Koronavirüs manda sütüne talebi artırdı

Yalvaç ilçesinde 22 ailenin beslediği 250 dolayındaki mandadan elde edilen süt ve süt ürünlerine koronavirüs sürecinde talep arttı.

İlçeye bağlı Salur Mahallesi’nde uzun yıllardır manda besiciliği yapan Muzaffer Keklikoğlu, “Aileler için muazzam bir gelir kaynağı oldu. İşsizliğin arttığı şu periyotta bir aileyi, rahatlıkla geçindirebilecek gelir elde etmek mümkün” dedi.

‘SÜT ve SÜT ESERLERİ YOK SATIYOR’

Kendisine ilişkin açık hava tesisinde bir müddet manda besiciliği yaptığını tabir eden Muzaffer Keklikoğlu, “Son vakitlerde manda sütüne ve süt eserlerine ilgi arttı. Bilhassa manda sütünden yapılan kaymak çok tutuluyor. Talep epey fazla. İnanın siparişlere yetişemiyoruz. Kırklareli’nden Mersin’e kadar Türkiye’nin dört bir yanına kargo ile eser gönderiyoruz. En fazla talep de kaymağa geliyor. Biz kaymağı kilosu 80 liradan satıyoruz. Aracı firmaların 140 liraya kadar sattığı söyleniyor” diye konuştu.

‘FAYDASI KANITLANDI’

Koronavirüs sürecinde, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için insanların manda sütü ile kaymak ve yoğurda ilginin arttığını belirten Keklikoğlu, “Manda sütünün yararları kanıtlandı. Afyon Kocatepe Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi tarafından yapılan bilimsel çalışma ile bu bilimsel olarak ispatlandı. Öteki vilayetlerden bile burada manda olduğunu duyup gelenler; süt, yoğurt, kaymak alıyor. Burada kaymak piyasası oluştu. Bu yüzden çoklukla kaymak yapılıyor; fakat müşterilerimizin tavsiyesi üzerine son vakitlerde yoğurt ile tereyağı üretimine de başladık. Şimdi bunları muhtaçlık karşısında kâfi seviyede değil” dedi.

‘6 LİTRE SÜTTEN 1 KİLO KAYMAK’

Günde 2 sefer sağıma alınan mandaların günlük 5 litre civarında süt verdiğini belirten Muzaffer Keklikoğlu, bu sütün 2 kere kaynatılmasından sonra üzerinde kaymak oluştuğunu, 6 litre sütten 1 kilo kaymak elde edildiğini kaydetti. Sütün litre fiyatının 20 lira, kaymağın kilo fiyatının 80, yoğurdun kilogram fiyatının ise 20 liradan satışa sunulduğunu söz eden Muzaffer Keklikoğlu, talebe yetişemediklerini vurguladı.

‘ZAHMETLİ LAKİN BEDEL’

Manda besiciliği yapan Keklikoğlu, zahmetli bir iş olduğunu belirterek, “Üretici sayısının artmasından mutlu oluruz. Mandalar, sulak alanları sever. ‘1 Mayıs dedi mi?’ biz hayvanlara çoban tutarız ve mahallenin tüm mandaları sabah sürüye katılır. Toprakta otlar, göledin olduğu yerde suya girerler. Bu yıl hayvan başı 200 lira çoban parası verdik. 250 hayvanın çoban fiyatı toplam 50 bin lira ediyor. Altı ay mandaları çobana veriyoruz. Öbür altı ay biz bakıyoruz. Bu bir ailenin geçimini sağlıyor. Kış aylarında ise konutumuzda bakıyoruz. Dediğim üzere zahmetli iş fakat aile işletmeciliği için hayli kârlı bir iş” dedi.

‘ONLARA TÜRKÜ SÖYLERİZ’

Manda yetiştiriciliği konusunda kendisine takviye olan eşi Fadime Keklikoğlu ise, “Mandalar çok hassas hayvanlar. Doğum yaparken yanında kim varsa yalnızca onun sağmasına müsaade verir, diğerini yanına yaklaştırmaz. Babamın sağdığı hayvanı ben sağmaya yanaşsam ya müsaade vermez ya da sütünü indirmez. Biz birden fazla vakit sağarken onlarla konuşur, dertleşiriz. ‘Ne oldu kızım, dur kızım’ üzere sözlerle sakinleştiririz. Kaynanam bazen onlara türkü hatta ilahi bile söyler. Elle sağmak zorundasınız, makine denedik randıman yarı yarıya düştü” açıklamasında bulundu.