Japonya’da koronavirüsün yol açtığı intihar salgını, hastalıktan daha çok korkutuyor

Koronavirüsle savaşta diğer ülkelere kıyasla örnek gösterilen bir performans sergileyen Japonya’da salgın, özellikle kadınlarda ve gençlerde ekonomik zorluk ve ailedeki iş yükünün artmasıyla bağlantılı intiharları tetikleyerek bambaşka bir açıdan yıkıma yol açıyor. 

Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre 2020 yılında 20,919 kişi intihar etti. Aynı dönemde koronavirüsün yol açtığı Covid-19 nedeniyle ölenlerin sayısı ise 3,460 kişi. 

Dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahip Japonya G7 ülkelerinin içinde en yüksek intihar oranına sahip. Asya bölgesinde sadece Güney Kore’nin intihar oranı Japonya’yı geçiyor. 

2006’da İntiharı Önleme Temel Kanunu’nun çıkmasından sonra alınan ekonomik önlemler ve akıl sağlığı konusundaki genel bilinçlenme işe yaramış, o zamana dek çoğunluğunu işini kaybeden orta yaş ve üstü Japon erkeklerin oluşturduğu yıllık 30 binin üzerindeki intihar vakaları her geçen yıl azalarak 2019’da 20 binin altına düşmüştü.

Ekonomik durumun bozulması ve yalnızlıkla mücadele edemeyen özellikle kadın ve genç intiharlarındaki artışın Covid-19 salgını kaynaklı olduğu tahmin ediliyor. 

Geçtiğimiz 2020 yılının verilerine göre geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 14 daha fazla kadın intihar etti.

Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Koronavirüs salgını insanları alışılmadık koşullarda yaşamaya itti” derken Japonya’daki cinsiyet uçurumunun ve Japon kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların su yüzüne çıktığını, bunun da onları intihara sürüklediğini savundu. 

Kamu yayıncısı NHK’in yaptığı bir araştırmaya göre her dört kadından biri geçen yıl Nisan’dan beri işini kaybetme de dahil bir takım ekonomik zorluklar yaşadığını söylüyor. 

Japonya’da salgından en büyük darbeyi yarı-zamanlı ve düzensiz çalışanların çoğunu oluşturan kadınların en fazla çalıştığı sektör olan otel ve konaklama sektörü aldı. 

DÖNÜM NOKTASI

İntihar konusunu araştıran Waseda Üniversitesi öğretim üyelerinden Michiko Ueda da 2020’deki artışı “dönüm noktası” olarak nitelendiriyor. 

Japan Times’a konuşan Ueda, okulların geçici olarak kapanması ve ofiste çalışanların sayısının azaltılması isteği sonucu zaten evle ilgili sorumluluğunun neredeyse tümünü üstlenmek zorunda kalan Japon kadınların evde iş yükünün daha da arttığına dikkat çekiyor.

Ueda, “Koronavirüs kesinlikle önemli bir faktör. İntihar rakamlarının bu yıl da artacağı olasılığını inkar edemeyiz” şeklinde uyarıda bulunuyor. 

Uzmanlar, savaş veya ulusal felaket gibi kriz durumlarında ilk etapta intiharların düştüğünü ancak daha sonra hızla yükseldiğini hatırlatıyorlar. 

Salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı gibi katı yasakların olmadığı, maske takma ve kurallara uyma alışkanlığı nedeniyle bulaşının da kısıtlı kaldığı Japonya’da yine de olağanüstü durumun kaldırıldığı Mayıs ayından sonra intiharların hızla arttığı belirtiliyor. 

İntiharın arttığı bir diğer grup ise gençler. Aslında son on yılda toplumun genelinde intihar rakamları düşse de gençlerde oran yükselmeye devam etti ve 2020’de yüzde 30 aratarak rekor seviyeye ulaştı.

Sağlık Bakanlığı geçen yılın Kasım ayına kadarki sekiz aylık sürede 300 ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisinin intihar ettiği açıkladı. 

Normalde arkadaşlarıyla konuşarak veya müzik ve dans gibi aktivitelerle stres atan gençler, pandemi nedeniyle bu olanaklardan mahrum kalınca kime ve nereye başvuracaklarını bilemiyorlar. 

Japonya’da geçtiğimiz yıl aralarında film oyuncusu ve şarkıcının da olduğu üç ünlünün peş peşe intihar etmesinin de kırılgan durumdaki gençleri olumsuz etkilediği anlaşılıyor.

Verileri inceleyen Chuo Üniversitesi doktorlarından psikiyatrist Satomi Takahaşi’nin yaptığı analize göre özellikle küçük yaştaki kızlar arasında intihar oranı hızla artıyor. 

Takahaşi, “Koronavirüs salgını sırasında bu grupta istismar, aile içi şiddet ve hamilelik gibi nedenlerden dolayı psikiyatrik destek için başvuranların sayısının arttığını gözlemledik” diyor. 

Dünya Sağlık Örgütü ve diğer kurumlar pandemi sırasında bu tür stres ve ekonomik zorluklar karşısında intihar vakalarının artabileceği uyarısında bulunmuştu. 

İntiharları önlemek amaçlı Sotto adlı sivil toplum kuruluşunun danışmanlarından Munetaka Kaneko, hükümete, intiharlara verilecek cevabı ve alınacak önlemleri pandemi politikasının bir parçası yapması tavsiyesinde bulunuyor. 

Kaneko’ya göre “Bazıları için intihar riski, pandemi riskinden çok daha ciddi ve gerçek.”