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.